Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, "Uluslararası hukukun üzerine düşen gölge" başlıklı yazısında İsrail ve Hamas yetkilileri hakkında gündeme getirilen tutuklama kararlarını değerlendirdi...
BATI'DA SOĞUK DUŞ TESİRİ
7 Ekim sonrasında, Batı, uluslararası hukûka atıfta bulunarak İsrail'e destek verme yarışına girdi. İsrail bir saldırıya uğramıştı. O halde kendisini müdafaa etmek hakkına sahipti. Gazze'de hergün ağırlaşan manzaraya rağmen Batı'nın sessiz kalmasını da bu referans sağlıyordu. Ama işlerin çığırından çıkması ve soykırıma varması Batı'ya da soğuk bir duş tesiri yaptı.
"AVRUPA, İSRAİL'İN SÜRÜKLEDİĞİ BATAKLIKTAN ÇIKMAK İSTİYOR"
Şimdi İsrail'in çılgınlığına ortak olmak istemiyor, Netanyahu ve ondan da beter olan ortaklarının, Batı'yı içine sürükledikleri bataklıktan çıkmak istiyorlar. Bunun için en başta Netanyahu'dan kurtulmaları gerekiyor. UCM ve UAD'da açılmış olan dâvaları bu operasyonda, ilk olarak caydırıcılık, daha sonra da müeyyide boyutunda kullanmak istiyorlar. Avrupa bu kampanyada baş rolü oynamaya başladı. Bu hareketlenmeler, bugüne kadar çeşitli baskılar gören ve tehditler alan mahkeme hakimlerinin de elini rahatlatıyor.
NETANYAHU VE HAMAS HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI
Şimdi ortada savaş suçlusu ilan edilerek Netanyahu ve Gallant için bir tutuklama kararı ihtimâli var. Ama dikkât edelim. Bu sürece bir gölge düşüyor. Tutuklanma kararına Haniye, Sinvar ve Masrî de var. Şimdi sormak lâzım: Nürnberg Mahkeme'sinde 1943'deki Varşova Getto Direnişi de mahkeme edildi mi? Elbette ki hayır. Anlaşılan, bu sözde tarafsızlık gösterisiyle İsrail ve ona müzâhir çevrelerin de gazı alınmaya çalışılıyor. Ama adalete de gölge düşüyor.