Şükürler olsun milletimiz referandumda Evet diyerek ülkemizde istikrarın temelini attı. Ancak dünyada savaş naraları atılmamaya başladı. ABDbaşkanlık seçiminde ayrılıkçı ve saldırgan bir dil kullanan Donald Trump şaibeli de olsa seçimleri kazandı Halk ayaklandı ama o aldırış etmedi. Vaatlerini yerine getiremeyen Trump Suriye saldırısının ardından, Afganistan'ı bombalaması ve ardından Kuzey Kore'ye saldırabileceğini duyurarak dikkatleri ülkesinden dışarıya çevirdi.
Kuzey Kore lider Kim Jong Un henüz bir çocuk. Ancak en az Trump kadar çılgın ve savaş çıkarmaktan zevk duyabilecek bir sadist. Şimdi bu iki çılgın medya üzerinden birbirlerini tehdit etmeye başladı. ABD savaş gemilerini Kore yarımadasına gönderdi. Pyongyang yönetimi de gemileri vururuz diyor. Her iki deli de nükleer silah kullanabileceğini vurguluyor.
Uzakdoğu Asya'da bir savaş çıkar mi bilmiyorum ama Trump daha gelmeden Çin ve K. Koreyi tehdit etmeye başlamıştı. Dikkatler buraya çekilerek Ortadoğu'daki başarısızlığın üzeri örtünmek mi isteniyor? Suriye'de şamar oğlanına dönen ABD güçleri PKK/PYD teröristlerininpeşine takılmış bilinmeyen bir meçhule gidiyor.
Öte yandan ABD Suriye'de terör yanlısı Kürt azınlığı kullanırken Ürdün sınırında da kendine bağlı uydu bir yapılaşmanın içine girecek. Ürdün destekli bazı grupları örgütleyerek Türkiye'nin yaptığı operasyonun aynısını yapmaya hazırlanıyor. “Fırat Kalkanı Hareketi” benzeri oluşumla Ürdün sınırında askeri bir operasyon yapacaklar.
Bunlar olurken Siyonist İsrail'de boş durmayacak. DEAŞ terör örgütü yakın zamanda Golan Tepeleri üzerinden İsrail tarafına “kontrollü bir hamle yapacak.” Bunu bahane edecek olan İsrail, Golan Tepelerinin elinde bulunmayan noktalarını da ele geçirmiş olacak. Bilindiği gibi buralarda çok yüksek kalitede petrol yatakları var. Ayrıca burada İsrail ve bölge için son derece önemli su kaynakları bulunmaktadır. İsrail şimdi Rusyayı daha doğrusu Putin'i ikna etmeye çalışıyor.
Rusya Golan Tepelerini İsrail'e verebilir
Batılı devletlerin Rusya'ya uyguladığı ambargoyu hafifletmek için kulis yapmaya başlayan İsrail eğer bu “çöpçatanlığı” yapabilirse büyük ihtimalle Rusya İsrail'in Golan Tepelerinin hepsini işgaline yeşil ışık yakacak. Suriye'nin başındaki insan bozuntusu bebek katili Beşşar Esedise çevresinde olan bitene müdahale edemeyecek kadar zavallı ve kukladır. Zaten ona soran ve danışan da yok.
ABD Kore yarımadasına odaklanmamızı isterken yanı başımızda olan biteni gözden kaçırmamamız gerekir. Trump Ortadoğu ve ülke içerisinde yapmak istediği reformları yapamayınca hedef şaşırtmak ve ülke içerisindeki muhalifleri kendi tarafına çekmek için bunun gibi birçok agresiftutum içerisine girecek.
Peki, Kuzey Kore böyle bir savaşa hazır mı? Ülke insanlarının kaybedeceği pek fazla bir şeyleri yok. Diktatörlük ve baskı altında yaşayan Kuzey Kore halkı bir deli ve psikopatın zulmü altında yaşıyor. Başka seçenekleri yok. Açlık ve yoklukla mücadele eden halkın dünyada olup bitenlerden de haberi yok. Tam anlamıyla baskıcı ve komünist bir diktatörlükle yönetilen ülkede kitle iletişim araçları ve medya devletin kontrolündedir. Devletin yaptığı propagandaya göre kendilerinin dünyanın en gelişmiş(!) ülkesi olduğuna inanıyorlar.
Hayatları ve felsefeleri yalan üzerine kurulu komünist felsefe tüm dünyada iflas etti ancak gerici ülkelerde hala bir çıkar ve zulüm aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. Kendini dünyadan tecrit ettiren Kuzey Kore aptalca bir inatla nükleer güç olmak için halkını dahi aç bırakmayı göze aldı. İşin garip tarafı halk kendine oynan oyunun farkında değil. Muhalefet edenler ise korkunç işkencelerle katlediyor.
Güney Kore'ye gittiğimde Paju başta olmak üzere sınır boylarının yaklaşık 150-200 metre karşısında K. Kore'nin köyleri gözükmektedir. Evlerin güzelliği, bahçelerinin dizaynı, cadde ve sokakların düzeni görenleri şaşkınlığa ve hayrete düşürüyor. Bu denli güzel ve muntazam bir köy nasıl olur da Kuzey Kore gibi bir yerde olabilir diye sormadan edemiyor insan. Ancak işin gerçeğini bilenler bunun tam bir şov ve gösteriş olduğunu bildiğinden sadece tebessüm ediyor. Bizde öyle yapmıştık. Köy çok güzel dizayn edilmiş ama ne hikmetse evlerde yaşayan kimse yok. Cadde ve sokaklar bomboş. Sadece Güney Kore'den bakanlara propaganda amaçlı yapılan evler.
Kuzey Kore halkını kalkan olarak kullanıyor!
Kendi halkı küçücük kulübelerde yaşamak zorunda olduğunu herkes biliyor. Bahçeli ev veya boyalı evleri insanlar rüyalarında dahi göremez. Bir nevi köle gibi çalıştırılan K. Kore halkı çıkacak bir savaşta gerçek anlamda kurban olacaktır. Hiçbir şey bilmeden cepheye sürülerek bir hiç uğruna ölecektir. Fırsatını bulanlar ise silahını bırakıp kaçacaktır. Bulmayanlarda manyak ve aptal liderler yüzünden ölecektir.
Trump ve ABD yönetimi katledeceği on binlerce insan için üzülmeyecek aksine İsrail çapulcu askerleri gibi bombardıman sonra katlettikleri için dans edecektir. Olan sivil ve masum halka olacak. Çin ve Rusya şimdiden K. Koreyi satmışa benziyor. Ancak böyle canı, katil bir liderin ve devletin yanında kimse bulunmak istemez. Ancak bunları bu duruma iten güçleri sorgulamak gerekir. Nükleer güç olması için bu ülkeye materyalleri satanların ABD'li vahşi kapitalistler olduğunu unutmamamız gerekir. İran'a olduğu gibi K. Kore'ye de nükleer teknolojiyi ABD el altından satıyor, ardından da utanmadan bombalıyor.
Ülkenin kurucu lideri Kim Il-sung'un 105. doğum günü münasebetiyle 15 Nisan'ı “Güneş Günü” olarak kutlayan Pyongyang yönetimi gerçekleştirdiği askeri törenlerde elinde bulunan silahları sergiledi. Hepsi çok korkunç ve ölümcül. KN-08 balistik füzenin yanında birçok nükleer başlıklı silahı sergiledi. Halkının açlığını gidereceğine tüm varlığını bu silahlara yatırmışlar. Yazık.
Bu şovdan kısa müddet önce katil ABD Afganistan'ın Nanganhar eyaletinde yaklaşık 10 ton ağırlığındaki “A GBU-43/B Massive Ordnance Air Blast Bomb (MOAB)” ve ”Tüm Bombaların Anası” olarak bilinen bomba ile sözde DEAŞ mevzilerini vurdu. Bu bomba ilk kez denendi. Etrafta bulunan tüm canlılar korkunç bir şekilde can verdi. Hayvanlar ve tüm bitkiler bir anda kül oldu. Atom bombası kadar güçlü olan bu bomba ile ABD hem silahını denemiş oldu hem de birilerine göz dağı vermiş oldu.
Yeni sistemle Türkiye lider konuma gelecek
Bildiğiniz gibi bu ayın başında bebek katili Esed varil bombalarıyla birlikte sivillerin üzerine kimyasal bomba atarak yüzden fazla kişinin ölmesine neden olmuştu. Bu katliam Rusya ve İran'ın bilgisi ve onayı ile olmuştu. Bunlar yetmezmiş gibi Esed rejimi ile muhalifler arasında varılan mutabakata göre esir ve rehine mübadelesi yapılacaktı. 15 Nisan'da Şii rehineleri taşıyan araçlara Raşidin'de yapılan roketli terör saldırısında yüzden fazla masum sivil hayatını kaybetti. Bu katliamı rejimin yapma ihtimali çok büyük. Kimyasal bombaların kullanılmasından sonra biraz kulağı çekilen Esed İran'ı cezalandırmak için böyle bir vahşete imza atmış olabilir.
Hem bölgemizde hem de Afganistan ve Kore yarımadasında gelişen olaylar hiç iç açıcı değil. Hepsi birbirinden korkunç ve vahşetten de öte olan gelişmelerdir. Birileri bu aptalca ve çılgınca saldırganlığa dur demesi gerekir. Yoksa dünyamız yaşanmaz hale gelecek. Bundan hepimiz etkileneceğiz. Dünyamız ve çevremiz yaşanmaz hale gelecek. Bunun için ülkemizin güçlü, milletimizin dirayetli olması gerekir.
Referandumda halkımızın vermiş olduğu “Evet” oyları sadece cumhurbaşkanlığı hükümet sistemin değişimine değil ayni zamanda ülkemizin çağ ve sınıf atlamasının da önünü açmış oldu. Etrafımızda aptal, çılgın ve canı liderlerin olduğu bir coğrafyada aklı başında, ekonomisi ve sanayisi güçlü bir Türkiye'nin olması dünya barışı için çok önemli ve hatta elzemdir. Bu değişime destek vererek katkı sağlayan herkesi birer barış elçisi olarak görüyorum.
Bölgemizde ve dünyaya barışın hakim olması, ülkemizin bu yeni sistemle lider ve öncü bir devlet olmasını temenni ediyorum.
