Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin uygulanmaya başlandığı 2018'den bugüne ekonomi ve maliye politikalarının yürütülmesinde rolü olan Nureddin Nebati Beyin üç dönemlik siyasi tecrübesinin bir sonucu olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini üstlenmesi yeni bir dönemin başlangıcı şeklinde adledilmişti. Göreve geldiği günlerde TBMM'deki 2022 yılı bütçe maratonunda Bakanlığının bütçesiyle ilgili çalışmalara hakim olmaya gayret eden Nebati, iç ve dış faktörlerden kaynaklı ağırlaşan ekonomik şartlar karşısında alınması gereken tedbirlerin de icracısı konumunda olmak zorunda kalmıştı.
Ülke ekonomisinin yüksek faiz, yüksek döviz kuru ve yüksek enflasyon girdabından kurtarılması için ilk kez uygulanacak paketlerin de uygulayıcısı olan Bakan Nebati'nin Aralık 2021'de ard arda çıktığı ekranlarda verdiği mesajların altının doldurulması ise zaman aldı. O günlerde Bakan Beyin siyasi tecrübesine rağmen canı tezliği ve heyecanından olsa gerek, bazı ifadelerini şaşkınlıkla izleyenler arasında ben de vardım.
Örneğin sayın Bakanın " ... Benim gözlerimdeki ışıltıyı arkadaşlarım görüyor...", "Şimdi uyuyun, 6 ay sonra uyanın. Çok farklı noktalara gideceğiz" gibi sözlerinin karşılık bulmasının zaman alacağını tahmin etmesi gerekirdi. Zamanın su gibi akıp geçtiği, buna karşılık beklentilerin günden güne arttığı bu ülkede verilen her vaadin istenildiği zaman karşılık bulması mümkün olmayabiliyor. Bakan Beyin o tarihlerden bugüne kadar yaptığı yüzlerce açıklamayı tek tek incelediğimde, geç de olsa son zamanlarda daha temkinli ve gerçekçi bir yaklaşım sergilediğini görüyorum. Ancak yine de Nureddin Beyin 6 ay öncesinin heyecanını yüreğinde taşımasını da bekliyorum. Çünkü siyasetçiçer günü geldiğinde, ortaya koyduğu icraatların takipçileri yani kamuoyu tarafından takdir edilir ya da edilmezler. Şu anda attığı her adımda takipte olan bir bakanın moralleri bozacak gelişmeler olsa bile heyecanını eksiltmeden siyaset yapması en doğru olan yoldur.
Bu noktada Nureddin Beyin günden güne yalnızlaştırıldığını da hissetmiyor değilim. Piyasalar ve sokak ekonomisi ahenkli bir tablo ortaya koyamadığı için herkes şu anda kendi derdine düşmüş durumda ve sadece dinlemede...
Sayın Bakanın son iki ayda sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalara dikkatlice bakarsak, ortaya koydukları gayretleri sanki ispatlama telaşında olan bir görüntü ortaya çıkıyor. Mesela, Nisan 2022'de verdiği bir mesajda Bakan Bey, "Politikalarımızın uygulanma aşamasında tüm paydaşlarımız ile sürekli istişare halinde olmayı, ortak akıl ile koordinasyon içinde hareket etmeyi önemsiyor, kararlı ve sağlam adımlarla hedeflerimize ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz" demiş. Ardından başka bir mesajında, "Enflasyon hepimizin ortak meselesidir. Ancak bu durum ihracat, istihdam, yatırım ve üretimdeki artışlarla Cumhuriyet tarihimizin rekorlarını kırdığımız gerçeğini asla gölgeleyemez" ifadelerini kullanmış. Başka bir mesajında da ...."Ancak kur korumalı mevduat ürünleri başta olmak üzere Aralık ayından bu yana aldığımız tüm tedbirlerle birlikte finansal piyasalarda istikrarı sağlayarak döviz kurundaki oynaklığı önemli ölçüde kontrol altına aldık" diyen sayın Bakanın bu cümlelerine rağmen dövizdeki hareketliliğin nereden nereye geldiğini hepimiz biliyoruz. Demek istediğim şudur: Global dinamikleri de göz önüne alarak böylesine öngörülemez bir dönemde net ve keskin ifadelerle kamuoyuna açıklama yapmanın gerekli olmadığı kanaatini taşıyorum. Yapılan bazı açıklamalar komedi programlarına ilham kaynağı olsa da, Bakan beyin danışmanlarının kamuoyunu bilgilendirme odaklı açıklamaların inandırıcılığının hangi seviyede olması hususunu bizlerden daha iyi bilmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Bir örnek daha vereyim, Sayın Bakan... " KDV ve vergi indirimlerinden saha denetimlerine, stratejik sektör ve emtialardaki sübvansiyonlarımızdan kapsayıcı teşvik paketlerimize kadar geniş önlemler aldık ve almaya devam ediyoruz" diyor. Ama sahaya dönüp baktığımızda denetimler hak getire... Aynı gıda ürününün farklı marketlerde farklı fiyatlardan satıldığını vatandaş Mehmet denetçilerden daha iyi biliyor.
Aynı şekilde sayın Bakan, "Stokçuluğu önlemek ve fiyatların seyrini izlemek amacıyla Bakanlığımız koordinasyonunda dijital “Ürün Takip Sistemi” çalışmalarımızın meyvelerini de çok yakında alacağız" demişti. Allah aşkına nerede bu ürün takip sistemi? Bizler, vatandaşların sesi olarak, daha gerçekçi icraatlarla bu hizmetin etkisini de bir an önce görmek istiyoruz.
Son bir örnekle bu faslı kapatayım. Sayın Nebati, konuttaki fahiş fiyat artışının önüne geçmek için atılan adımlardan söz ederken, "Tüm bu çabalara rağmen, bazı internet sitelerinde birtakım fırsatçıların serbest piyasa ilkesiyle asla bağdaşmayacak bir şekilde konut fiyatlarında gerçekleştirdiği "fahiş" artışları çok detaylı bir şekilde yakından takip ediyoruz" demiş ve 65 bin kişinin fırsatçılık yaptığını kamuoyu ile paylaşmıştı. Peki bu fırsatçılara hangi ceza verildi, vatandaşın dilediği gibi yazdığı satılık ilanları yayınlayan ilgili platforma ceza kesildi mi, kimler satışlarda vergi kaçırarak büyük kazanç elde ediyor? Bu sorulara da tez zamanda cevap beklediğimizi hatırlatmak isteriz. Bizim bir görevimiz de halkın sesi olmak ve gerektiğinde uyarmaksa, bunu da yapmaktan çekinmeyiz. Kimin eli kimin cebinde ekonomisi piyasayı altüst etmeye devam ederse, Sayın Bakan istediği kadar iyi niyetle ve gayretle hergün birşeyler anlatmaya çalışsın neticesi arzu edildiği gibi olmaz. Bu nedenle Bakanlığın kamuoyu ile iletişim sürecini daha etkin ve gerçekçi bir şekilde yürütmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Seçim sandığına döviz kuru, faiz ve hayat pahalılığı üzerinden kurulacak tuzağın farkına varılmasının zamanı gelmiştir. Bunun farkına varılmaz ve harekete geçilmezse en büyük tuzak tez zamanda Nureddin Nebati'ye kurulmuş olur.