Dolar

34,3470

Euro

37,3777

Altın

3.020,89

Bist

8.663,88

Pakistan’da FETÖ ile mücadele ve PAMDER

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-03-21 13:42:40

Pakistan’da FETÖ ile mücadele ve PAMDER
Ülkemizin yükselmeye başlamasıyla birlikte dost ve düşmanların safları da belli olmaya başladı. Yıllardan beri bize dost gibi gözüken Batı dünyası gerçek yüzünü Çanakkale Zaferi'nin 102. yılında bir daha gösterdi. Değerlerine sahip çıkmaya çalışan ülkemizi batırmaya çalışan Avrupa ve ABD'nin tersine bizleri karşılıksız seven dost ülkelerin ve milletlerin olduğunu PAMDER'ın kongresinde bir kez daha öğrenmiş olduk.
 
Batı dünyası hiçbir zaman özgürlükçü ve insan haklarına saygılı olmamıştır. Kendinden olmayanı “öteki” olarak tanımlamış ve benimsememiştir. Kurdukları yönetimler ve elde ettikleri zenginlikler hep kan ve göz yaşı üzerine kurulmuştur. Siyonistlerden sonra sömürü ve haksız kazanç elde etmede üzerilerine yoktur. Söz konusu İslam ve Müslümanlar olunca düşmanlıkları daha fazla artıyor.
 
Lüksemburg merkezli AB Adalet Divanı “başörtüsü” konusunda temelsiz ve hukuksuz bir karar aldı. “İşverenlerin çalışanlarına başörtüsü yasağı getirebileceğine”  dair inanç özgürlüğünü kısıtlayan bir karar aldı. Bu karar bizim için yok hükmündedir. Zaten onlardan adalet de beklemiyoruz. Bu evrensel insan haklarına, din ve vicdan hürriyetine aykırı bir karardır. Bunlar kendi putlarını yemeye başladı. yıllardan beri bize “eşitlikçi” ve “özgürlükçü” gibi afili dayatmalarda bulunan AB bugün faşist ve yasakçı zihniyetle karşımıza çıkıyor.
 
Irkçılık, İslamofobi, Turkofobi, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık artık Batı dünyasının kartviziti oldu. Hastalıklı bir toplum olmaya başladı. Alkol, uyuşturucu ve cinsi sapkınlık Batı toplumunu adeta esir aldı. İnsanlıktan uzaklaştılar. Aralarında hakkı ve adaleti savunan az bir grup olmasına rağmen ayrımcı ve şiddet yanlıları idareyi elinde tuttuğu için faşist politikaların uygulanmasına engel olamıyorlar.
 
İki devlet arasında PAMDER köprü olacak  
 
Eski sömürgeci Hollanda, Avusturya, Almanya ve İsviçre gibi faşizmin zuhur ettiği ülkelerde ırkçılık, Müslüman ve Türkiye düşmanlığı dayanılmaz seviyeye ulaşmıştır. Savundukları bütün değerleri ayaklar altına aldılar. Geçen hafta Hollanda Türkiye'nin kadın bakanına yapmış olduğu küstahlık ve terbiyesizlik asla maruz görülemez. Adamlar bir anda sıkıyönetim ilan edip halka ateş açma ve vahşice sivillerin üzerine atlarla ve itlerle saldıracak kadar akıl tutulmasına kapıldı. 
 
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılında Batı Ortaçağ zihniyetini yaşamaktadır. Bunlar gerçekten raydan çıkmaya başladı. Dünyaya adaletle asırlarca hükmeden ülkemizde ise çok güzel gelişmeler oluyor. 16 Nisanda yapılacak referandumda “Evet” çıkmaması için uğraşan Batıya inat dost ve kardeş bildiğimiz ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmekteyiz. Devletler her zaman hantal ve bürokrasi karmaşası içine girdiğinden dolayı ilerleme her zaman yavaş olur. Her geçen gün sayıları artmaya başlayan STK'lar devletlerin önünde olduğunu söyleyebilirim.
 
Kalkınmamızı çekemeyen bazı Batılı devletlerin aksine Asya'da bizi karşılıksız seven birçok ülke olduğunu unutmamız gerekir. Bunların başında da Pakistan gelmektedir. İslam dünyasın en etkin ve lider konumundaki ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Pakistan ise ümmetin içinde en güçlü askeri materyale, yanı nükleer güce sahip yegane tek ülkedir. Bu iki ülkenin dostlu ve kardeşliği dostlara güven, düşmanlara ise korku salmaktadır.
 
İki ülke arasında dostluğu ve kardeşliği pekiştirmeye çalışan en etkin STK olma gayesiyle tesis edilen Pakistan mezun ve mensupları derneği (PAMDER) her ne kadar yeni kurulmuş olsa da üyeleri çok uzun zamandan beri devletlerin önüne geçerek çok verimli ve bereketli faaliyetlerde bulundular. Her iki ülkeyi de çok yakından tanıyan Ahmet Örçün beyin başkanlığındaki PAMDER üyelerinin projelerine resmi yetkililer yetişebilecek mi bilmiyorum.
 
28 Şubat darbecileri hayallerini çaldı   
 
Ülkemizin gönüllü elçileri olan PAMDER'in üyelerinin bir başka ve hazin özelliği var. Bu kişiler 28 Şubat Post Modern darbecilerinin mağdur ettiği aydın, münevver ve gerçek vatan sevdalılarıdır. Anadolu'nun bağrından koparak kıt imkanlarla Pakistan'a eğitim için giden bu yiğitler hem ülkelerini en iyi şekilde temsil ettiler hem de kaliteli eğitimlerini tamamlayarak döndüler. Profesörlük unvanını bir şekilde gasp eden bir kaç soysuzun, darbecilerin emriyle hazırladıkları sahte bir raporla diplomaları YÖK tarafından iptal edildi. Çok sıkıntı çektiler. Emekleri ve gelecekleri ellerinden çalındı.
 
PAMDER'in kongresi için Dubai'den gelen değerli kardeşim Avukat Ali Çetinkaya'nın deyimiyle, “Bunlar sadece bizim değil, Ortadoğu, Asya ve Güney Afrika'dan diploma almış 15 bin gencin hayallerini çaldılar.” dedi. Ama bu insanlar devletine ve milletine hiçbir zaman küsmedi, hainlik ve ajanlık etmedi. İnadına bu ülkeyi sevdiler.Haksızlığa uğradıkları için doğal olarak kızgınlar. Dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Yeniden okudular. Gittikleri her yerde ülkemiz için diaspora çalışması yaptılar.
 
Batı'da veya başka yerde oldu gibi diaspora çalışmaları için devletin açık ve gizli ödeneklerinden yardım alınır. Bir kuruş dahi yardım almadan gayretle çalışan bu mağdur ama küs olmayan değerli insanlar şimdi PAMDER çatısı altında toplandı. Aralarında Bakan yardımcıları, milletvekilleri, bürokrat, doktor, hukukçu, gazeteci-yazar, öğretim görevlisi, eğitimci, mühendis, iş adamı ve sanayici gibi birçok alanda uzman üyeleri var.
 
Pakistan ile Türkiye arasındaki dostluğu gerçek anlamda pekiştirmek istiyorlar. Çünkü araya emperyalistlerin maşaları girdi. Fitnecilerin oyununu bozmak için seferber oldular. FETÖ'nün Pakistan'da hala çok güçlü olduğu göz önüne alınarak bu konu üzerine çalışmaya başladılar. Devletler kendi aralarında gerekli görüşme ve anlaşmaları zaten yapıyor. Ancak halkları ancak STK'lar birbirine kavuşturacağı için kültürel, ticari ve eğitim alanlarında boşluğu PAMDER dolduracak.      
   
Ülkemiz ve milletimizin ismine duyulan saygı ve sevgiyi kullanan, şizofren Fethullah Gülen'in ele başlığını yaptığı FETÖ elemanları son zamanlarda Pakistan'da oldukça etkili konuma geldi. Halk FETÖ ve Haşhaşı Gülen'i değil Halifenin torunları Türkiyelilere kapılarını açtı. Aleyhimize çalışan, bukalemun tipli bu şerli kişilerin birer İslam ve vatan haini olduğunu bilmedikleri için ülkenin tüm imkanlarını sundular.
 
Emperyalistlerin maşası FETÖ hala aktif
Pakistan toplumunu aydınlatmak ve FETÖ'nün ne kadar tehlikeli Siyonist ve Vatikan'ın yan kolu olduğunu anlatmak için PAMDER'in kardeş kuruluşu Güney Asya Stratejik Araştırmaları Merkezi (GASAM) “Pakistan'da Türkiye'nin FETÖ mücadelesi” konulu bir panel düzenledi. Panelde FETÖ'nün Pakistan'daki okulları, görsel, işitsel ve yazılı medya kuruluşları ile paravan olarak kurulan ticari kuruluşlar ele alındı. Bunlara karşı izlenmesi gereken çözüm yolları ele alındı.     
 
FETÖ'ya ait 28 okuldan 23'ünün müdürü Türk vatandaşı. Ancak okulların bağlı olduğu şirketlerin ortakları Pakistan ve yabancı uyruklulardan oluşuyor. Pakistan devleti bu okulları kapatmak istiyor. Ancak resmi prosedür gereği tam anlamıyla bunu yapamıyor. Mahkemelere giderek kısa zaman içerisinde istedikleri kararları çıkartabildiler. Sadece bir kaç tanesi kapatılabildi. Diğerlerinin öğrencileri azaldı. En azından FETÖ'nun gerçek yüzünün bir kısmı görünmeye başladı.
 
Maarif Vakfı daha önceden buralarda okul açmak için çalışmaya başlamıştı. Pakistan devleti, Eğitim konusunda deneyimli ve güvenilir olan Maarif Vakfına bütün okulları devretmek istiyor ancak hukuki olarak aşılması gerekenler var. FETÖ militanları okulların idaresini Pakistanlı veya yabancı insanların üzerine geçirdi. Kâğıt üzerinde okullar FETÖ'ya ait değil. Onun için ülkede okullar henüz tam olarak teröristlerin ellerinden kurtarılmadı. Yaklaşık 11 bin öğrencileri var. 
 
FETÖ ajanlarının ülkeyi terk etmeleri için tanın 4 günlük süre içinde tüm değişikler yapıldı ve aileleriyle birlikte yaklaşık 400 hain BM'ye siyasi sığınma için başvuruda bulundu. Onlarda severek bu başvuruyu kabul etti. Böylece Pakistan bu kişileri çıkaramadı. Artık BM şemsiyesi altında Pakistan'da yaşıyorlar. Ama hainlik ve ajanlıklarına kaldıkları yerden devam ediyor. Birde FETÖ ile alakalarının olmadığını iddia ediyorlar. En önemli sermayeleri olan yalana sarılarak asalakça yaşıyorlar.
 
iki ülke arasındaki ilişkilerin tesisinin 70. yıl dönümünde PAMDER ve GASAM bizleri temsilen çalışacaklar. Bizlerde destek olacağız.
SON VİDEO HABER

Esenyurt'ta DEM'liler bölücü sloganlarla yürüdü

Haber Ara