Cirit, Yargıtay Konferans Salonu'nda düzenlenen "Yargıtay Yargı Etiği Hukuk Kliniği" sertifika töreninde yaptığı konuşmada, etik ilkeleri hukuk Kliniği çalışmalarına büyük önem verdiklerini, bu çalışmaların hukuk fakültelerinde temel kaynak olarak okutulması ve yargı etiği dersinin verilmeye başlanmasının, etik ilkelerin yaygınlaşması ve yerleşmesi bakamından dönüm noktası olduğunu söyledi.
Yargı etiğinde yüksek standartların teşvik ve muhafaza edilmesine yönelik temel sorumluluğun her bir ülkedeki yargı organlarına ait olduğunu ifade eden Cirit, bu nedenle etik ilkelerin belirlenmesi, içselleştirilmesi ve her kademedeki üye hakim, savcı ve personel tarafından uygulanmasının Yargıtayın sorumluluğu altında olduğunu belirtti.
Yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul Bildirgesi'nin önemini vurgulayan Cirit, Birleşmiş Milletler Suçun Önlenmesi ve Ceza Adaleti Komisyonu'nda bu yıl gerçekleştirilen Yargıtay oturumunda Yargıda Şeffaflık İçin İstanbul Bildirgesi'nin etkili biçimde uygulanmasına ilişkin tedbirlerin 192 ülkenin oy birliğiyle kabul edildiğini hatırlattı.
Bunun da Yargıtay için önemli bir aşama ve başarı olduğunu söyleyen Cirit, "150 yıllık köklü bir kurum olan Yargıtayın uluslararası ortamda gösterdiği bu müstesna başarı, dünyada Türk Yargıtayına duyulan güvenin de bir göstergesidir" diye konuştu.
Yargıtayın etik stratejisinin üç aşamadan oluştuğuna işaret eden Cirit, bunların Yargıtayda çalışan herkesin etik eğitimi alması, hukukçularla yasama ve yürütme organının yargı etiği ilkeleri hakkında bilinç düzeyinin yükseltilmesi ile toplumun bu konuda eğitilmesi olduğunu anlattı.
Cirit, "Etik değerler üzerinde yükselen ve halkın yüksek güven duyduğu bir yargı sistemi oluşturmanın ön koşulu toplumda yargı etiği bilinci oluşturulmasına bağlıdır." diye konuştu.
Cirit, Yargıtay bünyesinde açılan Türk süsleme ve geleneksel el sanatları öğretmenleri ile kursiyerlerinin eserlerinden oluşan serginin açılışını da yaptı.