'Vicdan Konvoyu' Adana'da
Suriye'de Esed rejiminin hapishanelerinde hukuka aykırı şekilde tutulan ve işkence gören kadınların seslerini duyurmak için düzenlenen 'Vicdan Konvoyu' Adana'ya ulaştı- İnsan Hakları ve Adalet Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Sönmez: - 'Lütfen derhal, şartsız bir şekilde, içerde tutulan, kötülüğe maruz kalan küçük kız çocuklarından, 80 yaşındaki yaşlı kadınlara kadar tüm kızkardeşlerimizin se

Oluşturma Tarihi: 2018-03-07 22:26:05

Güncelleme Tarihi: 2018-03-07 22:26:05

Suriye'de Esed rejiminin hapishanelerinde hukuka aykırı şekilde tutulan ve işkencelere maruz kalan kadınların seslerini duyurmak için düzenlenen "Vicdan Konvoyu" Adana'da ulaştı.

İstanbul'dan Hatay'a doğru yola çıkan yaklaşık 70 otobüsten oluşan konvoyun katılımcıları, Adana'da TÜYAP Fuar Alanına geldi. Katılımcılar, geceyi burada geçirip, yarın sabah Hatay'a yola çıkacak.

İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez, gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'de hapis tutulan, savaşın başından beri mazlum duruma düşmüş kadınların sesi olmak amacıyla planladıkları vicdan konvoyunun Hatay'dan önceki durağı Adana'ya ulaştığını belirtti.

İstanbul'da 55 ülkeden 55 otobüsle yola çıktıklarını, katılımlarla 70'den fazla otobüsle binlerce kadına ulaştıklarını ifade eden Sönmez, yarın Hatay'da olacaklarını bildirdi.

Sönmez, Dünya Kadınlar Günü'nde yaklaşık 15 bin kişiyle Hatay'dan dünyaya sesleneceklerini belirterek şöyle devam etti:

"Yedi yıldır, savaşın başından bu yana binlerce insan hapsedildi. Bir milyona yakın insan katledildi. 15 bin çocuk katledildi. Ve biz bunların bir çoğunu ekranlarda canlı seyrettik. Klor, sarin gazıyla çırpınarak can veren çocukları izledik. Hapishanelerde kadınlara yapılan her türlü kötülüğün hikayelerine şahit olduk. O kadınların bir kısmı bizim aramızda Türkiye'de yaşıyor, hayata tutunmaya çalışıyorlar."

- "Vicdanı olan herkes bundan sorumlu"

Sönmez, 6 bin 736 kadının şu an Suriye rejiminin hapishanelerinde olduğunu bildiklerini belirtti.

Bu kadınlar için 7 yıldır hiç kimsenin, hiçbir mekanizmanın hiçbir şey yapmadığını ifade eden Sönmez, şunları söyledi:

"Dünya onlara ölmüş gibi davranıyor. Onlar yaşamıyorlarmış gibi davranıyor. Hatta mümkünse kimse hatırlamak, anmak bile istemiyor. Biz buna isyan ettik. Kadınlar olarak yollara düştük. Onlardan hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğimizi, kadın, erkek hep beraber onları kurtarabileceğimizi iddia ediyoruz. Bütün dünyaya mektuplar yazdık. Putin'e, Kraliçe Elizabet'e, ABD Başkanı'na mektup yazdık. Tüm devlet liderlerine mektup yazdık. Hepsine bu zulümle anılan zalim devlet liderleri değil, bu kadınları kurtaran insanlar olarak anılmalarını tavsiye ettik. Herkesin elinde ne imkanı varsa yapmasını tavsiye ettik. BM, İslam İşbirliği Teşkilatı, kocaman kocaman mekanizmalar var ama biz çok büyük bir insanlık ayıbı, suçuyla karşı karşıyayız. Yarın da sesleneceğiz. Lütfen derhal, şartsız bir şekilde, içerde tutulan, kötülüğe maruz kalan küçük kız çocuklarından, 80 yaşındaki yaşlı kadınlara kadar tüm kızkardeşlerimizin serbest bırakılmasını ve bunu gözlerimizle görmek, onlara sarılmak istiyoruz. Bunun bütün insanlığın boynuna borç olduğunu düşünüyoruz. Sadece Müslümanlar değil, sadece İslam dünyası değil, bütün insanlık, vicdanı olan herkes bundan sorumlu. O yüzden bu konvoyun adı vicdan konvoyu."

Sönmez, hapishanedeki kadınların kurtarılmayı beklediklerini dünyaya duyurmayı ve onların özgür bırakılması için tüm gayretlerini göstermeyi amaçladıklarını belirterek, "Savaşlarda kadınlara ve çocuklara dokunulmasın. Biz savaş istemiyoruz. Barışın insanlık için en hayırlı olan olduğuna inanıyoruz. Hiçbir topluma savaş gelsin istemeyiz." dedi.

- Yabancı katılımcılar

Konvoyun yabancı katılımcılarından Boşnak Azra Dikes de Suriyeli kadınlara destek vermek için burada olduğunu, tüm dünyanın bu kadınlar için harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

Balkan Kültürleri İttifakı Derneği üyesi organizatörlerden Enida Guja da "Onlara 'Siz yalnız değilsiniz' demek istiyoruz." dedi.

Suriye'de 2012 yılında bir ay hapiste kalan ve yaklaşık 2 yıldır Türkiye'de bulunan Nur El Hüda Hicazi de hapishanede çok kötü muamelelere maruz kaldığını belirtti.

Hapishanede daha kötü durumlar yaşayan kadınlar olduğunu ifade eden Hicazi, şunları söyledi:

"Bana çok hakaret ettiler. İşkence yaptılar. Elektrik verdiler. Birkaç kez tecavüzle tehdit ettiler. Çok kötü durumlar yaşamıştım. Hala 6-7 bin kadın hapishanede yaşıyorlar. Şimdi ben konvoydayım. Önceden hapse girdiğim için oradakilerin ne hissettiklerini, ne yaşadıklarını biliyorum. Konvoyla dünyaya onların bırakılması için sesleri olacağız. "