Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmaya, aralarında imam, müftülük personeli ve öğretmenlerin olduğu 7 sanık ile avukatları ve yakınları katıldı.
Tutuklu sanık Eyüp Gümüş, savunmasında, 17-25 Aralık sürecinde cemaatin, sadece dini bir cemaat olmadığını anladığını ve ilişkisini kestiğini öne sürdü.
Gümüş, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece evinde dinlendiğini ve darbe girişiminden saat 02.30 sıralarına kadar haberdar olmadığını ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Saat 02.30 gibi görev yaptığım camiden sela verildiğini duydum. Camiye gittiğimde selayı İ.Ç. adında cami cemaatinden birinin verdiğini gördüm. Kendisine, bana neden haber vermediğini sordum, o da telefonla aradığını ve uyandıramadığını söyledi. Daha sonra konuşmak için caminin içine ittim. Burada camı açarak 'beni öldürüyorlar' diye bağırmaya başladı. Daha sonra vatandaşlar toplanmaya başladı. Benim tepkim sela vermesine değil, bana neden haber vermediği içindi."
Cumhuriyet savcısının, "17-25 Aralık'tan sonra malum yapıyla bağını kestiğini söylüyorsun. Ancak evinde yapılan aramada Fetullah Gülen sohbetlerinin yer aldığı CD'ler, kitaplar ve Sızıntı dergileri çıktı. Üstelik bu dergi ve kitaplar yeni tarihli. Buna ne diyeceksin?" şeklindeki sorusu üzerine Gümüş, bir arkadaşının kıramadığı için aldığını ileri sürdü.
Diğer sanıklar da savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında 7 sanık hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlarından dava açılmıştı.