Almanlar arasında yaygın bir endişe bulunduğunu kabul eden Scholz, hükümetinin izlediği yolun büyük ölçüde doğru olduğu konusunda ısrar etti.
Geçen hafta, Şansölye Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Rusya'dan gaz tedarikini bıraktıktan sonra "Almanya'nın gerçekten de zor bir durumda olduğunu", kararın ülkenin "rekabet avantajını" kaybetmesine yol açtığını itiraf etti.
Çarşamba günü Die Zeit'ta yayınlanan bir röportajda Scholz, Almanya'daki mevcut atmosferi "kararsız" olarak nitelendirdi.
Scholz, medyadaki istifa iddialarını "peri masalı" olarak nitelendirirken, istifa düşüncesini değerlendirip değerlendirmediği sorulduğunda ise olumsuz yanıt verdi.
"Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının neden olduğu ekonomik ve siyasi çalkantıyı ülke içinde hissediyoruz" diyen Scholz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, devam eden çatışmaların ortasında Batılı ülkelerdeki yüksek enflasyondan kaynaklanan halk hoşnutsuzluğuna güvendiğini iddia etti.
Geçen ay Scholz, Rusya'yı AB'ye gaz dağıtımını durdurmakla suçlamış; Putin bu iddiayı "tamamen saçmalık" olarak nitelendirmişti.
Aralık ayında Putin, “Avrupa'nın yeterince gaz alamaması onların sorunu. Garip bir şekilde, satmadığımız veya buna benzer bahanelerle bizi suçlamaya çalıştılar” demişti.
Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya karşıtı yaptırımların uygulanmasından önce Almanya, doğalgazın %40'ını Rusya'dan alıyordu.
AB, 2022'de tankerlerle teslim edilen sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) yanı sıra Norveç ve Hollanda'dan gelen yakıtın payını artırmaya başladı. Ancak bu ithalatlar Rus gazına göre çok daha yüksek fiyatlara ulaşıyor ve bu da ülkenin sanayi sektörünü olumsuz etkiliyor.
Bloomberg tarafından yayınlanan ve Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin verilerine dayandırılan yakın tarihli bir rapora göre, ülke büyük ihtimalle resesyona girmiş durumda.
Ülkenin kötü ekonomik görünümüne rağmen, Şansölye Scholz geçen hafta Ukrayna'ya bu yıl 7 milyar Euro'dan (7,6 milyar dolar) fazla askeri yardım ayırma sözü verdi.
RT