Hamamcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kulübün mali genel kurulunun demokratik bir ortamda gerçekleştirildiğini dile getirerek, "Genel kurulda mali ve idari konular görüşüldü. Yönetim sunumunu yaptı, genel kurul üyeleri de görüşlerini bildirdi. Herkes kendini iyi bir şekilde ifade etti. Herhangi bir sınırlama olmadı. Zaman zaman amacını geçen söylemler, davranışlar olabilir ama genel kurulu yönetenler yaptıkları müdahalelerle gerginliğe engel oldu." diye konuştu.
Genel kurul üyelerinin, Mustafa Cengiz yönetiminin ikinci dönemini idari yönden ibra etmediğini anımsatan Hamamcıoğlu, "Bu genel kurul daha önce Mustafa Cengiz'i seçmişti, bu sefer farklı bir düşünce beyan ettiler. Önümüzdeki süreci hep birlikte yaşayacağız. Böyle durumlarda Galatasaray'ın divan kurulu, istişare kuruludur. Futbol ve voleybol takımlarımız çok başarılı sonuçlar almak üzere çabalarına devam ediyorlar. Hem divan kurulu hem de yönetim kurulu olarak gereken desteği vereceğiz ki kulübün yaşadığı idari değişiklik dönemi, sporcularımıza ve sportif faaliyetlerimize yansımasın." değerlendirmesinde bulundu.
- Adnan Polat örneği
Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu, 2011 yılındaki mali genel kurulda idari yönden ibra edilmeyen ancak daha sonra mahkeme kararıyla aklanan eski başkan Adnan Polat örneğinin burada geçerli olamayacağını aktardı.
Hamamcıoğlu, dünkü genel kurulda denetleme kurulunun da ibra edilmediğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Sayın Adnan Polat mahkeme kararıyla aklanmıştı. Sayın Mustafa Cengiz de bunu savunuyordu. Ancak dünkü genel kurulda farklı bir karar daha çıktı. Yönetim kurulu idari yönden ibra edilmezken, denetleme kurulu da ibra olmadı. Denetleme kurulu ibra olmayınca Adnan Polat örneğinin çok geçerli olmayacağı söyleniyor. Tüzük de bunu söylüyor. O bakımdan tüzüğün ilgili maddesine göre de bir ay içinde yönetim kurulumuz seçim kararı almak zorunda. Seçimin ne zaman yapılacağı kararını da yönetim alacak."
Yönetimlerin yetkilerini genel kurullardan aldığına işaret eden Hamamcıoğlu, "Divan kurulu başkanı ve bir üye olarak önerim ve temennim, yönetim kurulu tüzüğün emrettiği şekilde belirlenen süre içinde seçim kararı alır. Sportif faaliyetlerin bitmesinden sonra seçim talep ederse konsantrasyonumuzu kaybetmemiş oluruz. Nihayetinde bu Galatasaray'da ne ilk ne de son olacak seçimdir. O bakımdan genel kurul seçer, vazife verir, 'tamam, bu kadar' der. Bu demokratik kuralların gereğidir. Sonuçta yönetimler yetkilerini genel kurullardan alırlar. Genel kurulun kendilerine verdiği yetkiyi hangi sürede ne kadar yöneteceklerini yine genel kurul belirler. Başkasını zorlamak olmaz." şeklinde konuştu.
- "Liseci algısını yıkmak lazım"
Eşref Hamamcıoğlu, Galatasaray'da liseli, lisesiz ayrımı yapmamak gerektiğini dile getirdi.
Genel kurulda ibra edenler arasında liselilerin de olduğunu vurgulayan Hamamcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Mustafa Cengiz 2 bin 500 oy aldığı zaman bunların büyük çoğunluğunu liseli üyeler verdi. Kimse kimsenin öz geçmişine bakmıyor. Burada liselileri, liseci olarak yıpratmaya çalışanlar ile bunu istismar eden ayırımcılık yapmaya çalışan liseci zihniyete de engel olmak lazım. Sonuçta Galatasaray, üyelerin oluşturduğu bir yer. Bunun içinde Galatasaray Lisesi mezunları var, başka liselerden olanlar var, lise mezunu olmayanlar var. Benim çok yakın arkadaşlarım olan liseliler ibra ettiler. Bu algıyı yıkmak lazım. Sonuç olarak Galatasaray Lisesi de bu ülkenin bir lisesi. Tüm camiamız bir bütün olarak hareket edecektir."
Hamamcıoğlu, Galatasaray'ın seçim ortamına girdiğini anlatarak, "Galatasaray'ın organları iş başındadır. Divan kurulu olarak da tarafsız bir şekilde bu sürecin camiamıza en az zarar verecek biçimde yürütülmesine özen göstereceğiz." ifadelerini kullandı.