Kanunî Sultan Süleyman, 1495'de Trabzon'da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Sultan.
Türklerin kendisine Kanuni ve Gazi, Avrupalıların ise "Muhteşem" dedikleri Süleyman Han, babasından devraldığı 6.557.000 km2 Osmanlı toprağını, yaptığı fetihlerle 14.893.000 km2 ye ulaştırdı. Bulunduğu yüzyıl, dünya tarihine Türk asrı olarak geçti. Bu asırda her sahada Sadrazamı İbrahim Paşa, Lütfi Paşa, Sokullu Mehmed Paşa; Şeyhülislamı Kemalpaşazade, Ebüssü´ud Efendi, şairi Baki, Fuzuli; san´atkarı Mimar Sinan; Kaptan-ı deryası Barbaros Hayreddin Paşa gibi dahi devlet ve ilim adamları yetişti.
Sultan Süleyman Han´ın asıl adından daha fazla bilinip, şöhreti olan Kanuni ünvanı, önceki Osmanlı kanunnamelerini ve devri icabı lüzumlu hükümleri Kanunname-i Al-i Osman adı altında, İslam hukuku esasları dahilinde toplattırıp tanzim ettirmesinden ileri geliyor.
Kanuni Sultan Süleyman 1509´da Kefe sancakbeyliğine gönderilinceye kadar babasını yanında kaldı ve bu müddet içinde iyi bir öğrenim ve eğitim gördü. Babası Yavuz Sultan Selim´in 1514 İran ve 1516 Mısır seferleri sırasında Rumeli´nin muhafazasıyla görevlendirildi ve Edirne´de oturdu. Babasını vefatı ile de 30 Eylül 1520 tarihinde 26 yaşında iken Osmanlı tahtına çıktı.
Kanûnî Sultan Süleyman, padişahlığının ilk yıllarında bazı iç isyanlarla uğraştı. Bu isyanlardan ilki; Mısır'ın fethinden sonra Yavuz Sultan Selim'in Şam Valisi olarak atadığı Canbirdi Gazeli'nin çıkardığı isyan oldu.
Amacı Memlük devletini yeniden kurmak olan Canbirdi Gazeli, 1521 yılının Ocak ayında Dulkadiroğulları'ndan Şehsuvaroğlu Ali Bey komutasındaki Osmanlı kuvvetleri tarafından bozguna uğratılarak yakalandı ve idam edildi.
Kanûnî Sultan Süleyman, sonraki yıllarda yine Mısır'da sadrazamlık hakkının kendisinde olması gerektiğini savunan Ahmet Paşa, Anadolu'da Safevilerin desteğiyle ortaya çıkan Kalender Çelebi ve vergi sistemini bahane ederek ayaklanan Baba Zünnun isyanlarıyla uğraştı. Çıkan tüm bu isyanlar Osmanlı kuvvetleri tarafından başarıyla bastırıldı.
Kanuni Sultan Süleyman 1521'de Belgrad'ı fethederek Orta Avrupa´nın, 1522'de şövalyelerin üssü olan Rodos´u kuşatarak da Akdeniz hakimiyetinin kapılarını
Osmanlı Devletine açtı. 1526´da yüz bin kişilik ordusu ve 300 kadar top ile Mohaç ovasında Macar Ordusuyla karşılaştı.
Tarihin bu en büyük meydan savaşında düşman ordusunu yok eden Kanuni, 20 Eylül´de Macaristan´ın başşehri Budin´e girdi.1529 da Viyana muhasara edildi ise de, kuşatma vasıtalarının getirilmemesi ve kış mevsiminin yaklaşması üzerine neticesiz kaldı. 1532´de Alman seferine çıkan Kanuni, Viyana´yı arkada bırakarak Gratz, Marburg, Gunss ve daha bir çok Alman şehirlerini zaptetti.
Kanuni Sultan Süleyman 1533 yılında Barbaros Hayreddin Paşa'yı Kaptan-ı Deryalığa getirerek Cezayir Osmanlı topraklarına kattı. Barbaros Ege denizinde Venediklilerin elinde bulunan adaları aldı.
1534´de Safeviler üzerine sefere çıkan sultan, Bağdat ve Basra´yı zaptetti. Bağdad´da evliya kabirlerini ve Kerbela´ da Hazret-i Ali ve hazreti Hüseyin´in makamlarını ziyaret eden Kanuni, Abdülkadir-i Geylan´i hazretlerinin kabrine türbe ve yanına imaret yaptırdı. Fetih hareketlerine devam eden Kanuni, 1535´de Tebriz´i zaptetti. 1537´de İtalya seferine çıkarak, Otranto´ya kadar ilerledi.
Bu yıllarda hazırlanan Avusturya ve Macaristan seferleri büyük bir Haçlı donanması hazırlanmasına neden oldu. Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanmasında Venedik ve Cenevizliler'den başka Malta, Portekiz ve İspanya'ya ait gemiler de bulunuyordu.
Haçlı donanması 602, Osmanlı donanması ise sadece 122 parçaydı. Preveze körfezinde 27 Eylül 1538'de yapılan savaşta, Barbaros Hayreddin komutasındaki Osmanlı donanması büyük bir zafer elde etti. Tarihe Preveze Deniz Zaferi olarak geçen bu savaş sonunda Akdeniz bir Türk Gölü haline geldi.
Bu fetihleri; 1543´de Estergon,Nis ve İstolni-Belgrad, 1551´de Trablusgarb ve 1553´te Nahcıvan seferi takip etti.