Habervakti yazarı Abdurrahman Dilipak, medya ve sosyal medyada ortaya atılan iddia ve haberlere ilişkin yazısında okurlarına uyarılarda bulundu.

Dilipak'ın "Durdurun dünyayı inecek var" başlıklı yazısı;

Gazze'yi boş verin(!?), Habere gelin habere, Suudi güzeli güzellik yarışmasına katılıyor, elinde kelime-i tevhid bayrağı ile.. Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz. Oldu işte.

Mum stokladınız mı? Gaz lambası filan. Elektrik yoksa, haberleşme de yok ulaşım da. Şehirde yaşıyorsanız su da yok. Kış ortasında doğal gaz da yok. Çünkü şehirde su o yüksekteki mahallelere, çok katlı binalara pompa ile basılıyor. Asansör de çalışmayacak. Doğal gaz dağıtımı da durur. Nasıl pişireceksiniz yemekleri.

OBAMA'NIN MÜJDESİ(!)

“Planet X” geliyor da Twitter'ın “X” olduktan sonra yeni salgına sebep olduğu iddia edilen mikrobun da kod adı “X”. Harika değil mi? Gelen tek mikrop “X” değil. Bu çok da önemli değil, CoVID gibi bir şey bu. Ardından gelecek olan “Zombi geyik” virüsü. “Geyik muhabbeti” yapmıyorum. Hani şu “Kuş gribi”, “Domuz gribi” var ya, öyle bir şey. Yani CoVID'in yarasa hikayesinin yerini bu kez “Geyik”ler alıyor. Müjdeyi(!?) Obama verdi. Hem de danışmanı olduğu “Dünyayı ardında bırak” isimli yeni vizyona giren filmde.

Elektrikli otomobiller çalışmayacak, geyiklerden bulaşacak mikrobun vatanı ABD! Yakalanan ölmek isteyecek, yakınları da hastalanan yakınlarının daha fazla acı çekmemesi için ölümü isteyecekler. Ötenazi hakkı yasalaşacak. Dünyada mezarlık sıkıntısı çekilecek ve cesetlerin yakılması, kompoza çevrilmesi, etobur hayvanlar için yiyeceğe dönüştürülmesi konuşulacak.

MİKROBU HAZIRLAMADAN AŞISINI BULMUŞLAR

Bu yeni “dalga”da ölüm sayısı CoVID 19'un 20 katı olması bekleniyor.

Ha, unutmadan söyleyeyim, aşısını hazırlayan ekip hızlı çalışmış, mikrobu hazırlamadan aşısını bulmuşlar(!) İnsanlar aşı olmak istemeyebilir diye, aşı olmak isteyenlere Chip takacaklar. Chip takacak olanlara, “uysal, uyumlu global yurttaşlık promosyonu” olarak 500 performans puanı verecekler. Bir de aşı sertifikası. Aşı olmayıp, Chip de taktırmayanlara evden çıkma izni de verilmeyecek, seyahat hürriyeti kısıtlanacak ve hiçbir sosyal haktan yararlanamayacaklar.

Şaka yapmıyorum! İnanmak istemiyor olabilirsiniz. “Yok daha neler” de diyebilirsiniz, ama yeni senaryoları böyle. “Demedi” demeyin diye yazıyorum. Siz uzaya giden Türk astronot haberlerini izleyebilir, yeni elektrikli otomobil fiyatlarına bakıp, alacağınız otomobilin modelini seçmek için dostlarınızla konuşabilirsiniz, bu da BİREYsel bir özgürlük konusu tabi. Bu anlatacaklarım birilerine daha önce olduğu gibi “Komplo” gibi de gelebilir. “Ne Atom bombası ne Londra konferansı” ne de Gazze sizi ilgilendiriyor olabilir. Ye hamburger, iç Cola!

Hollanda Kraliçesi Máxima, WEF'in Yıllık Davos Zirvesinde Konuşma Yapıyor:

"Dijital kimlik yalnızca finansal hizmetler için değil, aynı zamanda okula kayıt, kimin aşı olup olmadığının belirlenmesi ve devlet yardımlarının alınması için de gereklidir."

İKLİM KRİZİNDEN SONRA FAKİRLEŞME VE ZAM

İklim krizi diye yalan uydurdular ya, şimdi Karbon ayak izine geldi sıra, sonra Performans Pass. Ondan sonra da tek para ve kafanıza Chip takmaya gelecek sıra.. Petrol, kömür ve fosil yakıtlarının en aza inmesi ile birçok petrol zengini ülke fakirleşecek. Petroldeki kıtlık birçok konvansiyel sanayi tesisini ve ulaşımı olumsuz etkileyecek. Ve her şeye zam gelecek.

İNSANLARDAN KURTULMAK İÇİN ÇÖZÜM ARIYORLAR

Araçların egzoz emisyonunun en aza indirilmesi ciddi bir maliyet, yeni araç fiyatları da kat kat artacak. Araç vergilerinde de ciddi artışlar yaşanacak. Hayvancılığı bitip, sentetik et tesisleri kuracaklar ve tarım da giderek yatay değil dikey, topraksız olacak. Her şey değişecek anlayacağınız. Okul yok, öğretmene de gerek yok. Zaten işçilerin yerini insanımsı otonom robotlar alacak. İşçiye de gerek yok. Daha doğrusu insana gerek yok. Bu gereksiz insan yığınından kurtulmak için şimdiden çözüm arıyorlar. Ötenazi hakkı gündemde. Savaş, terör, kimyasal yollar, intiharın örgütlenmesi, elektronik yöntemler de yetersiz kaldığı noktada, kısırlaştırma, evliliğin/ailenin sonlandırılması gündeme gelecek. Zaten şimdiden gıda, ilaç, kozmetik, spor ve tekstil üzerinden ciddi bir kısırlaştırma operasyonu tüm hızıyla gidiyor.

DİNİ METİNLERE İLGİ NEDEN BU KADAR AZ

Sosyal mediaya bakıyorsunuz, ne kadar çok Kehanetten söz ediliyor. Ne kadar çok uzayla ilgili haberler var. Ne kadar çok Müneccim var, ne kadar çok astrolojiden söz ediliyor. Dini metinlere neden ilgi bu kadar az.. Suç belki de bizde. Çünkü dini biz, siyasetin de yönlendirmesi ile, BİREY'sel planda Mabed'lere, toplumsal planda camilere hapsettik. İşin imani, ahlaki, muamelatla ilgili boyutunu görmezden geldik. Din birçok kişi için gelenek olarak “Atalarının dini”. Ya da KÜLTÜR'el bir “Yaşam Tarzı”. Biraz “Ritüel”, biraz “Seramoni”, biraz “İkonografi” ile buraya kadar!

SUUDİLERDE KEMALİZM MODELİ

Baksanıza sonunda Suudiler de Moiz Kohen modeli Kemalist oldu. Kelime-i tevhid bayrağına sarılı bir Suudi kızı güzellik yarışmasına katılıyor. İnanın bu İsveç'te bir adamın Kur'an yakma girişiminden daha hafif bir eylem de değil. Bu haberin sosyal mediada yer aldığı gün, Hakan Fidan'la Suudi dışişleri bakanının G20 Dışişleri Bakanlar toplantısında boy boy resimlerinin yayınlanması, Ankara'da Suudilerle kalabalık görüşmelerin yapılması benim için sürpriz oldu.

Sosyal media neyi tartışıyor bakıyor musunuz: Siyasi polemikler, artık ağız dalaşına döndü. Yine Hilafet, Şeriat, Laiklik, İrtica gırla gidiyor. Sırada 28 Şubat var, seçimden sonra 15 Temmuz'u tartışmaya devam ederiz herhalde.

Sosyal mediadaki ilginç konulardan biri, uzaylılar, Mars'ta hayat yanında 2345 yılından gelen bir zaman yolcusuyla ilgili. Bu kalabalıklara ne yalan söylerseniz söyleyin zaten hemen inanıyor. Bu arada Planet X'i duymuş muydunuz? Bir uzay haberi daha: Japonlar ve Hintliler aya iniş yapmış, ama şok yaşamışlar. Biz de ineriz yakında, ilk iniş sert olacakmış, ama olsun.

Yakında uzaylıların dünyayı işgal için öncü güçlerin Kafdağına iniş yaptıklarını duyarsanız şaşmayın. Sakın uzaylılar, UFO'larla Kafdağına hapsedilen Yecüc Mecüc kapısını açmak için gelmiş olmasınlar!?. Anunaki'ler, Reptilyan'lar, Enki'nin kayıp kitabı vs. Mars'tan geliyorlar olmasın sakın. Uzaylılarla tanışmaya hazırız değil mi? Bakalım ilk ülke hangisi olacak uzaylı göçmenlere pasaport verecek.

X HASTALIĞI GELDİ, SIRADA ZOMBİ VİRÜSÜ

Hastalık X geliyor değil geldi. Sırada Zombi virüsü var. Amerika'da görülmüş. Obama danışmanı olduğu “Dünyayı ardında bırak” isimli filmde, yapay zeka, otonom otomobillerden biri olan Tesla ile birlikte Zombi Geyik'e bir gönderme yaptı zaten.

Tanrının en güçlü frekansı ne biliyor musunuz 963 müymüş? Yok yok 888! Evrenin güçlü frekansı 999müş, onu dinleyince Tanrıyı zihninizde hissedecekmişsiniz. Tanrı parçacığından sonra onu da buldu bilim adamları. Nicola Tesla'nın 369 kodu ne anlama geliyor, bilen var mı? Zaman, Mekan, Madde hepsini yeniden tanımlamak gerekiyor. Modern bilim çöktü.. Yerçekimi mi yoksa atmosfer basıncı mı onu da bilmiyoruz.

Lucid Dream ya da astral yolculuklar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ha bu arada Satürn'ün halkaları kaybolmuş, (bulanlar en kıza zamanda Uzay ajansına bildirsin). Sonra Gezeravcı çaldı diye başımıza iş açmasınlar. Avcıgezer de o Satürn'e gitmedi ki, hem çalacak olsa kılıfını daha önce hazırlaması gerekirdi. Uzay üssünden kaçıp gidip alıp geldiğini de sanmıyorum. Zaten yakında biz de gideceğiz, bakalım gerçekten çalmışlar mı?

3. gözünüzü 5 dakikada açan siteler var internette, hadi durmayın, ister misiniz uzayda aradığınız yaşam, farklı bir boyut ve frekansla içimizde olsun. Hadi yine iyisiniz yaşama dünyadan daha elverişli 4 gezegen daha bulunmuş. Ha yeni yaşam bulunan gezegen Neptün'müş. Biraz uzak ama mecbur kalırsanız, üstelik kiralar malum. Orada arsa fiyatları daha ucuz olsa gerek.

Yeni bir haber daha: Siz “Emanet sandığı”nı arayadurun birileri 800 milyon yıllık bir tabut bulmuş. İçinde ne mi varmış ne bileyim. Dünyanın bir kayıp parçası varmış adı da Theia. Gizemli uydu Europa güneşi gözlemlemeye başlamış, hani +-75 derecede elektronik devreler çalışmıyordu. Sahi bu uydunun pilini kim buldu böyle.. Eee, her söylediğinize inanıyorlar diye, bu kadar da olmaz ki!