Diyarbakır şehrimizin ismi bugünlerde her ne kadar “terör” ve “bölücü” gibi sıfatlarla anılıyorsa aslında bu tarihi ve kadim kentimiz bir “peygamberler” şehridir. Bundan dolayı Allah düşmanları bu kentimiz üzerine uzun zamandan beri kabul edilemez planlar yaptı. Kim olduğu ve nereden geldikleri belli olmayan yığınlarca insan bu ilimize yerleştirildi. PKK terörünün artmasıyla kırsaldan gelen kişilerin Diyarbakır'a yerleştirilmesiy
Türkiye'nin her tarafında saygın bir yeri olan Diyarbakır son zamanlarda korkulan ve tanınmayan bir hale geldi. İslam'a ve sevgili peygamberimize olan saygı ve sevgisiyle bilinen Diyarbakır'a bağlı DBP'li (HDP) Yenişehir ilçesinde Belediye tarafından Peygamber efendimize hakaret içeren aşağılık afişler asıldı.
Kendilerini sözde siyasetçi, halk adamı(!) gibi gösteren vatan ve din düşmanları halkı kışkırtmak için elinden geleni yapıyor. Halkların Demokratik Partisinin (HDP) yandaşı DBP'ye mensup bu belediye bir taraftan seçime giderken kendini hem Kürtlere hem de Türklere şirin göstermeye çalışırken bir taraftan da halkı düşmanlığa ayrımcı ve kışkırtıcılığa devam etmesi tam bir akıl tutulması olsa gerek.
Ülkemizde en çok sahabe kabrinin olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır'da bilinen 27 tane Peygamber efendimizin arkadaşı, Sahabenin kabri bulunmaktadır. Bunun yanında 2 Peygamber'inde burada metfun olduğu rivayet edilmektedir. Bundan dolayı Diyarbakır “Peygamberler şehri” olarak anılır. Böyle bir yerde ve gerilimin olduğu bir ortamdaİslam'a ve Peygambere hakaret etmek tam anlamıyla provokatörlüktür
HDP ve yandaşlarının ele geçirdiği Yenişehir belediyesi halkın dini inançlarına hakaret edeceğine belediyecilik yapsın. Pislik içinde olan ilçenin kanalizasyonunu, çöp toplama ve temizlik işlerini yapsın. Çocukların oynayacağı halkın dinleneceği park ve bahçeler yapsın. Kin, nefret ve şiddetten başka bir şey bilmeyen HDP'liler bulundukları her yerdehalka ve dine saygısızlık ediyor.
Utanmadan ve sıkılmadan “Barış”, “saygı”, “eşitlik” veya “ özgürlük” gibi terimleri kullanarak bu güzel sözcükleri kirletiyorlar. Sırtını terör örgütü PKK, PYD ve alfabedeki diğer harflerden oluşan garip ve halkın itibar etmediğiörgütlere dayayan bu kişiler nedense hep Müslümanların inancıyla savaşıyor. Yezidileri, Zerdüştleri, Dürzileri,Süryanileri, Ermenileri ve Yahudileri her platformda savunan bu zavallılar neden İslam ve Müslümanlara bu kadardüşman?
CHP ile HDP-PKK'nin jakoben zihniyeti aynıdır
İslam bütün inançlara saygılıdır, HDP-PKK ve yandaşları Gezi zekâlı olanlara dahi insan(!) oldukları için değer verdiği,ötekileştirmediğ
İnsanların dinli veya dinsiz olmaları bireysel bir tercih olduğundan biz ona karışmayız ve zorlayamayız. Ateist veya son zamanlarda Yaşar Nuri Öztürk'ün tekrar gündeme getirdiği, Deist olabilir. Bu kişilerin vereceği bir karardır. Ben herkesin gerçek bir Mu'min ve Müslüman olmasını isterim. Ama kimseyi zorlamam. Fikirlerini benimsemesem dehakaret de etmem. Bu HDP ve sırtını terör örgütlerine yaslayan zavallılar da İslam inancına saygılı olmalıdır. Oy istemiş olduğu Kürt halkının büyük oranı Müslümandır. Barı oy için barı saygılı olun.
HDP ve onu temsil eden kişilerin gerçek anlamda dine ve dindarlara karşı saygısız olduğunu gösteren onlarca olay olmuştur. Hiçbir olayda bu siyasi parti kınama yapmamıştır. Ama ayni parti bugünlerde Muharrem ayı nedeniyle Aşuraetkinliklerine katılıyor. Alevilerin hoşuna gidecek siyasi söylemde bulunuyor. Yahu Ateist / dinsiz iseniz bile birazdürüst olun. Alevilikten size ne? Sanki Aşura günü Alevilerin günüymüş gibi lanse edilmesi de son derece yanlıştır.
Bunlar PKK terör örgütünün yanında DHKP-C, MLKP ve diğer aşırı solcu ve terör yanlısı örgütlerle iç içeler. Allah korusun bunların elinde imkan olsa Cumhuriyetin ilk yılları gibi camileri kapatır, Kur'an-ı Kerimi yasaklarlar. Bundan birkaç yıl önce ayni karanlık soytarı zihniyet ezanı Kürtçe okutmuştu. Yanı HDP zihniyeti ile CHP zihniyeti arasında hiçbir fark yoktur. Bunların hepsi Jakoben ve despottur. Vatan ve din düşmanlığı ortak paydalarıdır.
Belediye seçimlerinde bazı il ve ilçelerin başkanlığını kazanmalarına rağmen halka ve bölgeye yönelik hiçbir katkıları olmamıştır. Bırakın hizmet etmeyi olanı da tahrip ettiler. “Öz yönetim” safsatasıyla ilçeleri savaş alanına çevirdiler. Bunların bulunduğu yerde ancak kaos, ölüm, nefret, ırkçılık ve ötekileştirme vardır. Hayatları boyunca “ölmek”, “öldürmek”, “çalmak” ve “kaçakçılık” gibi terimleri kullanırlar . Son zamanlarda yalandan “Barış” gibi terimleri de kullanmaya başladılar. Bunlarda sevgi, saygı, kardeşlik, refah, huzur, dostluk, ahde vefa, helal ve haram mefhumları unutuldu.
Kürtler ümmetin ayrılmaz bir parçasıdır
Kendileri unutmuş olabilir ama bu işin, daha doğrusu dinsizliklerine Kürt halkını ortak etmesinler. Kürtlerin geneline yakını İslam dinine bağlılığıyla bilenen ümmetin ayrılmaz bir parçasıdır. Bundan dolayı bu halkın üzerine emperyalistçevreler çok uzun zamandan beri toplum mühendisliği çalışması yaptı. Müslüman ailelerin çocukları para ve sapıkeğlencelere kurban edilerek devşirildi. Büyük kentlere götürülüp burslu okutuldu ve özel “hainlik” ve “dinsizlik” kurslarından geçirildikten sonra bölgeye ve Müslüman Kürtlerin başına bela edildiler.
Bölge halkı daha önce “beyaz Türklerden” zulüm görürken şimdi ayni işi jakoben Kürtler yapıyor. Peygambere hakaret ediliyor, Kürtlerin en önemli varlıklarından biri olan kadınları kendileri gibi maymun hale getirdiler. Kürt kadını maalesef Batı'daki gibi sözde “ özgür” kadın olarak sokağa ve örgütlerin içine birer “meta” olarak kullanılmaya başlandı. Yanıyozlaşma hem aile de hem de dini yaşamda başlandı.
PKK ve onu meydana getiren emperyalist çevreler kendilerine uygun sapık ve sahte din adamları yetiştirdi. Bunların bir kısmı “Mele” adını kullanarak aslında dinsizlik ve hainlik yapıyor. Güvenlik güçlerinin katledilmesinden
PKK'nin sahte din adamlarının bölgede oldukça etkili olduğu hatta bir kısmının Diyanetten kadro alarak görev yaptığı biliniyor. Bu “Belam” kişilerin telkiniyle bazı Müslümanların Kürt Irkçılığı yapmaları bizleri derinden üzüyor. İslam'daırkçılık yoktur. Ancak bu sahtekarların gerçek yüzünü gören binlerce kardeşimiz hem dinine hem de Peygamberine sahip çıkmıştır. Ayni tepkiyi bu seçimde de göstereceklerine inanıyorum.
Bu seçimde din düşmanlarını sevindirmeyelim!
Diyarbakır'da yüz binlerce Müslüman gösteri yaparak HDP'nin terbiyesizliğine karşı tepkilerini gösterdi. Yüzlerce sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu “Peygamber sevdalıları platformu” tarafından protesto edildi. İşte bunlar gerçek Diyarbakırlı olan kişilerdir. Buradan şimdiye kadar nice yiğitler ve Yasin Börü gibi kahramanlar çıkmıştır. Teröristlerin,vatan hainlerinin ve Gezi zekâlıların yaptıkları bu imanlı kardeşlerimize mal edilemez.
Yenişehir Belediyesinin yapmış olduğu kışkırtıcılık, bölücülük ve İslam'a hakareti sanki kendileri yapmamış gibidavranmaları bu zavallıların ne kadar dönek ve samimiyetsiz olduğunun bir kanıtıdır. Peygamber efendimize (S.A.V) daha önce hakaret içeren Danimarkalı soytarı bir karikatürist vardı. Sanat değeri olmayan bazı çizgileri yayınlayan Fransa'daki aşağılık Charli Hebdo dergisinin sözleri değiştirilerek afişte, ‘ Çocuk gelin değil çocuk tecavüzcüsü vardır' diye yazdılar.
Burada hem Peygamberimize hem de Hz. Ayşe validemize çatallı dillerini uzattılar. Buna karşolık duyarlı Diyarbakır halkı “ Lailahe illallah PKK Lanetullah” gibi sloganlarla günlerce gösteri karşısında geri adım attılar. İnkar etmeye kalkıştılar. Oysa yazıyı değiştirerek o aşağılık dergiden aldıklarını gösteren ibare var. Küfürlerinde bile samimi değiller!
Bu topraklarda binlerce yıl halkları bir arada tutan İslam ve Peygamber sevgisi bir kaç soytarının yaptıklarından dolayı zedelenemez. Diyarbakır'da yapılan gösteriler herkese bir ders niteliğindedir. Ancak bu tepkiyi diğer kentlerdeki Kürt kardeşlerimizin de göstermesini bekliyoruz.
Din, vatan ve millet düşmanı olan FETÖ, PKK-HDP, DEAŞ ve yandaşlarının yanında değil sağduyu sahibi olan kişilerleberaber olmalarını bekliyoruz. Bu seçimde Allah düşmanlarını sevindirmeyelim ve onlarla aynı safta olmayalım.
https//:twitter.