Öztürk, Çeşme'de bir otelde gerçekleştirilen Uluslararası İnsan Hakları Akademisi Yaz Çalıştayı sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alman, Macar, İtalyan ve Avusturyalı hukukçularla verimli ve aktif bir çalıştay gerçekleştirdiklerini, FETÖ yargılamalarının da yer aldığı çok sayıda hukuki konuyu değerlendirdiklerini ifade etti.
Öztürk, darbe girişimi konusunda Batı ülkelerinin reaksiyonunun zayıf kaldığını ve özellikle Alman gazetelerinin temelden yoksun haberler yayımladığını dile getirdi. Öztürk, konuya ilişkin yabancı hukukçularla sürekli irtibat halinde olduklarını ve yabancı medyada yer alan haberlerin aslını hukukçularla paylaştıklarını aktardı.
- "İlk elden bilgi aldılar"
Çalıştayda darbe girişimine ilişkin bilgilerin yer aldığı bir sunum yaptığını söyleyen Öztürk, "Arkadaşlarımızın burada darbe girişimiyle ilgili ilk elden bilgi almaları söz konusu olmuştur. Temenni ederiz ki bizim anlatmış olduğumuz hususlar kaynağına gider." dedi.
Darbe girişiminden sonra başlatılan OHAL süreci ve yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ilişkin yabancı konuklara açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Öztürk, konuya ilişkin yanlış algıları düzeltmeye çalıştıklarını belirtti.
Öztürk, Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki OHAL süreci ve KHK'lar üzerine sahip olduğu algıyı yıkmak için çalıştıklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Şu anki siyasi kadro, demokratik hukuk devletinin esaslarına taban tabana zıt olan insan hakları ihlallerini derinden yapan OHAL'i kaldırdı. Bu siyasi kadronun kendi ilan edeceği OHAL'i kötüye kullanacağına inanmadığımı söyledim. Kaldırdığı şeyi geri getirmiyor. Şimdi darbenin sonuçlarıyla mücadele etmek için KHK'lar çıkartılıyor ve OHAL ilan ediliyor. Darbe girişimi hiç olmamış gibi 'Bu düzenlemeler nereden çıktı?' şeklinde yorum yapmak iyi niyetten uzaktır. KHK'larla yapılan düzenlemeleri temel mevzuatından ayırarak yine garip düzenlemeler gibi göstermek hukukçuluğa yakışmayan yaklaşımlardır."
Öztürk, bazı yabancı hukukçu arkadaşlarının kafasında, "kitleler halinde kamu görevinden çıkartmalar ve tutuklamalar" olduğu yönünde klişeler bulunduğunu dile getirerek, konunun aksini rakamlarla ispat ettiğini ifade etti.
Almanya'daki iki gazetede FETÖ terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen hakkında farklı algılar olduğunu ifade eden Öztürk, bir gazetenin Gülen'i sivil bir cemaatin lideri, diğerinin de terör örgütü elebaşı olarak tanıttığını belirtti.
- "Kendi basınlarında çıkan haberlerin sahte olduğu ortaya çıktı"
Öztürk, FETÖ'yle mücadelenin Türkiye'nin özgürlük mücadelesi olduğuna dikkati çekerek, yabancı hukuk adamlarına kendi ülkelerindeki gazetelerde çıkan haberlerin yanlış, algı operasyonuna yönelik olduğunu anlattıklarını kaydetti. Prof. Dr. Öztürk, şunları belirtti:
"Bir Alman gazetesinde 'Gözaltı süresi 7 yıl' diye haber çıktı. Utanç verici. İnsan bir araştırır, sorar bir telefon açar. Frankfurt'ta çok büyük bir gazete, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan esir değişimi için yasa düzenlemesi yapıyor' şeklinde tuhaf başlık atıyor. Birazcık araştırsın, bunun aslında iade süreci olduğunu görecek. Belki de kasten Cumhurbaşkanımızı ve ülkemizi küçük düşürmek için yaptığı kanaatindeyim. Düzelttik burada."
Öztürk, çalıştayda son çıkan 694 sayılı KHK'nın 74. maddesini tercüme ettiğini anlatarak, "Orada görüldü ki kararnamede iade süreci söz konusu, yine temel hak ve özgürlükler garantisi içerisinde yapılmış bir düzenleme var. Bu sahte haber denilen illetle mücadeleye devam edeceğiz. Bu çerçevede yabancı konuklarımızın daha ihtiyatlı gazete okuyacağı kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.