Bordo-mavili kulüpte başkanlık, teknik direktörlük, futbolculuk gibi önemli görevlerde bulunan tek isim olan Sümer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzonspor'un ilk iki hafta sonunda büyük hedefine hazır olduğunu söylemenin mümkün olmadığını belirtti.
Sümer, "Mevsim başı olarak bir kısmını doğal karşılamak lazım. Her takımda uyum sorunu, fiziksel yetersizlikler, oyuncu katma ve çıkarma sorunu bu dönemde yaşanabilir. O bakımdan Trabzonspor'u çok hazır görmedim." ifadelerini kullandı.
Ligin genelinde "Hazır takım var." diyemediğini vurgulayan Sümer, Türkiye'de sportif başarıya bu yönde doğruları çok yapanların değil, yanlışları daha az yapan kulüplerin ulaştığını anlattı.
- "Başarı sadece saha sonucu değil"
Özkan Sümer, "Trabzonspor şampiyon olabilir mi?" düşüncesinin "sığ bir düşünce" olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Trabzonspor başarılı olabilir mi? Başarıyı kategorize ettiğiniz zaman Avrupa kupalarına katılmak başarıdır. Ekonomisini bu yolla düzeltmek başarıdır. Bir kısım oyuncuları kazanmak, bazı oyuncularla devamlılık sağlamak başarıdır. Kitlesini daha etkin şekilde yanına çekmek ve onunla iletişim kurmak başarıdır. Başarıyı sadece saha sonucu olarak düşünmek yanlış bir şey. Başarı genel tanımlama içerisinde ele alınmalı. Kaldı ki bir şeyi daha iddialı şekilde ifade etmek istiyorum; Trabzonspor'un, bu yanlışlar içerisinde şampiyon olsa bile çok ciddi kayıplara uğraması kaçınılmazdır. Hiç geleceği olamaz. O bakımdan başarının o altyapısını oluşturabilecek değerleri iyi bir şekilde, ilişkili bir şekilde yerleştirmek lazım. Doğru şeyleri bir araya getirmek yetmiyor. Doğru şeylerin sırasını iyi koymak lazım. En son düşünülen şeyi başa aldığın takdirde verimli olmaz, hatta yıkıcı olabilir."
- "Yusuf'un sahadaki verimine ihtiyaç var"
Yusuf Yazıcı'nın çok nitelikli bir oyuncu olduğunu dile getiren Özkan Sümer, şunları kaydetti:
"Sadece teknik manada demiyorum, kişilik, karakter olarak da çok iyi seviyesi var. Davranışı, anlayışı, yaklaşımı, sahiplenmesi, özverisi son derece iyi bir oyuncu ama Yusuf halen gelişmeye muhtaç bir oyuncu. Yusuf'u kalkıp da böyle çok gelişmiş, ondan mucizeler bekler konuma getirdiğiniz zaman ona zarar verirsiniz. Yusuf'un abartı değil, onun o genç seviyesine göre verimliliği dikkate alınacak. Biz hep abartıp insanları bir yerlere taşırız, sonra da kafaları koparırız. Bu bizde yaygın uygulamadır. Dileriz Yusuf'a da aynı şey yapılmaz."
Sümer, Yusuf'un iyi oyuncu olduğunu, kendini gayet kontrollü bir şekilde ortaya koyduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böyle çok sapması, kopması yok. Böyle olursa Trabzonspor'da gelecekte çok önemli yerler ve roller üstlenebilir ama bu önemli yerler ve rollere ücret bağlamında bakmıyorum. Şu andan itibaren böyle pazarlanması hesapları yapılmamalı. Yusuf'un şu anda sahadaki verimliliğine ihtiyaç var. O verimliliği de olabildiğince devamlılıkla sağlamak gerekir. Kalkıp da 'Bu yıl performansı iyi, buna dönük olarak Yusuf'u ekonomik olarak değerlendirelim.' düşüncesi Trabzonspor'un sportif başarı konusundaki beklentilerinin samimiyetsizliğini ortaya koyar."
- "Burak'tan hep aynısını beklersek yok edebiliriz"
Özkan Sümer, ilk 2 haftada 3 gol kaydeden Burak Yılmaz'ın sezona çok hızlı bir giriş yaptığına işaret ederek, şunları aktardı:
"Burak'tan beklentiler vardı, oldukça maliyetli bir transferdi, takıma katıldı. Burak'ın da zaman içerisinde bir kısım problemleri olabileceği düşünülmelidir. Performans olarak hep aynı seviyede Burak beklersek Burak'ı şimdiden yok ederiz. Yaşı itibarıyla bir devamlılık gösteremeyebilir. Böyle çok dirençli, çok fiziksel olarak güçlü oyuncu değil. Fiziksel, hızı gibi, onları kastetmiyorum, devamlılık olarak kastediyorum. O bakımdan ayrıca oyun tarzı olarak Burak'ı etkin kılabilecek bir Trabzonspor, taktiksel manada diyelim, ne kadar yeterli olur. Çünkü gördüğüm kadarıyla tek Burak ile gol arayışı devam ediyor. Burak'ı destekler ve Burak ile bir kısım sorunları ve sorumlulukları paylaşabilecek bir mekanizma oluşması gerekirken o konuda eksiklik var gözüküyor. Hülasa, Trabzonspor her şeyiyle Burak'a bağlı konuma geldiği zaman hem Burak hem Trabzonspor yok olur."
Seksen yaşındaki Özkan Sümer, bugüne kadar isminin Trabzon'da herhangi bir yere verilmesini istememesine ilişkin bir soruya, "Ben adımla değil, yaptığımla anılmak istiyorum. Ad da belki yaptığımızda öne çıkabilir ancak insan bir anlam yarattığı zaman kıymetlenir. İnsana böyle bir kısım anlamlar yüklendiği zaman çok hoşuma giden bir şey değil. Ben anlam yaratabilirsem zaten o anlam benim için yücelticidir, koruyucudur, önemleştiricidir. Yoksa cadde, şudur budur... Kaldı ki ülkemizde bu tür şeyler dönemsel. Bir anlık performansa dönük bakıyorsun bir yerlere isim veriliyor. Benim de hiç hoşuma gitmeyen taraf bu." yanıtını verdi.