TIMETURK | ÇEVİRİ

Bu yardım, Obama döneminde 2013 darbesi sonrasındaki birkaç ay askıya alınmış, daha sonra aynı hızda devam etmişti. Ancak yardımlar, hiçbir zaman şimdiki gibi tamamen kesilmedi. Kesintinin nedeni olarak Mısır devletinin halkına karşı yaptığı insan hakları ihlalleri gösteriliyor. Bir başka neden ise Mısır'ın insan hakları konusunda uluslararası antlaşmalara uymaması. Kahire yönetiminin yakın zamanda çıkardığı, sivil toplum aktivitelerini (hükümet dışı organizasyonlar ve insan hakları örgütleri) kısıtlayan yasanın da ABD'nin aldığı kararda etkili olduğu belirtiliyor. Bu tarz yapıların çalışanları şüpheli, hatta hain olarak görülüyor, hakarete uğruyor ve yasal olarak hesap vermeleri zorunlu sayılıyor.

Mısır'ın yozlaşmış medyası, bu tarz hareketlere karşı azılı bir kampanya başlatmış durumda. Güvenlik güçleri mevzubahis organizasyonların ofislerini bastı, çalışanlarını tutukladı ve yöneticilerinin yurtdışı seyahatine çıkmalarını yasakladı. Doğrusu Mısır insan hakları açısından giderek daha kötü bir duruma sürükleniyor. Cebri kaybolmalar ve yargısız infazların sayısı arttı. Ülke insan hakları ihlallerinde dünya ikincisi. Peki ABD'nin yaptığı para yardımı kesintisinin gerçek nedeni bu mu? Sanmıyorum. Amerika kızgın, ama ne için?

Yardımların kesilmesinin asıl nedeni, Mısır'ın Kuzey Kore ile ilişkisine dair uluslararası basında çıkan haberler. Kuzey Kore ve Mısır arasındaki ilişkinin boyutunu da, Sisi'ninkendisini iktidara getiren, seçilmiş Cumhurbaşkanı'na karşı darbe yapmasına ve yaptığı katliamlar (Rabia, El Nahda gibi) ile insan hakları ihlallerine rağmen destek almaya devam ettiği ABD'yi öfkelendirecek bir adım atıp atamayacağını da bilmek pek mümkün değil. Kimse bu suçlar nedeniyle kendisini kınamadı, Mısır halkına yapılan insan hakları ihlalleri aslında ABD'nin umurunda bile değil. Bu tarz bahaneleri kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için kullanıyorlar.
İşin ironik kısmı, Mısır yardımların kesilmesini Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla protesto etti ve Dışişleri Bakanı Semih Şükri, Donald Trump'ın damadının da aralarında olduğu heyeti ağırlamayı reddetti. Fakat birkaç saat sonra Sisi, Amerikalılarla bizzat kendi görüştü. Dışişleri Bakanı aracılığıyla onurlu bir duruş sergilemeye çalışan Sisi, ABD'li yetkililerle görüşmemeye cesaret edemedi.

Sisi'nin planı ters tepti ve böylece ne kadar zayıf olduğunu, Amerikalılara itaat ettiğini herkese gösterdi. Heyetle görüşmeye ve Dışişleri Bakanı'nın davranışından dolayı özür dilemeye zorlandı. Sisi'nin yönetimindeki Mısır, kendi rotasını dahi belirleyemeyen güçsüz ve zavallı bir ülke.

Kaynak: Dr. Amira Abo el-Fetouh, Middle East Monitor