Aydınlık gazetesi yazarı Fikret Akfırat, İsrail-Hamas çatışmasına dair ABD basınında yer alan bir makalede yer alan görüşleri köşesine taşıdı...
FOREİGN AFFAİRS: HAZAMA KAZANIYOR
Netanyahu Hükümeti'nin Hizbullah'a yönelik saldırı hazırlıkları haberleri üzerine, bu kez savaşın Lübnan'a yayılacağı konuşulmaya başlandı. İsrail Kanal 14 televizyonuna verdiği demeçte, “Ülkenin kuzeyindeki durumu bu şekilde bırakmaya hazır değilim. Bunun için hazırlık yapıyoruz” diye konuşan Netanyahu, “Gazze'de yoğun çatışma aşaması sona ermek üzere ve Hamas'ı yok etmeden savaşı durdurmaya hazır değilim.” diyor.
Öte yandan, Foreign Affairs dergisinde yer alan bir makalede İsrail'in Gazze'de ağır bir yenilgi yaşadığı saptanıyor. Chicago Üniversitesi'nden Prof. Dr. Robert A. Pape, “Hamas kazanıyor” başlıklı makalesinde şöyle yazıyor:
“İsrail, dokuz ay boyunca Gazze'de neredeyse sınırsız askeri operasyonlar yürüttü ve hedeflerinden herhangi birinde çok az ilerleme kaydedebildi. Hamas ne mağlup oldu, ne de yenilginin eşiğinde; davası 7 Ekim öncesine göre daha popüler ve çekiciliği daha güçlü.”
‘İSRAİL NEDEN BAŞARISIZ?'
Yazar, durumu şöyle özetliyor:
“Hamas'ın geçen Ekim ayındaki korkunç saldırısından bu yana İsrail yaklaşık 40 bin muharip askerle kuzey ve güney Gazze'yi işgal etti, nüfusun yüzde 80'ini zorla yerinden etti, 37 binden fazla insanı öldürdü, bölgeye en az 70 bin ton bomba attı (İkinci Dünya Savaşı'nda Londra, Dresden ve Hamburg'a atılan bombaların toplam ağırlığından daha fazla), Gazze'deki tüm binaların yarısından fazlasını yıktı ya da hasar verdi ve bölgenin su, gıda ve elektriğe erişimini kısıtlayarak tüm nüfusu kıtlığın eşiğine getirdi.
Ancak İsrail'in saldırıları sayesinde Hamas'ın gücü gerçekte artıyor. Tıpkı 1966 ve 1967'de ABD'nin savaşı kendi lehine çevirmek için nafile bir çabayla Güney Vietnam'a asker yığdığı dönemde Vietkong'un büyük ‘arama ve yok etme' operasyonları sırasında güçlenmesi gibi, Hamas da boyun eğmiyor ve Gazze'de kararlı ve amansız bir gerilla gücü olarak güçleniyor. İsrail'in sadece birkaç ay önce sözde temizlediği kuzey bölgelerinde ölümcül operasyonlar yeniden başladı. (Foreign Affairs, 21 Haziran 2024)”
SAVAŞIN SONU MU GENİŞLEMESİ Mİ?
İsrail Hamas'ı yenemedi ama savaşı sürdürüyor. Dünyada İsrail'in operasyonlarını genişletmesine karşı çıkan Türkiye'nin dahil olduğu ülkeler, Netanyahu Hükümeti'nin azgın saldırılarını sona erdirmede bu dokuz ay boyunca başarılı olamadı. Toplantılar yapıldı, konferanslar düzenlendi, BM'de oylamalar, ateşkes kararları çıktı, veto edildi ya da İsrail tarafından uygulanmadı.
Peki bu manzaranın bize gösterdiği nedir?
Öncelikle saptamamız gereken gerçek şudur: Dünyada savaşı genişletmek isteyen Atlantik cephesidir. Dünya çapında gerileyen ABD emperyalizmi, çok kutuplu dünyadan güç alan gelişmekte olan devletleri savaşla tehdit etmektedir. Ukrayna'da, Gazze'de, Suriye'de olan budur. NATO'yu Asya'ya doğru genişletme planının arkasında da bu amaç bulunuyor. Gazze ve Ukrayna, dünyada birbiriyle çarpışan iki cephe olduğu gerçeğini daha berrak bir şekilde ortaya çıkardı.
Bir yanda Atlantik cephesi, diğer yanda Rusya, Çin, İran ve Türkiye'nin de içinde olduğu gelişen dünya cephesi. Bu cepheleşme, buna uygun stratejik mevzilenmeleri zorunlu kılmaktadır. ABD, Rusya ve Çin'i olduğu kadar Türkiye'yi de savaşla tehdit etmektedir. Türkiye'nin gelişmeleri tribünden izleme lüksü yoktur. Türkiye'nin ABD karşısında kararlı bir stratejiyi benimseyerek oyun değiştirici potansiyelini harekete geçirmesi, dünya çapındaki dengeleri değiştirecektir.