Amerika'yı sarsan 'İsa'nın askerleri' cinayeti
33 yaşındaki Koreli Sehee Cho, 12 Eylül'de ABD Georgia'daki bir saunanın dışına park edilmiş bir aracın bagajında ​​ölü bulundu. Olayla ilgili 'İsa'nın Askerleri' olarak adlandırılan bir grup ve anneleri olan Koreli kadın cinayetle suçlandı.

Oluşturma Tarihi: 2024-01-08 20:18:48

Güncelleme Tarihi: 2024-01-08 21:04:04

54 yaşındaki Koreli kadın Mihee Lee, 33 yaşındaki Koreli kadın Sehee Cho'nun ölümüyle bağlantılı olarak vahşice cinayet, alıkoyma, delilleri tahrif etmek, cesedini gizlemek ve yalan beyanda bulunmak suçlamalarıyla tutuklandı.

Öldürülen kadın Cho, 12 Eylül'de Güney Kore'nin Duluth kentindeki bir saunanın dışına park edilmiş bir arabanın bagajında ​​ölü bulunmuştu.

Gwinnett Polis Departmanı'nın basın açıklamasında ölen kadının "görünüşe göre haftalarca dayak ve açlığa maruz kaldığı." belirtildi.

Cinayet şüphelisi Lee ve çocukları Joonho Lee (26), Juoonhyum Lee (22) ve Junyeong Lee (15) de vahşice cinayet, zorla hapis, delilleri tahrif etmek ve başka birinin cesedini gizlemekle suçlanıyor. 3 kardeş, Hyunji Lee (25), Eric Hyun (26) ve Lee ailesinin akrabası Gawom Lee (26) ile birlikte tutuklandılar.

Hyun'un, maktül Cho'nun cesedi bagajdayken arabayı Jeju Saunası'na sürdüğü iddia edilirken polis, 12 Eylül'de anne Cho'nun ölümünü araştırmaya başladı.

Arabanın orada park edilmesinin ardından Hyun'un bir aile üyesini arayarak onu alması ve tedavi görmesi için hastaneye götürmesi gerektiğini söyledi.

Hyun, henüz hastanedeyken bir akrabasından araçtan kişisel bir eşyasını almasını istedi ve bu sırada Cho'nun cesedi bagajda bulundu.

Polis, Eylül ayında aracın bagajında ​​kadının yalnızca 32 kilogram ağırlığında çürüyen cesedini buldu. Olay üzerine savcılık kardeşler, anneleri, üçüncü erkek kardeş ve diğer üç kişiyi cinayetle suçladı.

PEOPLE tarafından elde edilen bir açıklamada Eric Hyun'un avukatı, Hyun ve Cho'nun "İsa'nın askerleri" grubunun mağduru olduğunu söyledi.

Avukat David Boyle, Hyun ve Cho'nun Joonho Lee tarafından işe alındığını ve aynı zamanda Lee'nin bodrumunda işkenceye maruz bırakıldığını iddia etti.

Avukat açıklamasında, "Bayan Cho, bu yılın temmuz ayında Georgia'ya geldikten sonra Lee kardeşler, Bayan Cho'yu haftalarca bodrumlarında tuttuğunu ve kiliselerine girmesini sağlamak için dini bir ritüel ile kadına fiziksel işkence yaptığını, hatta müvekkili Hyun'un da grubun "dini sapkınlığına" maruz kaldığını" anlattı.

Boyle şöyle devam etti:

"Eric fiziksel olarak işkence gördü. Bilincini kaybedene kadar cinsel organına ve yüzüne kemerle vuruldu. Çırılçıplak soyuldu ve vücudunun her yerine airsoft silahıyla vurularak yüzden fazla yerinde yaralanmaya neden oldu. Lee' kardeşler, ona dini aşırılıklarını aşılamak için göğsünün derisini kazımak için bir zımpara taşı kullandı. Eric zorlukla yürüyebiliyor."

Açıklamada, Lee kardeşlerin "Hyun'u Kore'ye onbinlerce dolar havale etmeye zorladıkları, kredi kartlarının limitini doldurdukları ve kredisini Suwanee'de kiliseleri için bir ev satın almak için kullandıkları" iddia edildi.

POLİS DETAYLARI

ABD'deki Kore haber kaynaklarında geniş çapta yer alan kanlı ayrıntılar, Atlanta metropolündeki büyük Kore topluluğunu şoke etti.

Topluluk liderleri, bu durumun Koreli Amerikalılar için dini tarikatlar ve Güney Kore'den yeni gelenlere yönelik potansiyel tehditler konusunda daha dikkatli olmaları konusunda bir uyarı olduğunu söylüyor.

Kore Amerikan Koalisyonu'nun Atlanta şubesi başkanı Sarah Park, "Bu olay, insanlara bu kadar rahat olmamamız gerektiği konusunda gerçekten uyarı oldu." dedi.

Park, cinayetin bölgedeki Kore sosyal ve kültürel yaşamının kalbine yakın olmasının rahatsız edici olduğunu da sözlerine ekledi.

Kardeşler ve anneleri, Kore restoranları, pastaneleri ve diğer işletmelerin bolluğu nedeniyle Gwinnett şehrinin "Güney'in Seul'ü" olarak adlandırılan bir bölgesinde yaşıyordu. Cho'nun cesedinin bulunduğu araba, Kore iş bölgesindeki ana cadde üzerinde yer alan popüler bir Kore spasının otoparkına bırakılmıştı.

Topluluk liderleri, sanıkların çoğunun nispeten genç yaşları (beşi 20'li, biri 15 yaşında) ve dini bağlarının daha da rahatsız edici olduğunu söylüyor. Anne ve erkek kardeşler en azından bir süreliğine yerel kiliseye gitmişler ve babaları da bölgede papazlık yapıyor.

Kilise, ABD'deki Korelilerin yaşamının saygın ve önemli bir parçası. Bazı yerel papazlar, cinayetin fark edilmeyen daha geniş tarikat benzeri faaliyetlere işaret edebileceğinden endişe ediyor. Dini kültler Güney Kore'de hep endişe kaynağı olmuştur.

Atlanta Kore Merkezi Presbiteryen Kilisesi'nin kıdemli papazı Rahip Byeong Cheol Han, "Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Koreli Hıristiyanların varlıklarının ve gerçekliklerinin farkında olmaları gerekiyor" dedi.

Polis, küçük sanık grubu dışında herhangi bir Soldier of Christ (İsa'nın askerleri) üyesi veya üyeleri bulunmadığını söyledi. Yine de papaz Han ve diğer papazlar, yerel üniversite öğrencilerini Kore tarikatları ve bunların nasıl işlediği konusunda uyarmak için Kasım ayında bir seminer düzenlediler.

Savcılar, İsa'nın Askerleri'nin kurucusu Joonho Lee'nin 12 öğrenci istediğini ve Cho'nun ölümünden sonra Georgia State Üniversitesi'ne Kore asıllı Amerikalı bir öğrenci almaya çalıştığını söyledi. Davanın bir diğer sanığı olan 26 yaşındaki Eric Hyun'un avukatı David Boyle, müvekkilinin de grup tarafından aralarına alındığını ve işkence gördüğünü söyledi.

Polis, sanıklardan birinin lider Joonho Lee'nin, talimatlarını doğrudan Tanrı'dan aldığını söylediğini aktardı.

Gwinnett polisi, 19 Ekim'deki duruşmada, grubun Cho'yu kemerle dövdüğü ve onu buz banyosuna koyduğunu gösteren video kayıtları yaptığını açıkladı.

Sanıklardan beşi mahkeme salonunda soğukkanlılıkla oturmuş halde ve kulaklıklarla korkunç delillerin Korece tercümesini dinledi.

Lee'nin avukatı Scott Drake, duruşma dışında kendisinin hâlâ bilgi toplamakta olduğunu ve hemen yorum yapamayacağını belirterek, çok sayıda telefon mesajına ve e-postaya yanıt vermedi.

Savcılara göre 26 yaşındaki Lee, polise Cho'nun gruba katılma ayinine gönüllü olarak geldiğini söyledi.

Gwinnett polisi ise aynı duruşmada şunları söyledi:

"Cho'nun annesi, Lee'nin annesini Güney Kore'de tanıyordu ve 21 Temmuz'da Cho'yu "Tanrı'yı ​​bulmak" ve depresyonunu hafifletmek için Lee ailesinin evine getirdi."

Ancak savcılar, sanıkların birbirlerine gönderdiği mesajlarda, Cho'nun eğitimi başladıktan hemen sonra grubu bırakmaya çalıştığını ancak grubun onu bırakmadığını söylüyor.

Polisin aktardığına göre 15 yaşındaki sanık Junyeong Lee, soruşturmacılara "Bu programdan vazgeçmek yok" dedi.

Önde gelen Koreli Amerikalı iş adamı Sunny Park, "Genellikle Koreliler iyi insanlardır, bu yüzden kendilerini korumazlar veya yabancıları izlemezler. Ama şimdi yapacaklar." dedi.

Junyeong Lee, Joonho Lee ve polisin grubun lideri olarak tanımladığı üçüncü sanık olan 22 yaşındaki Joonhyun Lee kardeşler ve anneleri 54 yaşındaki Mihee Lee, Eylül ayında gözaltına alındıktan yaklaşık bir ay sonra tutuklandı.

Junyeong Lee'nin avukatı David Whitman ve Joonhyun Lee'yi temsil eden avukat Jason Park, Associated Press'e, halen devam eden bir dava hakkında konuşmasının sınırlı olduğunu söyledi.

Mihee Lee'nin avukatı John Burdges ise yorum yapmayı reddetti. Ancak 19 Ekim'deki duruşmada maktül Cho'nun akli durumunu ve zorla alıkonuldığı iddiasını sorguladı.

Gruba katılım töreni, Lee ailesinin Atlanta'nın yaklaşık 48 kilometre kuzeydoğusundaki Lawrenceville'deki bir alt bölümdeki mütevazı bir taş evde gerçekleşti.

Yakınlardaki Duluth'ta Kore kökenli bir avukat olan Jung Wook Lee, tanıdıklarının Lee ailesiyle kilisede buluştuğunu ve bir sorun olmadığını düşündüklerini söyledi.

Başka bir avukat olan Jongwon Lee, on yıldan fazla bir süre önce sınırlı İngilizce becerisiyle ABD'ye geldiğinde, Georgia'daki bir Kore kilisesinden yardım aldığını hatırladı:

"Koreliler, bazı insanların din adına korkunç şeyler yapması karşısında şok oldular."

Yedi sanığın tamamı cinayetin yanı sıra zorla alıkoyma ve cinayeti gizlemekle ayrıca suçlanıyor.

Hyunji Lee'nin avukatı Ashley McMahan, müvekkilinin diğer sanıklar tarafından "sözleşmeli işçi" gibi muamele gördüğünü söyledi.

McMahan, savcıların Cho'nun zorla tutulduğunu ve ne olduğunu bilmediğini söylediği bir süre Güney Kore'de bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Savcılığın 29 Kasım'da sunulan iddianamesinde, Joonho Lee'nin Hyunji Lee'ye, gruba katılım töreninin 27 Temmuz civarında başlamasından kısa süre sonra bir mesajında, ​​Cho'nun üç gün boyunca su bile içmediğini ve sık sık bayıldığını söylediği aktarıldı.

Junyeong Lee bir mesajında, 17 Ağustos'ta Cho'nun yemek için çığlık attığını bildirdi. İddianamede, diğer erkek kardeş Joonhyun Lee'nin, eğer tekrar çığlık atarsa ​​onu dövmesi talimatını verdiği belirtiliyor.

Bundan iki gün sonra ise, Joonhyun Lee'nin kendisine Cho'nun "oruç tutmaya" başladığını ve saldırıya uğradığını söylediği tarihleri ​​içeren bir mesaj yazdığını söylediği bilgisi iddianamede yer aldı.

Kaynak: AP, People