Üniversite öğrencisi Sibel Ünli'nin ölümü
Ağabey Aydın Ünli: - 'Son 3 yıldır birden fazla başarısız intihar girişiminde bulunmuştur. İntihar girişimlerinden sonra major (ağır) depresyon tanısıyla 2 defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları servisine yatırılmıştır'- 'Ailecek yaşadığımız sosyoekonomik durum, kardeşimizin sosyal ağlarda maruz kaldığı siber zorbalıkla duyarlı ve hassas kişilik yapısı yaşama azmini bitirmiştir'- Baba Zeki Ün

Oluşturma Tarihi: 2020-01-06 15:52:34

Güncelleme Tarihi: 2020-01-06 15:52:34

Samatya'da denizde cesedi bulunan ve intihar ettiği bildirilen İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli'nin ağabeyi Aydın Ünli, son 3 yılda birden fazla intihar girişinde bulunan kardeşinin ağır depresyon tanısıyla iki kez hastaneye yatırıldığını kaydetti.

Ünli'nin babası Zeki Ünli ve ağabeyi Aydın Ünli, Güngören'deki Batman İli Sason Teraşlılar Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Kültür Derneğinde taziyeleri kabul etti.

Sosyal medyada ve başka mecralarda ailelerinin onurunu rencide eden, kardeşinin hatırasına hakaret eden birçok paylaşım yapıldığına dikkati çeken Ünli, bunun kendilerini çok üzdüğünü bu nedenle açıklama yapma ihtiyacı hissettiklerini aktardı.

Ailelerinin yaşadığı elim hadisenin ulusal gündemde ve sosyal medyada fütursuzca kullanılmasının kendilerini derinden üzdüğünü belirten Ünli, kardeşi Sibel'in yaklaşık 1 yaşında geçirdiği ağır ateşli hastalık sonrası günlerce hastanede kaldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu hastalık sonrası tekrarlanan sara krizlerini farklı zamanlarda yaşamış ve antiepileptik tedaviler almıştır. Ergenliğe girmeye başladığı süreçten itibaren çeşitli duygu durum bozuklukları yaşamıştır. Kardeşimiz bu durumdan dolayı psikiyatri doktorlarına götürülmüştür. Kardeşimizin çeşitli tedaviler alması sağlanmıştır. Buna rağmen son 3 yıldır birden fazla olan başarısız intihar girişimlerinde bulunmuştur. İntihar girişimlerinden sonra major (ağır) depresyon tanısıyla 2 defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları servisine yatırılmıştır. Önerilen tedavileri hastane dışında da sürdürmesi için ailesi ve yakın arkadaşları tarafından kendisine destek olunmuştur. Düzenli olarak psikolog ile görüşmesine olanak sağlanmıştır. Tüm bunlara rağmen ailecek yaşadığımız sosyoekonomik durum, kardeşimizin sosyal ağlarda maruz kaldığı siber zorbalık ile duyarlı ve hassas kişilik yapısı kendisinin yaşama azmini bitirmiştir."

Ailenin geçmişte yaşadığı sosyoekonomik sorunlar nedeniyle İstanbul Valiliği, Güngören Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurduklarını aktaran Ünli, "Kanunun uygun gördüğü ayni ve nakdi yardım almıştır. Okuyan kardeşlerime öğrenci yardımı verilmiştir. Ailemiz Sosyal Yardım Kartı almıştır. Dini bayramlarda gıda yardımı almıştır." ifadelerini kullandı.

Sonbaharda tıp doktoru olarak atamasının gerçekleştiğini ve ailesinin maddi olanaklarının iyileşeceğini söyleyen Ünli, açıklamasını, "Bu yüzden bize yapılan yardımların bizden daha muhtaç durumdaki ailelere verilmesi için bu kurumlardan yardım almayı bıraktık. Son olarak yüce devletimizden ailemizin bu sosyal travmalardan sonra yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelmesi için psikiyatrik destek almayı saygıyla talep ediyoruz." diye sonlandırdı.

Baba Zeki Ünli ise olayın mali imkansızlıklarla ilgili olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Diyorlar ki 'Bir aydır kayıp', yalandır. Diyor ki 'yatacak yerim yok.' Hepsi yalan. Bizim evimiz Muş'ta var, burada da var, Bursa'da da var. Aylığımız Allah'a çok şükür en az 10 bine kadar var. Bu yalanı hangisi yapmış? Böyle şeyler ayıptır. Bu acı günlerimizde bu kelimeler yakışmaz. Allah'a çok şükür bizim her şeyimiz var. Hiçbir sıkıntımız yok. Devlet de yardım ediyor Allah'a çok şükür, burs da var. Devleti kötülemek için böyle yapıyorlar."