Uzmanlar ergenlik ve ergen sağlığı eğitimini tartıştı
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfının iş birliğiyle düzenlenen 'Okulda Ergenlik ve Ergen Sağlığı Eğitimi İstişare Toplantısı'nda uzmanlar, ergen sağlığı ve eğitimi konularında görüşlerini paylaştı- UNFPA Türkiye Temsilci Yardımcısı Kan:- 'Türkiye'de her 10 gençten sadece biri HIV ve AIDS konusunda doğru bilgiye sahiptir. Son dönemde yeni HIV vakası görülme

Oluşturma Tarihi: 2017-12-26 13:38:19

Güncelleme Tarihi: 2017-12-26 13:38:19

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfının (TAPV) iş birliğiyle düzenlenen "Okulda Ergenlik ve Ergen Sağlığı Eğitimi İstişare Toplantısı"nda uzmanlar, ergen sağlığı ve eğitimi konularını masaya yatırdı.

UNFPA Türkiye Temsilci Yardımcısı Zeynep Başarankut Kan, bir otelde düzenlenen "Okulda Ergenlik ve Ergen Sağlığı Eğitimi İstişare Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, UNFPA'nın Türkiye'de üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, nüfus, kalkınma ve insani yardım alanlarında köklü programlar uyguladığını ve kapsamlı iş birlikleri yürüttüğünü dile getirdi.

UNFPA'nın son dönemde hizmet ve bilgi sunumundan yeterince yararlanamayan gruplara öncelik verdiğini aktaran Kan, kuruluşun, Türkiye'de bu gruplara yönelik politikalara ağırlık vermeyi stratejik hedef olarak belirlediğini vurguladı.

Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden birisinin de "Herkes İçin Sağlık" olduğuna değinen Kan, ergenlerin ve gençlerin sağlık bilgisine ve hizmetlerine erişiminin, tutum ve davranışlarının incelenmesi gereğine dikkati çekti.

Kan, "Ergenlerin ve gençlerin gelişim ve üreme sağlığı konusunda bilgi ihtiyaçlarını giderebilecekleri ve sorularını sorabilecekleri bir yetişkin ya da aile ortamı genellikle yoktur. Genellikle ailede üreme sağlığı konularının hele de cinsel sağlık ile ilgili konuların konuşulması hoş karşılanmamaktadır." diye konuştu.

Üreme sağlığı ve cinselliğe ilişkin sorunlar, yetişkinler arasında da gizli konuşulan konular olduğu için çocukluktan itibaren bu konuda konuşma ve soru sormanın, hatta düşünmenin "ayıp", "yasak" gibi kavramlarla ilişkilendirildiğini söyleyen Kan, çocukluktan ergenliğe geçen gencin bu konulara merakını ve sorularını bastırmadığını belirtti.

Kan, Nüfus Bilim Derneği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu saha araştırması raporundan veriler sunarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'de her 10 gençten sadece biri HIV ve AIDS konusunda doğru bilgiye sahiptir. Öte yandan üzülerek belirtmeliyim ki son dönemde yeni HIV vakası görülme hızı, Sağlık Bakanlığı verilerine göre gençler dahil ülkemizde hızlı bir artış eğilimi içerisine girmiştir. Eğitim kurumlarının gençlerin ergen sağlığı bilgisi açığını kapatabilecek nitelikte olmaması, ayrıca eğitim hayatı dışında önemli bir gençlik grubunun varoluşu konuyu çok boyutlu ele almayı gerektirmektedir. Bunun yanı sıra örgün ve yaygın eğitimde özellikle ergen sağlığına, gençlerin yaşlarına uygun ve yeterli düzeyde yer verilmesi oldukça önemlidir."

- Dünya nüfusunun yarısı 25 yaşın altında

Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ayşe Akın da dünya nüfusunun yarısının 25 yaşın altında olduğuna dikkati çekerek, dünyada çok büyük bir genç grubu olduğunu kaydetti.

Akın, ergenlerin eğitim ve sağlığının nitelikli hale getirilmesiyle pek çok sorunun önüne geçilebileceğini söyledi.

Bireylerin ergenlik döneminde fiziksel, sosyal ve bilişsel değişimler yaşadığını anlatan Akın, ergenlerin bu dönemde rehbere, desteğe ve eğitime ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı.

Akın, genç yaşta evlendirilen gençlerin ve özellikle kadınların karşı karşıya kaldığı risklerin toplumda bilindiğini ama sorunlarla başa çıkmak için yeteri kadar çalışmanın yürütülmediğini belirtti.

Hekim ve kadın olarak Türkiye'de cinsellik ve üreme sağlığının toplumda bir tabu olmasını ve konuşulmamasını anlayamadığını ifade eden Akın, "Olması gereken şey her çocuğun eğitim hakkını eksiksiz kullanmasıdır. Cinsellik ve üreme sağlığına ilişkin bilgilerin eğitim döneminde müfredatla, projeyle değil rutinin bir parçası olacak şekilde yani doğalından koparılmadan verilmesi doğru olacaktır." değerlendirmesini yaptı.