'Eşcinsellik, LGBT veya Yahudiler kınansa anında yasak gelirdi'
Fransız siyaset bilimci Dr. François Burgat, Avrupa'da Müslümanlara yönelik hakaret ve saldırıları değerlendirdi

Oluşturma Tarihi: 2023-02-02 16:30:10

Güncelleme Tarihi: 2023-02-02 16:30:10

Dr. François Burgat, Kur'an-ı Kerim yakılmasını, Müslümanların inanç ve değerlerine yönelik saldırıları 'ifade özgürlüğü" diyerek savunulmasını tutumunu değerlendirdi. Burgat, "Eşcinselliği, LGBT'yi veya Yahudileri kınayan bir gösteriyi asla yapamazlardı." dedi.

"ANINDA ANA AKIM MEDYADA YASAKLANIRDI"

AA'ya konuşan Fransız siyaset bilimci Burgat, kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.

Burgat, Müslümanlara yönelik hakaret ve saldırılara dair şunları söyledi:

"Kur'an'a saldırarak Müslümanları incitmek istiyorlar. Böyle bir yaklaşımın ya da bahanenin sınırı ise uygulanan çifte standarttadır. Eşcinselliği, LGBT'yi veya Yahudileri kınayan bir gösteriyi asla yapamazlardı. İsviçre'de ve Fransa'da kamusal alanda Tevrat yakılmayacağını ifade ettiler. Bu durumun asıl yumuşak karnını ve bu yaklaşımın karanlık tarafını ifşa eden de budur. Bu seküler bir yaklaşım değil. Bu dinden kurtulmak isteyen birinin yaklaşımı değil. Korkarım ki bu durum, dünya üzerinde özellikle belirli bir toplumsal gruba karşı bir saldırı niteliğinde. Eğer bu "ifade özgürlüğü"nün onda biri hatta yüzde biri Tevrat'a karşı veya bir Yahudi'ye karşı yapılsaydı, anında suçlu ilan edilirlerdi. Anında ana akım medyada yasaklanırdınız."

"AVRUPA İDEALLERİ BİTTİ"

Burgat, "Avrupa idealleri" ile ilgili soruya ise şu karşılığı verdi:

"Batı evrenselciliği, Batı kültürel hegemonyasıyla özdeşleştirildiği surette işlevsel olmuştur. Herkes İngilizce konuştuğunda ve herkes aynı kültürde birleştiğinde evrensel değerlerden bahsetmek kolaydır. Fakat asıl kültürel anlamda güç dengeleri bozulduğunda Avrupa'da durum ne olacak? Farklı sesleri kabul etmekte zorlanıyorlar. Bu sesler her ne kadar evrenselliğin gereklerine saygılı sesler de olsa katılımlarına izin verilmiyor. Bu nedenle oldukça kötümserim. Fransa dışından olaylara müdahil olduğumda çoğunlukla "Belki durumunuzun zor olduğunu düşünüyorsunuz ama inanın ki, bir Fransız vatandaşı veya Amerikan vatandaşı olarak benim durumum sizinkinden daha karanlık. Eğer Suriyeli, İranlı veya Yemenliyseniz hala bazı zorluklarla karşılaşıyorsunuz. Fakat sizin toplumunuz doğru yöne doğru ilerliyor." diyorum. Fakat korkarım ki biz Batılılar son dönemde neredeyse geriye doğru gidiyoruz. Toplumlarımızın çeşitliliğini temsil etme becerimiz geriye doğru gidiyor. Beni karamsarlığa iten de bu."

"ASLINDA BİZ HRİSTİYANLIKTAN ÇIKTIK"

Avrupalıların Hristiyanlıktan çıktığını belirten Burgat, Avrupa'da yaşayan Müslümanların hassasiyetleriyle ilgili şöyle konuştu:

"Aslında biz Hristiyan değiliz, Hristiyanlıktan çıkartılmışız diyebilirim. Fransa'da durum bu şekilde. Bundan 50-60 yıl önce dini sembollere saldırmak tamamen imkansız olurdu. Şu anda bu yapılabilen bir şeye dönüştü. Tüm Avrupa'da kamusal alanda gittikçe daha fazla Müslüman görmeye başladık. Korumak istedikleri bizimkinden farklı bir dinleri ve kültürleri var. Özellikle zorlu ekonomik koşullarda bir düşman bulmanın kolay olduğunu düşünüyorum. Avrupa'nın ortak paydası budur."

"YAHUDİLERE, İSRAİL'E ASLA BÖYLE "İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ" GÖSTEREMEZSİNİZ"

İsveç Başbakanı'nın en sonunda Kur'an'a yapılan saldırıyı kınamasını değerlendiren Fransız siyaset bilimci, şu ifadeleri kullandı:
"Çok şüpheci bir şekilde, bunun bir güçler dengesi olduğunu söyleyebilirim. Çünkü NATO çatışmasında Türkiye'nin tavrına göre bir bedel ödeyecekler. Bazen insanlar ödeyecekleri bedeli ölçmek için tepkileri duymaya ihtiyaç duyar. Şu anda bu bedeli ölçüyorlar ve bu hususta ölçüp tartacaklar. Aynı husus Fransa için de geçerli. Yahudiler veya İsraillilere karşıysa asla böyle "ifade özgürlüğü" gösterileri yapamazsınız. Batı'da devam eden bir tartışma var fakat sonuçları ne olur bilemem. Aşırı sağ son 25 yıldır yayılmaya devam ediyor. O nedenle en kötü ihtimalleri de göz ardı etmiyorum."