6 maddede İdlib’te neler yaşandı?
Ahrar'uş-Şam ve Heyet-i Tahrir-iş-Şam örgütleri arasında şiddetli çatışmalara sahne olan İdlib’de gerçekte neler oluyor? TIMETURK, medyaya ‘Muhaliflerin kendi aralarındaki iç çatışması’ olarak yansıyan son olaylara mercek tuttu… İşte 6 maddede İdlib gerçeği:

Oluşturma Tarihi: 2017-07-31 17:29:27

Güncelleme Tarihi: 2017-07-31 17:29:27

TIMETURK | SAMİ NESER

1. TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, 22 Haziran 2017'de Türk askerinin muhaliflerin elinde bulunan tek şehir olan İdlib'e konuşlanabileceğini ve burada üs kurulabileceğini açıkladı. Bu açıklamaların ardından hem Suriyeli muhaliflerin hem de bölgede emelleri olan ülkelerin tepkisi ölçüldü. Türkiye'nin İdlib'te kuracağı üsse dair fotoğraflar bile sosyal medyada paylaşıldı.

2. “TÜRKİYE İŞGALCİ GÜÇ” HAVASI

Kalın'ın açıklamalarının ardından İdlib'te Türkiye karşıtı bir hava estirildi. Ana omurgasını El-Kaide'nin oluşturduğu Heyet-i Tahriri'ş-Şam (HTŞ), hazırladığı broşürleri halka dağıttı. Halka, Türkiye'nin İdlib'e girmemesi gerektiği, girmesi halinde devrimin biteceği anlatıldı. Bu propaganda çerçevesinde Türkiye “işgalci güç” olarak tanımlandı.

3. HALK VE MUHALİFLER: “TÜRK ASKERİNİ KUCAKLARIZ”

Halk ve diğer muhalif gruplar ise HTŞ'nin Türkiye karşıtı siyasetine karşılık Türkiye'nin İdlib'e girmesi durumunda Türk askerini seve seve kucaklayacaklarını söylediler. Ahrar'uş-Şam, El-Kaide'nin çalışmalarına bir cevap verme niteliğinde, Türkiye-Suriye sınırında Özgür Suriye bayrağını dikerek Türkiye'nin yanında yer alacaklarını belli etti.

4. HTŞ, İKİNCİ SEÇENEĞİ SEÇTİ

Bu süreçte Suriye kamuoyunda HTŞ için iki senaryo dillendirildi. Birincisi; Türkiye girdiğinde Türk askerine karşı savaşmak, ikincisi de; Türkiye'nin girmesini engellemek için ilk adımı atarak İdlib'te Türkiye'ye yakın grupları ortadan kaldırmak oldu. HTŞ ikinci seçeneği seçti ve ilk önce büyük gruptan başlayarak Ahrar'uş-Şam'ı ve daha sonra diğer muhalif grupları bitirme kararı aldı. İşe, TSK destekli Fırat Kalkanı Operasyonu'ndaki savaşçıları gözaltına almakla başladı. Bu durumu kabul etmeyen gruplarla silahlı çatışmalar yaşandı. El-Kaide'nin saldırıları sonucu Ahrar'u Şam, kan dökülmemesi için birçok bölgeden çekilmek zorunda kaldı.

5. HTŞ MÜFTÜSÜ: TÜRKİYE İŞGALCİ GÜÇ!

Bütün bunlar yaşanırken, HTŞ'nin askeri kısmının müftüsüne ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı internete sızdırıldı. HTŞ Askerî kısım müftüsü Ebu Yekdan El-Mısri'ye ait ses kaydı yaşananların perde arkasını özetler nitelikte: Geçtiğimiz gün HTŞ liderimiz Ebu Cabir ile Ahrar'uş-Şam emiri Ebu Ammar arasında bir görüşme gerçekleşti. Ebu Cabir ile görüşüp bu toplantının içeriği hakkında bilgi aldım. Ebu Cabir, Ebu Ammar'ın “Türkiye idlib'e girerse kucaklarız ve sevinçle karşılarız” dediğini söyledi. Yani bu demek oluyor ki Ahrar'u Şam Türkiye ile yani dış güçler ile çalışıyor. Bu büyük bir faciadır. Türkiye İdlib'e girerse Cihad biter. Ne devrim ne cihad kalır. Ahrar'uş-Şam'ı ortadan kaldırmak artık şart oldu. Eğer bu yapıyı ortadan kaldırmazsak bizi çok kötü günler bekliyor olacak.

Kafadan Vurma Talimatı

Mısırlı müftü, sözlerine şu şekilde devam ediyor: Amerika'da acil durumlarda başkan Trump, ne kongreye ne başka yere dönmeden bir karar alır ve bu karar uygulanır. Bizde de aynı şekilde emirimiz Ebu Cabir, ne Colani'ye ne şura meclisine dönmeden acil bir karar aldı. Bu karar Ahrar'uş-Şam'ı ortadan kaldırma kararıdır. Herkes buna uyacak. Feylak'u Şam'a da sınırlarından fazlasını müsaade etmeyeceğiz. Ne Özgür İdlib Ordusu ne de Ceyş'ulizze, bunlar zaten bir hiç. Eğer bu savaşı başlatıp hızlı bir şekilde bitirmezsek cihad diye bir şey kalmayacak. Bu savaş ciddi bir savaştır. Aslanlar gibi savaşmamız lazım. Sizde savaşçısınız bunu iyi bilirsiniz. Ölmek veya öldürmek saniyeliktir. Ya tetiğe basarsın ya da ölürsün. Kontrol noktasına saldırdığında asla tereddüt etme. Kafadan kafadan vur ve ilerle. Ahirette Allah size bunu neden yaptınız diye sorduğunda “Ebu Yekzan El-Mısri bize böyle fetva verdi” diye cevap verirsiniz.

“Sivilleri Vurmanız Gerekiyorsa Vurun"

Ahrar'uş-Şam'ın Suriye devriminin sembolü olan Özgür Suriye Bayrağını Bab'ul-Heva sınır kapısına dikmesinden yakınan Mısri'ye, bir savaşçıdan şöyle bir soru geliyor: “Bazı bölgelerde Ahrar'u Şam'ın karargâhının yanında siviller ya da sivillere ait bir ev bulunuyor o zaman ne yapacağız?” Mısri, bu soruya “Tereddüt etmeden vurun. İşin gereği vurman gerekiyorsa vuracaksın. Tereddüt etmeyeceksin” diye cevap veriyor.

6. “İDLİB'TE SON DURUM”

İdlib'te HTŞ'nin Türkiye yanlısı muhaliflere saldırmasıyla birlikte muhalifler kan dökülmemesi için birçok bölgeden çekilmek zorunda kaldı. HTŞ aynı zamanda Hatay-İdlib Bab'ul Hava sınır kapısını da ele geçirmişti. HTŞ'nin bu siyaseti üzerine grubun en büyük ikinci tugayı olan Nureddin Zenki Tugayı HTŞ'den ayrıldığını duyurdu. Bu hadiselerin ardından taraflar arasında anlaşma sağlanarak çatışmalar durduruldu. Suriye'de önümüzdeki günler için hali hazırda bölgede bulunan devletin bir bahanesinin de “İdlib” olmasından endişe ediliyor. ABD öncülüğündeki koalisyonun El-Kaide'yi gerekçe göstererek İdlib'e operasyon düzenlemesi ihtimali konuşuluyor. Bu da İdlib'in ikinci bir Musul ya da Rakka olması anlamına geliyor.