Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, siyasi partilerin temsilcilerinin bir araya gelmesiyle birlikte yaşanan gelişmelerin toplumdaki karşılığına dair değerlendirmede bulundu...
"ANORMALLİK İLE NORMALLEŞMEK MÜMKÜN MÜ?"
Oturup konuşabilmek, birbirimizi dinlemek "normalleşmek" ise, bu kadarı yeter!
İşi daha fazla cilalamayalım... Siyasetin tepelerinde böyle bir süreç olumludur, tamam!
Lakin gündelik hayatın mekanizmaları başka türlü işliyor.
Farklı kesimler arasında toplumsal uyumun her geçen gün biraz daha yerleştiği açık; güzel bir şey bu...
"OTOBÜSTE OTURAN KADININ BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇEKİP HAKARET EDEN TİPLER"
Daha ötesine gelince...
Önce "anormaller" bir normalleşsin de sonrasına bakarız.
Mesela, otobüste önünde oturan kadının başörtüsünü çekip hakaret eden tiplerin anormalliğine çare bulan var mı?
Mesela, otistik çocuğu aralarına almadan tören yapan okul yönetimleri ve velilerin anormalliği geçecek mi?
"İLKOKULDAN İTİBAREN NORMALLEŞTİRME"
Siyaseti bir yana bırakıp "iç"imizden konuşalım mı?
Normalleşmek, uyum sağlamak, az buçuk uzlaşmak anlamlarına geliyorsa, bunu neyle, kiminle yapacağız?
Anormal bir dünyayla mı?
Aman bir arıza çıkmasın, her şey geldiği gibi gitsin, düzen bozulmasın diye ilkokuldan başlayarak "normalleştiriliyoruz" zaten...
Daha fazlasına ihtiyacımız yok...
ÖLMEDEN ÖNCE OKUNACAK 20 KİTAP
Yeni bir mobil uygulamanın reklamı sürekli önüme düşüyor...
mottosuyla kitap okumayı öneriyor bu uygulama: Ölmeden önce okunacak 20 kitap listelerine baktım ve kahkahalarla güldüm. Şunlar var: "Düşün ve Zengin Ol", "Başarının Sihirli Merdiveni", "Akıllı Yatırımcı", vd.
Eh, niye reklamı da klozette oturmuş cep telefonuna bakan adam fotoğrafıyla yaptıklarını da anlamış oldum. Doğru düzgün okumaya ne vakitleri ne de hevesleri var.
Her şey para için! Başarı dedikleri de bundan ibaret!
Şimdi bu tayfayla aramızda "normal" bir bağ kurulabilir mi?
CEHALETİN İÇİNE GÖMÜLMÜŞ BİR HAYAT
Vasat çizgide kalmak...
Geleneğin ve vahyin bu terimi ile günümüzün "normallik" tanımının birleşmesi imkânsızdır, önce bunu bilelim...
"Vasat ümmet" ifrat ve tefritten uzak duran, (apaçık ortada duran ) hakikate şahitlik eden inananlar topluluğudur.
İfrat ve tefrite boğulmuş, aşırılıkta ileri gitmiş bir hayat tarzına uyum sağlamak normallik değil, anormallik olsa gerek...
Cehaletin içine gömülmüş bir hayat...
Tatilde ense yapmak gibi bir şey...
Ama bitiyor... Herkes için "tatil"in sonu geliyor.