Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu'nun "Reich usulü darbenin komplo şifreleri ve Kangal operasyonu" başlıklı yazısı:
Almanya'da deşifre olan darbe konseyi, ABD Kongresi'ne 6 Ocak baskınının başarılı versiyonunu sahnelemeyi hedefliyordu; buna dair çokça emare var. Aradaki en önemli fark, Bundestag'ı basarak anayasal düzeni yıkmayı planlayan müstakbel darbecilerin Trump taraftarı güruhtan daha az meczup, yani silahlı olacakları için daha tehlikeli ve kişisel kalibreleri bakımından daha rafine ve donanımlı olmaları.
Terör hücresi diye tanımlanan ekibin başındaki adam Reuss Prensi 13. Heinrich, iki numarası eski paraşüt taburu komutanı Rüdiger von P.; Prens liderliğinde idareyi ele geçirecek konseyde yönetimin çeşitli kademelerinde görev alacak emekli askerler, bir havayolu şirketinden sivil pilot, polis, doktor ve yargıcın yanı sıra bir çatı ustası, iki falcı, bir gurme şef ve bir tenor da var. Tenorun darbe yönetiminde kültür işlerinden sorumlu olacağı varsayılıyor. Prensin Rus sevgilisi Vitalia B. de aralarında.
Kendilerini 1945 öncesi “imparatorluk vatandaşı” (Reichsbürger) kabul eden bu aşırı sağ odak, Federal Almanya'nın varlığını reddediyor, ülkenin bir derin devlet yapılanması tarafından yönetildiğini iddia ediyor. Derin devletin ipleri de dünyadaki bütün komplo teorilerinin baş aktörleri olan George Soros, Bill Gates ve Mark Zuckerberg ile birlikte iki ailenin elinde. Tabii ki, Rockefeller ve Rothschild aileleri. Masonlar da eksik değil. Bu karanlık güçlerin kuklası olarak gördükleri milletvekilleri ve hükümet üyelerini mecliste yakalayarak hapse atmayı planlıyor, ülkeyi saracak kaosla anayasal düzenin çökeceğini ve Prens Heinrich önderliğinde bir geçiş hükümeti kurulabileceğini hesaplıyorlar.
QANON KOMPLO KÜLTÜYLE BAĞLANTI
Federal başsavcılık ile eyalet savcılıklarının eşgüdümle yürüttüğü ve önceki gün operasyon düğmesine basılan soruşturmada Reichsbürger hareketiyle, ABD'deki QAnon komplo kültü ve bunun Almanya'daki uzantısı Querdenker takımı arasında organik bağ olduğu düşünülüyor.
Komplo teorilerinden beslenen bu güruh ilk kez iki yıl önce, korona günlerinin maske ve aşı karşıtı gösterilerinde Alman Kriminal Dairesi'nin radarına giriyor. Fanatik Trump'çıların toplaştığı QAnon'un Avrupa'daki müritleri arasında en kalabalık topluluğu Almanya'daki Querdenker hareketi oluşturuyor. Koronavirüsün Bill Gates mamulatı olduğundan tutun virüsün 5G teknolojisiyle yayıldığına kadar bilumum safsatayla sosyal medyada, meydanlarda boy gösteriyorlar.
QAnon'un komplo teorisi, derin devletin Başkan Trump'a karşı darbe planladığı ve Trump'ın derin devletin bürokratları ile siyaset, medya ve eğlence dünyasından şeytana tapan pedofili şebekelerine karşı amansız bir savaş yürüttüğüne dayanıyordu. Pandeminin en can alıcı günlerinde koronavirüse dair komplo teorileriyle kapanmalar, maske-mesafe kısıtlamaları ve aşı kampanyaları QAnon ile Querdenker takımını aynı zihin dünyasında buluşturdu.
“Querdenker” aslında genel geçer fikriyatın ötesinde kendine özgü düşünceleri olan insan anlamına geliyor, ancak koronayla birlikte bu kavram yeni bir anlam kazanıyor: Devletin pandemiyle mücadele için aldığı önlemleri reddeden ve körü körüne dezenformasyona inanan insan.
"KOMANDOLARI BERLİN'E TEMİZLİĞE GÖNDERMEK LAZIM"
FBI, QAnon'un varlığında aşırı sağ terör potansiyeli görüyor. Alman polisi de Querdenker tayfasının zararsız kaçıklar olduğunu düşünmüyor; aşırı sağ radikalleşmenin kaynaklarından biri olarak değerlendiriyor. Böylece yakın takip başlıyor.
İşte o takipte mimlenen bazı isimler şimdi darbe konseyinin tutuklanan üyeleri arasında yer alıyor. Korona protestolarını organize eden çatı ustası dahil.
Mesela Querdenker gösterilerinde kitleleri ateşleyen konuşmalar yapan özel kuvvetlerden emekli komando albay Maximilian E. Bir konuşmasında “Komandoları Berlin'e temizliğe göndermek lazım” diye sesleniyor. Orduyla bağı kalmadığı halde zaman zaman üniformayla görülüyor, geçen yaz sel baskınına müdahaleye gidip bir okulda komando merkezi kuruyor ve etrafa emirler yağdırıyor.
Maximilian E. operasyon sabahı yakalanacağından habersiz Telegram'da şu mesajı paylaşıyor: “Bugüne kadar görev yapan bütün savcı ve yargıçlarla sağlık birimlerinin bütün yöneticileri yakında Nürnberg 2.0 mahkemelerinde sanık sandalyesine oturacaklar…”
Darbe konseyindeki eski polis Michael F., Querdenker gösterilerinde Hitler selamı verirken görülüyor ve Reichsbürger hareketine mensup olduğu için emniyetten ihraç ediliyor.
Konseyin askeri kanadından Andreas M. de yakın geçmişe kadar Komando Özel Kuvvetleri'nde başçavuş olarak görev yaparken orduda zorunlu olduğu halde Kovid aşısını reddedince askeri istihbarat tarafından mercek altına alınıyor ve Querdenker taraftarı olduğu tespit edilerek ordudan uzaklaştırılıyor.
Eski paraşütçü komutan Rüdiger von P.'nin dosyasındaki sabıka ise farklı. Eski Doğu Alman ordusunun envanterinden gizlice silah aldığı ortaya çıkınca ordudan atılmış. Terör hücresi bünyesinde gölge ordu kurmak üzere asker ve polis devşirme faaliyeti gösteren kişi de o. Çeşitli eyaletlerdeki kışlalarda belirlenen personelle gizli temaslar kuruyor, silah ve mühimmata erişmek için girişimlerde bulunuyor.
REUSS PRENSİNİN RUS SEVGİLİSİ
Konseyin başındaki Reuss Prensi 13. Heinrich'e gelince, en belli başlı işareti Zürih'teki webforum konferansında antisemitik tonlar taşıyan komplo teorileriyle yüklü konuşmasında veriyor; 71 yaşındaki elebaşı Avrupa tarihinin Rothschild ailesiyle masonlar tarafından yazıldığını, bunların monarşileri yıkmak için devrim ve savaşları finanse ettiğini anlatıyor. Federal Almanya'nın meşru bir devlet olmaktan çok işgal altındaki bir ülke, bir şirket olduğunu belirterek, kendisinin Reich vatandaşı olduğu imasını da duyuruyor.
Reuss Prensi 13. Heinrich tutuklandı
Almanya'nın doğusundaki Thüringen eyaletinde, monarşi yıkılana kadar 800 yıl boyunca varlığını sürdüren küçük bir hanedanın üyesi olup aileden kopan Prens 13. Heinrich'in darbe sonrası “naip” sıfatıyla başa geçtikten sonra Moskova ile resmi ilişki kurmayı planladığı da anlaşılıyor. Bu amaçla 39 yaşındaki Rus sevgilisi Vitalia B. kanalıyla Rusya'daki bazı makamlarla temasa geçmiş bile. Ancak soruşturmada Moskova'dan olumlu yanıt geldiğine dair bir veri yok. Nitekim Berlin'deki Rus büyükelçisi de “İlgimiz yok” dedi.
KOD ADI KANGAL'DAN GÖLGE'YE
Operasyona uzanan soruşturma süreci Anayasayı Koruma Teşkilatı bünyesindeki kurulan “Kangal” görev gücünün çalışmasıyla başlıyor. Operasyonun kod adı neden Kangal bilemiyorum ama tehdit görmedikleri sürece gayet iyi huylu olan Kangal köpekleri Hamburg ve Hessen eyaletlerinde bazı saldırı vakaları nedeniyle tehlikeli ırk sınıfında, sahiplenilmeleri izne bağlı.
Sonraki aşamada “Kangal” operasyonu yerini “Gölge”ye bırakıyor; geçen eylül ayında soruşturmayı devralan Federal Kriminal Dairesi bünyesinde Gölge görev gücü kuruluyor ve 11 eyaletin adli makamlarından yüzlerce görevlinin katılımıyla 52 şüpheliye yönelik teknik takip başlıyor. Telefonlar dinleniyor, chat grupları izleniyor, banka hesapları didik didik ediliyor ve Reichsbürger hareketi içinde aşırı sağcı bir terör hücresinin yuvalandığı sonucuna varılıyor. Terör şüphelileri arasında eski askerler bulunduğu için ordu karşı istihbarat da devreye giriyor. Soruşturma Federal Başsavcılık tarafından koordine ediliyor.
"ARTIK DÜMDÜZ EDECEĞİZ, EĞLENCE BİTTİ"
Prens Heinrich ile 69 yaşındaki 2 numara paraşütçü komutanın 2021'in kasım ayından itibaren “X Günü”ne odaklı darbe planını olgunlaştırmaya başladığı, ancak birkaç kez ertelendiği anlaşılıyor. Geçen yaz ikisi arasındaki bir telefon konuşmasında Prens “Bunları artık dümdüz edeceğiz, eğlence bitti” diyor. Meclise karşı her an harekete geçebilecekleri için Bundestag polisi alarma geçiriliyor.
Savcılık kaynaklarına göre aynı ABD Kongresi'ne 6 Ocak baskını gibi yaklaşık 25 kişilik silahlı bir grupla Bundestag'ı basarak bütün milletvekilleri ve hükümet üyelerini kelepçeleyip hapse atmayı planlıyorlar. Terör grubunun sivil ve askeri kanat üyelerinin tamamında ruhsatlı silahlar mevcut. Şüphelilerden birinin silah mağazası var, üstüne kayıtlı ruhsatlı silah sayısı dokuz.
ÇİFT SİLAHLI YARGIÇ
Önceki dönem aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinden milletvekili olup geçen mart ayında Berlin'de yargıçlık görevine dönen Birgit Malsack-Winkemann atış sporu yaptığı için iki adet ruhsatlı silah sahibi. Savcılara göre Malsack-Winkemann, baskın için parlamento binasının iç mekan detaylarıyla ilgili bilgileri vermişti ve binaya paraşütçü Rüdiger P. ile birlikte girmesi planlanıyordu. Darbenin başarılı olması halinde muhtemelen adalet bakanı olacaktı.
Darbeciler arasındaki yargıç: Birgit Malsack-Winkemann
Darbe girişiminde GSM hatlarının kapanması ihtimaline karşılık 20 bin Euro tutarında uydu telefonları ediniyor ve yazılı gizlilik anlaşması yapıyorlar; ihlal halinde cezası ölüm. Hücrede grup üyelerinin ruhsal sorunlarıyla ilgilenen varlıklı bir kadın doktor da var, darbe hazırlıkları için 20 bin Euro'luk bağışta bulunuyor. Grubun iki falcı üyesi ise gölge ordu için devşirilen askerlerin ne kadar güvenilir olduğu meselesine bakıyor.
FALCILAR OPERASYONU BİLEMEMİŞ
Ancak falcıların aylarca yürütülen soruşturmayı ve üç bin kişilik polis ordusuyla gelen operasyonu göremediği anlaşılıyor. Darbeci prensin ne kadar güvenilir olduğunu farkettikleri de şüpheli. Çünkü akrabalarından biri daha geçen ağustosta Thüringen'deki yerel bir gazeteye açıklamasında adamı “kafayı komplo teorileriyle bozmuş zavallı bir ihtiyar” diye tanımlıyor.
Prens yaşamını sürdürdüğü Frankfurt'ta ele geçirildi ama Thüringen Bad Lobenstein'daki mülküne de baskın yapıldı. O mülk bizim medyada bazı haberlerde geçtiği üzere av kulübesi değil, feodal beylere ait bildiğiniz av köşklerinden.
Habertürk
