13 Temmuz Çarşamba sabahı mayıs ayı işsizlik oranları açıklandığında gözüm hemen gençlerle ilgili rakamlara kayıverdi. TÜİK'in verilerine göre Türkiye'de işsiz sayısı Mayıs 2022'de bir önceki aya göre 56 bin kişi azalarak 3 milyon 785 bin kişi olmuş. Ancak 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,2 puanlık artış ile yüzde 20,3'e yükselmiş. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 17,6, kadınlarda yüzde 25,5 seviyelerinde. Yani umutsuzluk denizinde boğulmamak için mücadele eden gençler için bayramlar buruk geçiyor. Hele hele bu gençler arasında üniversitede okuyup da meslek sahibi oldukları halde bir işe yerleşemeyenler için yaşadıkları günlerin ne tadı var ne de tuzu. Bunlar arasında üniversitede okumak için Kredi Yurtlar Kurumu'ndan (KYK) borçlanıp da faiz tuzağında boğulmak üzere olanlara dikkat çekmek istiyorum.
Aslında sorunun temelinde aniden yükselen ve hükümetin bile şunda baş edemediği enflasyon girdabı var. Milyonlarca gencin KYK üzerinden borçlandığı öğrenim kredisini ödeyemediği için mağdur olduğunu artık sağır sultan bile duymuş durumda. Yüksek faiz yüküyle karşı karşıya kalan gençlere umut veren ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde adeta bir başkaldırı mesajı vererek borcun ödenmemesi çağrısında bulunmuştu. Siyasi tercihi ne olursa olsun her borçlu gencin kulak kabarttığı bu çağrının hükümet kanadında bir karşılığını göremedik. Edindiğim izlenimi paylaşmadan önce karşı karşıya kalınan tabloyu hatırlatayım.
KYK'dan geri ödemeli öğrenci kredisi alanlar, eğitimlerini tamamladıktan sonra işsizlik ve düşük maaş sorunları nedeniyle ödeme yapamıyor. Kredi almak zorunda kalanlar, devletin eğitim için “borç değil burs vermesini” istiyor. KYK kredi ödemelerinde ilk aşamada faizlerin silinmesi ardından da kredilerin tamamen kaldırılarak, bursa dönüştürülmesi beklentisi var. Bu konu artık gazetelerin manşetlerine bile yansımış durumda. Yasak olmasına rağmen geri ödeme miktarının anaparanın 3 katından fazla olması bir adaletsizliğin yaşandığını da ortaya koymakta.
Bu noktada KYK'nın “İhtiyacı olana burs veriyor” mesajının açık bir şekilde enflasyonla kolkola veren faiz nedeniyle gölgelendiğini söyleyebiliriz. Öğrencilerin beslenme, giyim, kültür ihtiyaçlarının devlet tarafından verilen kredi ile karşılanması yönündeki iyi niyetli girişimlerin yerini borçla batağa saplanmış gençlerin feryadına bırakmasına kimse kulak tıkayamaz. Binlerce mağdur öğrenciden bir kaçının feryadı bile konunun ciddiyetini ortaya koymakta yeterli gelecektir. Bayram ziyaretlerinde bile ailelerin konu ettiği bu problemle ilgili artık Kabine'nin somut bir adım atmasının zamanı gelmiştir. 26 bin 910 lira kredi kullanan bir öğrencinin 74 bin 288 lira geri ödeme yapmasını beklemek, böyle bir konjektörde hiç de gerçekçi olmaz. Hele hele bıçak sırtında geçmesi beklenen bir seçim yarışı arefesinde, gençlere değer verdiklerini sık sık dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu sorunu göz ardı edeceğini düşünmek AK PARTİ'yi de sıkıntıya düşürecektir. Kaldı ki, hiçbir kimsenin faiz illetiyle boğuşmasına razı olmayan Erdoğan'ın, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na mantıklı bir siyasi misilleme yapacağından eminim. Bu çerçevede önümüzdeki birkaç hafta içinde ilgili makamlara verilecek talimatla faizlerin silinmesi ve ana para ödemelerinin belli bir takvim doğrultusunda ödenmesi yönünde müjdeli bir haberin Ankara'dan ilan edileceği kanaatindeyim.
Devletin vermiş olduğu kredi ile okumaktan başka çaresi olmayan binlerce genç, emekleri faize kurban gitmeden işte o zaman gerçek bayramı yaşayacaktır. ''Bankaların müşterilerine yaklaştığı gibi bizlere yaklaşılmasını istemiyoruz'' diye haykıran gençlere kulak veren onları seçim sathı mailinde de kazanmış olacaktır.
Sırası gelmişken konuyla ilgili bazı verileri de paylaşalım. Gençlik ve Spor Bakanlığının verilerine göre sadece 2020/2021 öğretim yılında 766 bin 516 öğrenci burs/kredi almak üzere başvuruda bulundu. 2020/2021 öğretim yılında 240 bin 817 öğrenciye öğrenim kredisi, 147 bin 791 öğrenciye burs verildi. Verilere göre öğrencilerin yüzde 31.4'ü kredi kullandı, yüzde 19.3'ü ise burs aldı. Bakanlık, yıllar içinde ne kadar öğrencinin KYK borcunu ödemediğine dair bir bilgi paylaşmadı. İşleyişe bakılırsa, bir üniversite öğrencisinin eğitimini tamamlandıktan iki yıl sonra KYK kredi borçlarının taksit ödemelerine başlaması gerekiyor. Kişinin aldığı kredi miktarı önce ÜFE oranında artırılıyor. İki yıldan sonra ödenmeyen borçlara ayrıca aylık yüzde 1,4 oranında gecikme faizi uygulanıyor. Kredi alan öğrenciden alınacak toplam faizin, kredi miktarının üç katını geçmeme şartı var. Taksitle ödeme durumunda yapılandırılmış borçlara 6 taksitte 12 ayda yapılacak ödemelere 1,09 oranında, 9 taksitte 18 aylık ödemelerde 1,135 oranında, 12 taksitte 24 aylık ödemelerde 1,18 oranında, 18 taksitte 36 aylık ödemede de 1,27 oranında katsayılar uygulanıyor. Öte yandan 2022 yılında lisans öğrencilerinde 850 lira, yüksek lisans öğrencilerinde 1700 lira, doktora öğrencilerinde 2 bin 550 lira aylık kredi veriliyor.
Bu rakamları sizlerle paylaşırken, isyanını ''Tefeciden alsak daha ucuza gelirdi'' sözleriyle dile getiren öğrencilere seslenmek istiyorum. Yakın zamanda açıklanacak müjdeyi beklerken, sizlerin iş sahibi olmanız için de devletin sunduğu imkânları inceleyin. Devletle küslük olmaz. Gelecekte bu devleti en iyi şekilde temsil edecek makamlar için okuyan siz gençlerimizin sıkıntılarını gidermek için atılacak her adım geleceğimize dair bir umut ışığı olacaktır.
Bu inançla daha güzel günlere kavuşmamızı temenni ediyorum.