TİMETÜRK|ÇEVİRİ HABER
Hizbullah ve müttefikleri geçen Mayıs ayında Lübnan'da seçimleri kazandı. Ve seçimlerin ABD'ye göre bir bedeli var. Bu da ABD'nin desteğini Lübnan hükümetinden geri çekmesi olarak görülüyor.
Seçimlerden hemen sonra, Hizbullah, yani İran Devrim Muhafızları'nın Lübnan Bölümü Sağlık Bakanlığı'nın kontrolünü istedi. Hizbullah, ayrıca Hıristiyan müttefiklerini Savunma Bakanlığı üzerinde bulunan kontrolünüde kırmak istiyor.
Hariri bu talepleri reddetti. Özellikle Hizbullah'ın Sünni müttefiklerinin masrafları karşılığında bir kabine bakanlığı alması talebi hükümeti dar boğaza getiriyor. Fakat sonunda, seçimlerin matematiği ve iktidar kazanmış oldu.
HİZBULLAH, SAĞLIK BAKANLIĞI VE SAVUNMA BAKANLIĞI'NI ALDI
Hariri ve müttefikleri, geçen Hafta kurulan hükümet için Hizbullah'ın taleplerinin tümüne boyun eğdi. Hizbullah, Sağlık Bakanlığı'nı Hizbullah Şefi Hasan Nasrallah'ın kişisel doktoru Jamil Jabak ile kontrol ediyor. Hizbullah, Savunma Bakanlığını Elias Bou Saab ile kontrol ediyor.
Senato'da Hükümet sandalyelerinin çoğunluğu Hizbullah üyeleri ve Hizbullah müttefikleri tarafından tutuluyor. Yani, Hariri Lübnan hükümetinin başındaki yerini korurken, artık kontrol edemiyor.
Hizbullah'ın şu anda Lübnan hükümetinin inkar edilemez kontrolü, Trump yönetimini bir kargaşaya yerleştiriyor. Bir yandan, Trump yönetimi, Ortadoğu'daki İran gücünü ve nüfuzunu azaltmaya kendini adarken, Lübnan'da yaşanan bu gelişmeler Washington yönetimini kara kara düşündürüyor.
ABD BÜYÜK BİR ÇIKMAZA GİRDİ
ABD, Lübnan hükümetinin önemli bir destekçisi. ABD'nin 2018'de Lübnan'a yaptığı yardım 236 milyon dolardı ve bunun 90 milyonu askeri yardım şeklinde oldu.
Washington'daki korku, ABD'nin Hizbullah'ın kontrol ettiği Lübnan hükümetine ve Hizbullah'ın kontrol ettiği Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin (LAF) mali ve askeri desteğine son vermesi durumunda, oluşturduğu boşluğun Rusya ile doldurulmaya çalışılması.
Öte yandan, ABD LAF ve Lübnan hükümetine destek vermeyi bırakmazsa, kendi çıkarlarına iki önemli şekilde zarar verecek. Birincisi, dünyadaki en tehlikeli uluslararası terör örgütünü doğrudan destekleyecek. Hizbullah'ın Lübnan hükümetinin kontrolünü sıkı bir şekilde kontrol etmesiyle ABD'nin, Lübnan ordusuna desteğinin doğrudan Hizbullah'ı güçlendirdiğini inkar etme yolu olmayacak. Aynı durum, sivil para ve Lübnan hükümetine yapılan diğer yardımlar için de geçerli. Örneğin, Sağlık Bakanlığı'ndan sorumlu Hizbullah ile terör güçlerine ve ailelerine sağlık hizmeti verilmesi beklenebilir.
ABD, böylece Hizbullah'ın kontrol ettiği Lübnan hükümetine ve yasalarına göre yasadışı olan Silahlı Kuvvetlere doğrudan yardım sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda İran'a yönelik politikasını da kendi elleri ile engelliyor.
Yaptırımlar uygulanana kadar, İran'ın Hizbullah'a verdiği yıllık destek 700 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu yardımın ABD yaptırımlarının bir sonucu olarak azaldığı bildirildi. Bu yüzden, devam ederse, ABD Hizbullah'ın kontrol ettiği Lübnan hükümetine ve silahlı kuvvetlere verilen destek, Hizbullah'ın ABD'nin yaptırımları sonucu kaybettiği gelirlerin bir kısmını karşılayacak duruma gelecek.
Lübnan'a verilen sürekli destek, Amerika'nın itibarına da zarar veriyor. Oldukça basit, Hizbullah'ın Lübnan'ın kontrolünü görmezden gelen bir politika, bölgede ayakta duran ABD'yi azaltacak, düşmanlarını ve düşmanlarını caydırma kabiliyetine zarar verecek.
Rusya'nın Lübnan'daki boşluğu dolduracağı endişesi ise başlı başına bir gerçek. Bugün, Rusya'nın Suriye'deki varlığı yalnızca İran'ın kontrol ettiği Esad rejiminin hayatta kalmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Hizbullah'a ve İran'a Suriye üzerinde etkili bir kontrol uygulanmasını sağlıyor. Buna karşılık, Suriye, Lübnan'daki İran, İsrail ve Hizbullah arasındaki bölgesel savaş olasılığını büyük ölçüde arttırıyor.
ABD VATANDAŞLARI HİZBULLAH'A VERGİ VERECEK
Bu tarihten sonra Lübnan'daki Rusların güçlenmesi konusundaki endişenin, ABD'nin Hizbullah'ın kontrolündeki LAF'ı silahlandırma ve eğitme ve Hizbullah'ın kontrolündeki Lübnan hükümetini finanse etme ve eğitme politikasını sürdürme konusundaki açık dezavantajlarından nasıl ağır basabileceğini görmek zor. ABD desteğini sona erdirirse, başkalarının boşluğu doldurabileceği doğru olsa da, en azından Amerikan vergi mükellefleri düşmanlarının maaşlarını ödemeyeceklerdir.
Kaynak: BREITBART