Libya-Türkiye kıta sahanlığı anlaşmasının ardından BAE ve Mısır'ın Türkiye ile gerilen ilişkileri yeni anlaşmalarla birlikte geride kaldı.
Öte yandan Rusya'nın Libya'da askeri üs kurma girişimi dikkat çekti.
Haber7 yazarı H. Akif Küçükal, Doğu Akdeniz'i çevreleyen ülkeleri yakından ilgilendiren son gelişmeleri yazdı.
RUSYA LİBYA'DA NEDEN ÜS KURUYOR?
Türkiye ile Mısır arasında ilişkiler normalleşirken ve Libya meselesi daha önemli bir hal almışken, bölgede kritik bir gelişme yaşandı. Rusya'nın kurduğu Afrika Kolordusu, ülkenin doğusunda Hafter kontrolünde bulunan Tobruk'a 40 T-72 tank gönderdi. Paralı askerlerin bu bölgede askeri üs inşa ettiği öğrenildi.
Rus güçlerinin Libya'daki mevcudiyeti, 800 ila 1000 asker arasında. Ülkenin doğusu Rus askerlerinin güneye uçuşlarında durak görevi görüyor. Ruslar, Orta Afrika başta olmak üzere Afrika'daki müttefiklerine yardım etmek için sıklıkla Libya'daki varlığını kullanıyor.
RUSLAR NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Malumunuz Batı, Ukrayna'yı Rusya karşısında yalnız bıraktı. Bu da Moskova'nın başını Ukrayna'dan geçtiğimiz yıla göre daha rahat kaldırmasını sağladı. Moskova, Doğu Libya'yı, Afrika'daki hakimiyetini genişletmek için basamak olarak görüyor. Tobruk'a inşa edilecek üs de Suriye'deki Tartus ve Lazkiye limanları ile birlikte Akdeniz'deki Rus varlığını güçlendirecek bir hamle. Yüzyıllardır devam eden "sıcak denizlere inme" politikalarında kalıcı başarıyı yakalamak istiyorlar hiç şüphesiz.
Rusya'nın tek derdi Akdeniz değil. Küresel güç rekabetinde "Afrika'nın rehberi" sıfatını kazanmak için yoğun çaba sarf ediyorlar. Bu uğurda Libya, Rusya'nın Kuzey Afrika'daki varlığını ve nüfuzunu artırmasına pekala yardımcı olabilir. Kremlin'in Sudan ile Kızıldeniz'de bir deniz üssü kurma müzakerelerinde bulunduğunu da unutmamak gerek.
İşte böyle bir ortamda, yıllardır Hafter'in yanında duran Rusya'nın Trablus yönetimine söz geçirmesi pek kolay gözükmüyor. Dolayısıyla istikrardan çok istikrarsızlık işlerine geliyor. Türkiye ve Mısır'ın yakınlaştığı, meşru yönetim ile ortak hareket edebileceği hatta siyasi çabaların olumlu sonuç verebileceği bir senaryoyla yüzleşmekten çekiniyorlar.
LİBYA'DA SİYASİ BİRLİK SAĞLANABİLİR Mİ?
Türkiye'nin Mısır ve Körfez ülkeleri ile arasında soğuk rüzgarların estiği dönemde Hafter'in en büyük destekçileri Rusya, Fransa, BAE ve Mısır olmuştu. Şimdi tabloya bir kez daha bakalım. Ankara-Abu Dabi ve Ankara-Kahire arasındaki bağlar onarıldı-onarılıyor. Fransa, Afrika'dan özellikle Libya, Fas, Cezayir gibi Kuzey Afrika ülkelerinden kovulmuş durumda.
Rusya ise Ukrayna'daki savaş için dünyanın dört bir yanından tüm güçlerini Kuzeye çekti bir kere. Üstüne Wagnerler dağıtıldı. Şimdi yeni yeni kıpırdamaya çalışıyorlar. Sözün özü Hafter, dostlarından destek alıp eski gücüne dönerek savaşmak bir yana, barış masasına oturmak durumunda kalacağı bir sürece doğru adım adım ilerliyor.
Masaya baksak orada da taraflar arası diyalog geliştirildi. Türkiye Bingazi'ye yeniden konsolosluk açarak ülkenin doğusuyla temas kurma kararlılığında. Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, geçtiğimiz yıl 2 kez Türkiye'yi ziyaret etti. Hafter'in de Salih gibi Türkiye'yi ziyaret edip Erdoğan ile görüşmek istediği biliniyor.
Diğer taraftan Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe, birkaç gün önce Birleşik Arap Emirlikleri'ndeydi. BAE, sahadaki olumsuz gidişat nedeniyle Hafter'e olan desteğini azaltıp barış sürecine katkı sağlamaya karar verdi. Aynı şekilde Dibeybe önderliğindeki Trablus yönetimi ile Mısır hükümeti arasında da diyalog başladı.
"Siyasi birlik sağlanabilir mi?" sorusuna bugünden net bir yanıt vermek güç. Çünkü bahsi geçen ülkelerin meşru yönetimle fikir birliğine varması gerekiyor. Yine de bölge istikrarına yönelik umutlu gelişmelerin yaşanmasının önünde çok ciddi bir engel bulunmadığını söylemek yanlış olmayacaktır.