"Topraktan Tabağa: Yaşayan Toprak, Yerel Tohum Projesi" kapsamında Şanlıurfa'ya gelen şefler Demir ve Hertz, ilk olarak Harran ilçesindeki tarihi Harran Ulu Cami harabelerini gezdi.
Daha sonra konik kubbeli evlerin bahçesinde yöresel kıyafetli kadınlarla bir araya gelen Demir ve Hertz, Mezopotamya'nın en eski buğday tohumlarından "sorgül"den elde edilen unla, tarihte bilinen ilk ekmek formu olan yufka ekmeği açtı.
Brezilyalı Hertz, Demir'den yardım alarak açtığı ekmeği daha sonra saç üzerinde pişirdi.
Renkli görüntülerin yaşandığı etkinliğin sonunda, Demir ve Hertz pişirdikleri ekmeğin tadına baktı.
Şef David Hertz, gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyanın 6 farklı ülkesinde Sosyal Gastronomi Hareketi kapsamında projeler gerçekleştirdiğini söyledi.
Yerel tohum kaynaklarının daha önce hiç olmadığı kadar önem kazandığını belirten Hertz, "Geçmişten beri insanlar tarım, toprak ve gıda ile ilişki içerisinde. Tarihin sıfır noktası olarak kabul edilen Harran'a gelerek tarıma, toprağa ve tohuma dikkat çekmek istedik. Gıdaya erişim konusunda sosyal gastronomi önemli bir konu. Tarım ve gıda için geleceği düşünmek, etkileşim içerisinde olmak zorundayız." dedi.
- "Avrupa'ya tohum, bereketli topraklardan gitti"
Demir'in sürdürülebilir gıda ve yaşam için hayata geçirdiği projelerin, kendisinin de dünyanın farklı ülkelerinde uyguladığı projelere örnek olduğunu ifade eden Hertz, ilk kez Harran'a geldiği için mutlu olduğunu dile getirdi.
Ebru Baybara Demir de İstanbul'da düzenlenecek "Global Gastro Ekonomi Zirvesi"nden önce gerçekleştirdikleri bu etkinliğin, gastronomik değerler açısından Türkiye'nin tanıtımına önemli bir katkı sağlayacağını belirtti.
Tarihte tarımın ilk kez Göbeklitepe ile birlikte Şanlıurfa'da başladığının ortaya çıktığını anlatan Demir, "12 bin yıl önce tarım burada başladı ve bizim 8 bin yıl önce oluşmuş genetik mirasımız, bir tohum kültürümüz var. Avrupa'ya tohum, bu bereketli topraklardan, 4 bin yıl sonra gitmiş. Gıdanın sürdürebilirliği için farklı ülkelerden iki şef buluşarak, dünya gastronomisinin gündemine, 'tarım burada başladı, gastronomi burada başladı ve yerel tohumlarımız, genetik mirasımız gıdanın sürdürülebilirliği için insanları bu işin içine katarak bu işi sürdürmemiz gerekiyor' mesajını vermek istiyoruz. " diye konuştu.