ABD merkezli medyadan dünya medyasına ilginç haber ve iddialar yansımaya devam ederken yabnacı basında çoknuyla ilgli çok sayıda yorum ve analizlerde bulunuluyor.
Soğuk Savaş döneminde zirve yaparak dolaşıma sokulan UFO iddiaları da bunlardan biri. Ancak bu tür iddialara temkinli yaklaşan çok sayıda uzman var.
ABD'nin Çin'e karşı casusluk suçlamasında bulunduğu balonlarla ilgili, Çin'in "meteoroloji balonu" cevabını verdiği kriz devam ederken bu sefer ABD'den "UFO" görüntüleri servis edildi.
Araştırmacı-yazar Abdullah Muradoğlu, UFO dahil söz konusu teknolojinin aslında ABD çıkışlı olduğunu belirterek konuya ilişkin detaylar paylaştı.
Yeni Şafak yazarı Muradoğlu'nun “UFO”, Amerikan balonuydu!" başlıklı yazısından önemli bir bölüm:
Geçtiğimiz günlerde Amerikan “U2” casus uçağının bir pilotunun ABD hava sahası üzerinde seyreden “Çin balonu”yla çektiği “selfie” fotoğrafı medyaya yansıdı. Buna göre fotoğraf, “Çin balonu” Atlantik suları üzerinde düşürülmeden önce ABD hava sahasına girerken çekilmişti.
Aslında casus balonlar da bir Amerikan buluşuydu. İkinci Dünya Savaşı'nda “Sovyetler Birliği” ve ABD aynı düşmana karşı savaştılar. Savaş sonunda Avrupa'nın bu iki süper güç arasında “nüfuz alanları”na bölünmesi “Soğuk Savaş”ın habercisiydi. Şubat 1947'de ABD'nin Moskova Büyükelçiliği'ndeki diplomatlarından George Kennan ABD Dışişleri Bakanlığı'na 8 bin kelimelik bir telgraf gönderdi. Bu gizli rapora göre Sovyetler Birliği “genişleme” eğilimi içindeydi. Kennan Sovyetler Birliği'nin çevrelenmesini salık veriyordu. Kennan'ın telgrafı “Soğuk Savaş” döneminde ABD'nin Sovyet Rusya'ya ilişkin stratejisinin temeli olacaktı.
“İkinci Dünya Savaşı” sırasında Amerikalılar” atom bombası”nı yapmıştı. Washington'un bilmediği şey ise Sovyet casuslarının nükleer sırları çoktan çaldıklarıydı. “Sovyet Askeri İstihbaratı(GRU)” ABD-İngiliz ortaklığıyla çalışan nükleer araştırma ekibinin içine sızmıştı.
ABD Başkanı Hary Truman Temmuz 1945'deki “Postdam Konferansı”nda Sovyet Lideri Josef Stalin'e eşi benzeri görülmemiş derecede tahrip gücü yüksek bir bomba yaptıklarını açıkladı. Sakin görünen Stalin her şeyi biliyordu, ancak bildiğinin Amerikalılar tarafından bilinmesini istemiyordu. Ağustos 1945'de ABD Japon kentleri Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası attı. Amerikalılar Ruslar'ın “nükleer sırlar”ı çaldıklarını sezdilerse de ellerinde kanıt yoktu.
1947'de ABD'nin New Mexico Eyaletindeki Roswell kasabası yakınlarındaki arazilerinde iki çiftçi ne olduklarını anlamadıkları tuhaf bir enkaz buldular. Kalıntılar yerel polise götürüldü. Bölgedeki askeri kuruluş duruma hemen el koydu. Yerel gazetelerin manşetlerine yansıyan haberlere göreyse yerel askerî istihbarat bir çiftlik arazisinde “uçan daire” ele geçirmişti.
“UFO” olarak anılan, uzaylı yaratıklara ait olduğuna inanılan “Uçan Daire efsanesi” böylece başladı. Roswell kalıntılarının ‘Meteoroloji balonu' olduğuna dair yapılan açıklamalarsa gerçeğin halktan gizlendiğinin kanıtı sayıldı. Sadece ABD'de değil, dünyanın dört bir tarafında “UFO” veya “Uzaylı yaratıklar” görüldüğüne dair inanılmaz bir öykü furyası başladı. 1982'de yönetmenliğini Steven Spielberg'ün yaptığı bilim-kurgu filmi “E.T” bu efsanenin ürünüydü.
İşin aslı 1990'larda ABD Hava Kuvvetleri'nin hazırladığı raporlarla ifşâ olacaktı. Raporlara göre Roswell enkazı “Mogul Projesi” adıyla yürütülen gizli program kapsamında hazırlanmış bir balona aitti. “Casus Balon” havalandıktan kısa süre sonra Rosweel yakınlarındaki araziye kazaen düşerek parçalanmıştı. Uzaylı yaratıklar olduğuna inanılan kalıntılarsa, maketlerdi.
“Mogul Operasyonu” Ruslar'ın nükleer çalışmalarını öğrenmek için başlatılmıştı. “UFO” ve “Uçan Daire” hikâyeleriyse projenin gizli kalmasını sağlayan yararlı bir “örtmece” olmuştu.
ABD “Sovyetler”in 1949'daki nükleer testlerini Rus hava sahasına girerek yüksek irtifada uçan balonlarla öğrenmişti. ABD'nin nükleer sırlarını çalan Sovyet casuslarsa 1950'de ifşâ olacaktı.
Şimdi ABD ve Çin arasında yeni bir soğuk savaş başladı. Çinliler “eski Soğuk Savaş”tan çok şey öğrendiler. Kezâ “Çin Balonu” tartışmalarını da “Yeni Soğuk Savaş”ın kapsamında görmek gerekiyor. Önümüzdeki süreçte bu iki güç arasında daha pek çok gerilim sahnesi izleyeceğiz.