Dolar

34,3061

Euro

37,1912

Altın

3.018,65

Bist

8.885,00

Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- 'Mücadeleyi her alanda yürütmeden terörizmle başa çıkılamaz. Ancak terörle olduğu gibi terör örgütlerinin uyuşturucu ticaretiyle mücadelemizde de yeteri kadar destek alamadığımızı burada özellikle belirtmek isterim. Terör örgütlerini açıkça ve gizlice destekleyenlerin, İslami terör yaftasıyla tüm Müslümanları töhmet altında bırakıyor olmaları da ayrıca bir

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-11-26 14:13:35

Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mücadeleyi her alanda yürütmeden terörizmle başa çıkılamayacağını belirterek, "Ancak terörle olduğu gibi terör örgütlerinin uyuşturucu ticaretiyle mücadelemizde de yeteri kadar destek alamadığımızı burada özellikle belirtmek isterim. Terör örgütlerini açıkça ve gizlice destekleyenlerin, İslami terör yaftasıyla tüm Müslümanları töhmet altında bırakıyor olmaları da ayrıca bir garabet örneğidir." dedi.

Erdoğan, Yeşilay tarafından Sağlık Bakanlığı'nın desteğiyle düzenlenen "2. Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu"ndaki konuşmasında, Türkiye'nin son yıllarda terörle mücadelede katettiği mesafenin en önemli sonuçlarından birinin de ister transit, ister tüketime yönelik olsun uyuşturucu ticaretinin tüm çeşitlerine büyük darbeler vurması olduğunu söyledi.

Aynı şekilde alkol ve tütün ürünleri kaçakçılığında da ciddi azalmalar meydana geldiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Başarılarımız var, yok değil. Gayemiz kendimizi de diğer ülkeleri de bu büyük oyunun malzemesi ve hedefi olmaktan çıkarmaktır. Öyle tilkice hareket ediyorlar ki. Çıkarmışlar bir elektrik sigara, garip garip şeyler. 'Efendim bunda nikotin yok.' Ne var? 'Çok az nikotin var.' Bu ne biliyor musun? O dudak alışkanlığı denilen olay başladığı andan itibaren herkes bakacaksınız ki o sigara alışkanlığını adeta böyle yemek yer gibi yemeğe başlayacak. Çok geldiler bize, hala geliyorlar. 'Şu kadar yatırım yapacağız, 500 milyon dolarlık yatırım yapacağız. 1 milyar dolarlık yatırım yapacağız.' Biz de kendilerine alternatif teklifleri götürüyoruz. Siz bunu Türkiye'de değil de yurt dışına ihraç edebilecek misiniz? Bunu yapar mısınız? 'Hiç olmazsa yüzde 10'u burada olsun.' Mesele anlaşıldı. Sizin tezgahınız başka. Siz buradaki gençliği buna alıştırmak istiyorsunuz. Kusura bakma, biz buna müsaade etmiyoruz."

- "Dert DEAŞ'la İslam'ı kirletmek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin arkasında duranların, teröristleri teşvik edenlerin aynı zamanda onların bu tür faaliyetlerine de destek verdiklerini bilmeleri gerektiğini söyledi.

Mücadeleyi her alanda yürütmeden terörizmle başa çıkılamayacağını ifade eden Erdoğan, "Ancak terörle olduğu gibi terör örgütlerinin uyuşturucu ticaretiyle mücadelemizde de yeteri kadar destek alamadığımızı burada özellikle belirtmek isterim. Terör örgütlerini açıkça ve gizlice destekleyenlerin, İslami terör yaftasıyla tüm Müslümanları töhmet altında bırakıyor olmaları da ayrıca bir garabet örneğidir. İslamla terörü kimse bir araya getiremez. Zira İslam kelime anlamı itibarıyla sil kelimesinden türemiştir. Onun anlamı da barıştır. Barışı emreden bir dinin terörle yan yana konulması mümkün olabilir mi? Ama dert başka. Dert işte bu DEAŞ gibi, malum şu anda terörün en önemli temsilcilerinden olan bu örgütlerle İslam'ı kirletmek. Buna biz müsaade etmeyeceğiz. Elimizden gelen mücadeleyi veriyoruz, vermeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Türkiye'de DEAŞ'la da bir terör örgütü olarak mücadele edildiğini vurgulayan Erdoğan, PKK terör örgütü ve FETÖ'yle de bu mücadelenin verildiğini ve bunun devam edeceğini kaydetti.

Erdoğan, dünyada İslam dışında ismi terörle yan yana getirilen bir başka dinin olmamasının, bu kavramın kasıtlı şekilde kullanıldığı anlamına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Hristiyani terör diyor musunuz? Musevi terör diyor musunuz? Musevilerden teröre bulaşan yok mu? Hristiyanlardan teröre bulaşan yok mu? Var. Peki onları niye konuşmuyorsunuz. Gezi olaylarında uluslararası medya sürekli Taksim'i gösterdi değil mi? Şu anda Paris'te terör eylemleri var, uluslararası medyada bir ses var mı? Yok. Dünya sessiz, hiç Paris'i görmüyorlar. Niye görmüyorlar? Onların lekelenmesini istemiyorlar. İsteseniz de istemeseniz de dünya bunu takip ediyor. Türkiye'nin bu konudaki azmini, kararlılığını gayet iyi biliyoruz."

Erdoğan, geçmişte veya bugün çok farklı insanların yaşadığı coğrafyalarda terörün bir sorun olduğunu dile getirerek, buna rağmen sadece Müslümanların böyle bir ithama, böyle bir iftiraya maruz bırakılmasının küresel düzeyde terörle mücadelenin önündeki en büyük handikap olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyayı terörizm karşısında ilkeli ve sonuç almaya yönelik bir tutum etrafında buluşmaya davet ediyoruz." dedi.

Erdoğan, her iş gibi bağımlılıkla mücadelenin başı ve sonunun insan olduğunu, insanı merkeze almayan bir anlayışla yürütülecek bağımlılıkla mücadele çabasının beyhude olduğunu kaydetti.

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturuyla hareket ederek doğum öncesinden başlayıp son nefesine kadar hayatının her anında insana hizmet edecek bir sistem kurmanın gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, ülkede eğitimden sağlığa, sosyal güvenlikten iş hayatına kadar her alanda ihtiyaç duyan vatandaşlara el uzattıklarını söyledi.

Erdoğan, sosyal destek programlarıyla bireyden başlayıp aileye ve toplumun tüm kesimlerine kadar yayılan çalışmalar yürüttüklerini belirterek, şöyle devam etti:

"İster bağımlı olsun ister hükümlü, topluma kazandırmayı hedeflediğimiz herkesi bu destek programlarının kapsamına dahil ettik. Milletimizin vicdanını yaralamayacak yöntemlerle tedavisini olmuş veya cezasını çekmiş kişileri yeniden toplumun onurlu ve üretken bireyleri haline getirmeye çalışıyoruz. Tütün mamulleriyle mücadele konusunda Türkiye, dünya çapında başarılara imza atmış bir ülkedir. Şimdi benzer bir programı uyuşturucu ve alkolle mücadele için de yürütüyoruz. Uyuşturucu tacirlerinin en önemli hedefi olan okullarımızın fiziki güvenliğini hem personel hem teknoloji yardımıyla güçlendiriyoruz. Bunun yanında idarecilerimizden öğretmenlerimize ve öğrencilerimize kadar meselenin tüm taraflarını bilinçlendirmeye yönelik programlar geliştiriyoruz. Suçlulara karşı da amansız bir mücadelenin içindeyiz. Gençleri ölüme gönderen terör örgütlerine karşı nasıl tavizsizsek, evlatlarımızın sağlığını ve istikbalini çalan uyuşturucu tacirlerine karşı da aynı şekilde tavizsiz davranıyoruz. İşte son zamanlarda cezaevlerinde 52 bin uyuşturucu noktasında mahkum olmuş insan var. Bazıları eleştiride bulunuyor. Burada özellikle bizim derdimiz uyuşturucu müptelası olmaktan halkımızı da gençliğimizi de kurtarmak. Eğer biz bu adımlarımızı atmazsak, o zaman Allah göstermesin gelecek nesilleri de kaybederiz. Burada adımlarımızı bunun için atıyoruz. El ele vererek de bu konuda bu işi geliştirmemiz lazım. Bizim nazarımızda gençlerimizin eline silah vermekle uyuşturucu madde tutuşturmak arasında hiçbir fark yoktur."

- "Uyuşturucu suçlarında geri adım düşünmüyoruz"

Türkiye'nin uyuşturucu ticaretine karşı en ağır cezaların verildiği ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, cezaevlerinde bu suçlardan on binlerce kişi bulunduğunu, bu konuda en küçük bir geri adım düşünmediklerini, tam tersine daha etkili alınabilecek tedbirlere baktıklarını anlattı.

Erdoğan, rehabilitasyon için de kısa adı AMATEM olan alkol ve madde bağımlılığı, tedavi eğitim merkezlerini desteklediklerini ve yaygınlaştırdıklarını anlatarak, hem kamu hem de üniversite hastanelerin bu konuda giderek daha etkin çalışmalar ortaya koyduklarını da memnuniyetle gördüklerini kaydetti.

Bu konuda en önemli görevin ailelere düştüğünü belirten Erdoğan, çocukların alkol ve uyuşturucu batağına sürüklenmesinin önüne geçmek için ebeveynlerin bilinçli ve uyanık olması gerektiğini vurguladı.

Erdoğan, ailenin tespit edemediği bir sorunu devletin diğer birimlerinin üzerine yıkmanın adil bir yaklaşım olmadığını ifade ederek, çocuklarının yardıma ihtiyacı olduğunu düşünen ailelere devletin kapılarının sonuna kadar açık olduğunu söyledi.

Meselenin hem tespitinde hem çözümünde en büyük sorumluluğun aile bireylerinde olduğunu belirten Erdoğan, okulların her bakımdan olduğu gibi bağımlılık tehdidinden de uzak kalması konusunda İçişleri ve Milli Eğitim bakanlıklarının yakın iş birliği içerisinde Sağlık Bakanlığı ile çalıştığını anlattı.

Erdoğan, bu çabaya Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da aynı şekilde destek vermesi, Gençlik ve Spor Bakanlığının, Diyanet İşleri Başkanlığının, Yeşilay başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının da destekte bulunması gerektiğine işaret etti.

Çocuklara hayatlarının her alanında ihtiyaç duydukları hizmetler sağlandığında bağımlılık tehlikesinin kendiliğinden ortadan kalkacağını dile getiren Erdoğan, sempozyuma diğer ülkelerden katılan bilim adamlarıyla resmi ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin birikimlerinin bu konuda yol gösterici olacağını kaydetti.

Erdoğan, konuşmasının sonunda daha sağlıklı bir dünya için herkesi çalışmaya davet ederek, sempozyumu düzenleyenlere teşekkür etti.

- Notlar

Konuşmaların ardından Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Yeşilay'ın Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yetenek Yarışmasında dereceye giren Ağrı Güzel Sanatlar Lisesi'nden Metin Yelboğan'ın çizdiği resmi hediye etti.

Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, milletvekilleri, sivil toplum ve akademik kurum temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

(BİTTİ)

SON VİDEO HABER

Mustafa Varank kaza geçirdi

Haber Ara