Almanya'da doğan 42 yaşındaki Somuncu'ya yüzde 80 zeka geriliği dolayısıyla çalışamaz raporu verildi.
Kendisini uzun süre takip eden Dr. Abdurrahman Uras'ın, "çalışabilir" gözleminin ardından Somuncu ailesi raporun yenilenmesi için başvuruda bulundu.
Yeni bir kararla "kontrollü çalışabilir" raporuna kavuşan Somuncu, özel bir hastanede ofis elemanı olarak çalışmaya başladı.
Okuma yazması olmamasına rağmen engelli kadrosundan işe giren Canan Somuncu'nun hayatı, çalışmaya başlamasıyla birlikte değişti.
İş hayatına atılmasıyla Somuncu, daha sosyal ve kendine güvenen bir insan haline geldi.
Somuncu'nun çalıştığı hastanede 13 yıldır başhemşire olarak görev yapan Güngör Boncukçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Canan'ın ilk çalışmaya başladığında bu kadar sosyal olmadığını, insanlarla diyalog kurmakta sıkıntı yaşadığını söyledi.
Ailesinin sosyalleşmesi ve kendisini geliştirmesi için kızlarının hastanelerinde çalışmasını istediğini ve buna destek olduklarını belirten Boncukçu, şöyle konuştu:
"Asosyal, herkesle tartışan, hatta selam bile vermeyen Canan gitti, yerine son derece sosyal bir iş kadını geldi. Sorumluluklarını çok iyi bilen, verilen görevlerini asla ihmal etmeyen, karıştırmayan, kullandığı malzemenin kıymetini çok iyi bilen, zamanını boşa geçirmeyen ve boş gezen insanlara adeta savaş açmış bir kızdır Canan. En belirgin özelliklerinden biri de sigara kullanan insanlara karşı sürekli uyarılarda bulunmasıdır. Son derece şık giyinir, işe hiç geç kalmaz ve arkadaş ilişkileri çok gelişmiş durumdadır. Bir engelliden bahsediyoruz belki ama katettiği yolları gördükten sonra ben artık Canan'ı bu sınıftan çıkartmak gerektiğini düşünüyorum."
- "Bu insanları eve mahkum etmeyelim"
Hastanenin başhekimi Selahattin Semiz ise Canan Somuncu gibi insanların mutlaka sosyal hayatta değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Canan'ın kendisini ne kadar geliştirebildiğini gördüğünde şaşırdığını ifade eden Semiz, şöyle konuştu:
"Hastanemizde özellikle engelli personeli de değerlendirmek istiyoruz. Yüzde 80 zeka geriliği (mental retardasyon) raporu verilen Canan için başlarda basit işler vermeye çalışarak performansını görmek istedik. O zamandan bugüne kadar Canan büyük gelişim gösterdi. Okuma yazması olmamasına rağmen hastanede evrak getirip götürüyor ve orada yazanları okuyamasa da hiç hata yapmıyor. Sanıyoruz ki kelimeleri kavramsal olarak algılıyor ve evrakları götürülmesi gereken yerlere hata yapmadan götürüyor.
Bir hasta gördüğü zaman hemen koşarak gidiyor ve koluna girerek yardım etmeye çalışıyor. İnsan ilişkileri ve merhameti üst düzeyde diyebilirim. Yük olmaktan çok ailesine destek olan biri haline geldi. Hem annesi hem de kendisi sosyal olarak rahatlamış oldular. Toplum arasında bir yer edindi. Canan gibi zeka geriliği olan insanların sosyal iş ortamında mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hekim arkadaşlarımdan raporlama yaparken bu insanların çalışabildiklerinde sosyal anlamda ne kadar faydalı olabileceklerini göz önünde bulundurmalarını diliyorum. Bu insanları eve mahkum etmeyelim."
- Bu insanlara sorumluluk vermemiz gerekiyor
Dr. Abdurrahman Uras ise "Son derece hatırşinas biri" olarak tanımladığı Somuncu'nun, özellikle birçok kez kendisine kızarak sigarayı bırakmasını istediğini ifade etti.
Heyetin verdiği "çalışamaz" raporunun Canan için büyük bir engel olduğunu düşündüğü için yeniden başvuru yapılmasını istediğini aktaran Uras, şunları kaydetti:
"Batı toplumlarında genelde her engellinin yapabileceği bir iş vardır. Bu insanlara ayaklarının üzerinde durabilmesi için her zaman bir sorumluluk verilir. Canan sadece kendisine engelli muamelesi yapılmasından çok sıkılıyor. Biz onlara normal davranırsak onlar kendilerini normal hissederler."
- Çocuklarınız engelli olabilir
Canan Somuncu da hastaneye çalışmaya başladığından bu yana mutlu olduğunu ve arkadaşlarını çok sevdiğini söyledi.
Beş yıldır aynı hastanede görev yaptığını belirten Somuncu, şöyle konuştu:
"Hastaneye gelen herkes misafirimmiş gibi hissediyorum. Hedefim sigarayla daha fazla mücadele etmek ve aileme faydalı olmak. Arkadaşlarıma bazen çok kızıyorum. 'Ciğerlerinize yazık, cildinize yazık, hiçbirini düşünmüyorsanız paranıza yazık' diyorum. Onlar da beni ellerinden geldiğince kırmamaya özen gösteriyorlar. Sigara içmeye devam ederlerse bebeklerinin engelli doğabileceğini söylüyorum. Bunu söyleyince korkuyorlar ve ellerindekini hemen atıyorlar. Beni sevdiklerini düşünüyorum. Ben de elimden geldiğince herkesle teker teker ilgilenip hatırlarını soruyorum. İnsan olmak bunu gerektirir. Dün benim için sürpriz doğum günü partisi yapmışlardı. Çok mutlu oldum. Ben de iş arkadaşlarımı çok seviyorum."