İsrail, Suriye'deki olayları fırsat bilerek bu ülkenin askeri varlığına yönelik 350'den fazla saldırı düzenledi. Yapılan tahminler, İsral'in Suriye'nin askeri varlığının yüzde 70'ini imha ettiğini gösteriyor. Suriye'nin deniz ve hava güçlerini hedef alan İsrail, birçok önemli silah sistemini de vurdu. İsrail basını, bu saldırıların eski Suriye Savunma Bakanı'nın desteğini ile yapıldığını, 'Musa' kod adlı bir casus tarafından da bilgi verildiğine ilişkin iddiaları aktardı.
Esad rejiminin tasfiye edilmesi sonucu bir yandan Suriye halkı kutlamalar yaparken ülkedeki siyasi gelişmeleri yakından takip eden uluslararası istihbarat örgütlerinin Şam'da çeşitli girişimlerde bulunduğu belirtildi.
Şam rejiminin yıkılması, en fazla rejimin destekçisi iki ülke Rusya ve İran'ı kayba uğrattı. Bölgedeki üsleri etkisiz hale gelen Putin liderliğindeki Rusya, devrik devlet başkanı Beşar Esad'a sığınma hakkı tanıdı. İran ise tüm silahlı grupları ülkeden çektiğini duyurdu. Rusya ve İran'ın Suriye üzerindeki etkisini Araştırmacı yazar Osman Atalay değerlendirdi.
27 Kasım'da harekete geçtikten sonra 12 günde Şam'a giriş yapan HTŞ ve diğer muhalif silahlı grupların Suriye'deki varlığını 'terör' olarak nitelendiren İran, bu durumdan rahatsızlığını dile getirdi. İran'ın tepkisi, Suriye'de yıllardır çeşitli saldırılarda yer alan İran destekli örgütlerin varlığı ve PKK'ya yaklaşımını akıllara getirildi.
Suriye'de 53 yıllık diktatörlüğünü 12 gün içinde kaybeden Esad ailesinin akıbeti siyasi tarihe geçen ibretlik bir dönem olarak geçti. Şimdi Esad'ın zulüm rejiminin uzun yıllar nasıl ayakta tutulduğu konuşuluyor...
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nden Prof. Dr. Salih Yılmaz, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdiği yazısında Esad'ın İran ve Rusya'nın devre dışı kalması için Batı'ya teklifte bulunduğu ancak karşılık görmediği ortaya çıktı.