‘İstanbul'u ne derece ve ne şekilde iyi pazarlarsak daha çok kazanırız' fikrinden hareket ederek gayrimenkul projeleri geliştiren firmalar kadar portföy yönetimi yapanlara da bu konuda büyük sorumluluklar düşüyor. Bu açıdan baktığımızda, herşeye rağmen sektörün imaj ve finansal yönlü büyümesine katkı sağlayan kimlikli ve kurumsal odaklı yeni oluşumların var olduğunu görüyoruz. Bu da benim gayrimenkul dünyasının geleceğine dönük umutlarımı artırıyor. Hele hele bir de bu konulara merak salmış genç girişimcilerin inovasyon odaklı ilerlemesini sektör temsilcilerinin işini kolaylaştırıcı fırsat olarak görüyorum. İşte tam bu noktada fikir ve eylemleriyle gayrimenkul sektörüne yeni bir vizyon kattığını düşündüğüm bir genç girişimciden, MY İNVESTOR'un kurucusu Yasin Bayraktar'dan söz etmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Kağıthane'deki ofisinde ekibiyle tanışma fırsatı yakaladığım Yasin kardeşimiz yola çıkmadan önce fikir mühendisliğini ortaya koyup ve sektörle ilgili önemli tespitlerde bulunmuştu. Örneğin, gayrimenkulün satışı ve pazarlanması aşamasında konunun sadece satış yapıp tapu vermekten ibaret olmaması gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Bizler, asıl işin anahtar tesliminden sonra başladığını gözlemledik ve o süreçte açıkları görerek, emlak hizmetinin tüm ihtiyaçlara cevap verilecek şekilde planlanması gerektiği sonucuna vardık” diyor ve ekliyor: “Eğer bir mülk yatırım amaçlı satın alınıyorsa, alıcı ondan elde edileceği faydanın maksimum düzeyde olmasını ister. Mülkün değerlemesi aşamasından tutun da satışla ilgili ilan, tanıtım gibi konuların profesyonel ekipçe yapılıyor olması mülk sahibinin danışman ekibince güven hissini güçlendirdiği gibi yeni yatırımlar yapmasının kapısını da aralayabilir.”
Yasin Bayraktar'ın satır arasında dile getirdiği “güven” meselesi her alanda olduğu gibi gayrimenkul ticaretinde de başrolde yer alıyor. Paranın doğru kullanılması, en sağlam kanallar yoluyla el değiştirmesi ve bundan ötesi mülkün değerinde satılmasında danışmana olan güven herşeyden önce geliyor. Yasin Bayraktar, bu güveni referansları ile ortaya koyduklarını söylerken, “Yapılan yatırımların geri dönüşlerini çok kısa zamanda hızlı kar getirisi ile sağlanması için de zamanla yarışıyoruz. Bu nedenle zaman mefhumu bizler için paradan daha değerli. Biz, danışmanlığımızı yaptığımız her yatırımcıya taahhütte bulunurken zamanlamayı planlayarak ilerliyoruz. Belki de en büyük kazancımızı bu planlama sayesinde sağlıyoruz” diyor.
Meslek hayatımda edindiğim tecrübe, zamanın kıymetini bilip süreci doğru yöneterek ilerleyen ekiplerin mutlaka başarılı olduğu yönündedir. Yasin Bayraktar ve onun gibi genç girişimcilerin de böyle bir sonucu alması verdikleri hizmetin kalitesinin yansıması olarak görülecektir. Kaldı ki, hizmet ağını başladığı noktadan ötelere götürme planları yapanların şansının daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bunun farkında olan Bayraktar, “Türkiyede şubeleşme adımları projesinde İstanbul ve çevresinden başlayarak yatırımcılara yazlık bölgelerdeki yatırımlık yerleri de pazarlamak istiyoruz. Bunu yaparken de teknolojiye dayalı sanal gerçeklikten yararlanacağız ve ince eleyip sık dokuyarak kazandığımız portföylerimizi 360 derece gezdirip pazarlayacağız” mesajını veriyor.
Bu gibi inovasyonlara yenilerini ekleyip yol almak sadece My İnvestor ekibince değil sektöre fayda sağlayacak her Şirketin büyümesinin önünü açacaktır. Sektörde yatırımcılarının mutlu geri dönüşleri ile yeni yatırımcılarına ön ayak olacak her girişimci nin Yasin Bayraktar gibi aynı heyecan ve sorumluluğu taşıması, bu ülkede işi bilenler tarafından doğru işlerin de yapılabileceği gerçeğini ortaya koyacaktır. Sohbetimin sonunda, sektöründe yapacağı ilklerle yeni bir sayfa açan Yasin Bayraktar'a genç girişimci ruhu ile yapmak istediklerini de sordum. Önce işin sırrını söyledi ve “Gayrimenkul satın alan ve kiralayan herkes bu ailenin bir ferdidir .Onlara karşı olan sorumluluğumuzu hep en üst seviyede tuttuk bu yüzden hep bizimle çalışılıyor…” Ardından da sıraladıkları şu hususlar dikkatimi çekti…
Bu düşünceler genç bir girişimciye ait. Bizlere düşen görevse onların heyecanını tüm gerçekliği ile kamuoyuyla paylaşmaktır. Sektördeki çıkmaz sokaklardan kurtulup, kimsenin biribirinden şikayet etmeyeceği bir kulvarda yol almak istiyorsak, bu gibi girişimcileri ve fikirlerini desteklemeliyiz değerli dostlar.