Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin "Aksa Tufanı Operasyonu"nun başlatıldığı 7 Ekim itibariyle yaptığı ilk açıklama ve İsrail medyan okuyan ifadelerinin yer aldığı video artık sosyal medyada "günlük doz" olarak değerlendiriliyor.
Bir çok kullanıcının "günlük dozumuzu alalım" ifadesiyle paylaştığı videoda Ebu Ubeyde, İsrail ordusuna meydan okumuş, "karadan, havada, denizden gelin" sözleri ve Kassam'ın askeri tarihe geçecek manevralarıyla unutulmayacak bir tesir bırakmıştı.
Filistin davasının da konuşulduğu bölümleriyle efsane dizi Kurtlar Vadisi'nin Arap coğrafyasında sevildiği bilindiğinden, ilk videonun Kurtlar Vadisi müziği eşliğinde sosyal medyada paylaşılması kimseyi şaşırtmadı.
Türkiye dahil birçok ülkede artık üniformalı fotoğrafları, Filistin bayraklı stikerları, geçmişteki basın açıklaması fotoğrafları, başına doladığı Filistin poşusu, Kur'an'dan okuduğu ayetlerle poster ve pankartlarda yer alan kahraman haline gelen Ebu Ubeyde'nin cesur çıkışları onu şimdiden efsane haline getirdi.
Kassam Tugayların son fotoğrafı sosyal medyada çok sayıda kullanıcı tarafından paylaşıldı.
TÜM VİDEOLARI VE SES KAYDI PAYLAŞIMLARI MERAKLA TAKİP EDİLİYOR
Sosyal medyada, özellikle X platformunun etiket listesinde Ebu Ubeyde ve Kassam Tugayları gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
Telegram uygulamasından paylaşılan Kassam videoları aynı anda diğer platformlarda da kısa sürede dolaşıma sokuluyor.
İsrail ordusunun ve medyasının 7 Ekim'den bu yana ortaya attığı iddia ve haber ve analizler, Ebu Ubeyde'nin açıklamaları öğrenilmeden değerlendirmeye alınmıyor.
Şifa Hastanesi'ni kuşatarak baskın yapan işgalci İsrail ordusunun hastane içerisinden daha sonra asılsız çıkan görüntüler paylaşması ve hastanenin altında tüneller olduğu iddiası Ebu Ubeyde'nin dünkü açıklamasında alay konusu oldu: "Netanyahu serap peşinde koşuyor."
Gazze'de sokak sokak çatışma yaşandığını belirten Ebu Ubeyde'nin detaylı paylaşımlarının aksine İsrail tarafının paylaştığı "yaya asker" görüntüleri, ağırlığı zırhlı araç görüntüleri yanında yok denecek kadar az.
7 Ekim'den bu yana analizlere mevzu olan efsanevi Gazze tünellerinin durumu ise, geçen 42 güne rağmen hiç kimse tarafından kesin bilgiye dayandırılamıyor.
Gazze'nin merkezine yaklaştığını açıklayan İsrail ordusunun tünellerle ilgili iddiaların aksine kesin veriler paylaşmamış olması, işgal ordusunun bugüne kadar yaptığı açıklamalarının da doğruluğunu teyide muhtaç bırakıyor.
Ebu Ubeyde'nin İsrail ordusunun asker ve çeşitli araç kayıplarıyla ilgili açıklamalarının, kritik durumlarda (Tuğ ve Tüm general, albay, binbaşı gibi rütbeli kayıpları) İsrail tarafından -uzun süre sonra- yapılan açıklamalarla doğrulandığı görülürken, birçok imha bildiriminin İsrail medyasında da görmezden gelinmesi dikkat çekiyor.
İmha edilen İsrail askerlerinin sayısının tahmin edilenden çok fazla olduğunu dünkü açıklamasında vurgulayan Ebu Ubeyde'nin sözleri, sıcak çatışma görüntüleri içeren video paylaşımlardan hareketle ikna edici bulunurken, İsrail ordusunun Gazze'nin merkezine ilerlendiği iddiasına rağmen kayıpların uzun süren aralıklarla ve oldukça düşük bildirilmesi (son rakam 372) herkesin kafasında soru işareti oluşturuyor.
42. gününü dolduran Gazze direnişinde uzun ve sürekli bir müdafaya hazır olduklarını duyuran Ebu Ubeyde'nin neler söyleyeceğini en çok merak edenlerin başında İsrail tarafında yakınları rehin alınan aileler bulunuyor.
İsrail'e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Kassam Tugayları'nın verdiği rakam aralığı ise 200-250 arası ancak Ebu Ubeyde'nin dünkü açıklamasında da belirtildiğine göre, bazı rehineler İsrail tarafının saldırılarına hedef olurken bu sayının her zaman eksilmesi mümkün.
5'inci haftasını dolduran Gazze direnişi, hiç şüphesiz öldürülen bebek ve çocukların görüntüleriyle unutulmayacak kadar derin izler bırakacak.
Unutulmayacak olan bir diğer şey ise, İsrail tarafında bebek ve çocuklar dahil tüm Gazze'nin yok edilmesini isteyen Yahudiler ve onların belli temsilcileri olacak.
Yakın tarihte benzerine rastlanmamış ölçüde canlı yayın katliamlarına şahit olunan Gazze ile ilgili Batılı hükümetlerdeki sessizlik ve suç ortaklığının da unutulmaması bekleniyor.
Arap rejimlerinin yöneticilerinin geleceğinin ise bundan sonra nasıl şekilleneceği ayrı bir tartışma konusu ancak geçmişi yüz yılını henüz doldurmamış mevcut Arap devletlerinin ve Arap Birliği'nin acizliği, yapılan olumsuz sonuç tahminlerini doğrular nitelikte görülüyor.
TİMETURK