Amerikalıların yüzde 43'ü 'Irak işgali doğru bir karardı' diyor
Amerikalıların yüzde 43'ü, 15 yıl önce gerçekleştirilen, 1 milyon insanın öldürüldüğü, IŞİD'i ortaya çıkaran ve ABD'ye 1 trilyon dolara mal olan Irak işgalini doğru bir adım olarak görmeye devam ediyor.

Oluşturma Tarihi: 2018-03-21 15:30:10

Güncelleme Tarihi: 2018-03-21 15:30:10

TIMETURK | ÇEVİRİ

Pew Research Center'ın 7-14 Mart tarihleri arasında 1,466 yetişkinle görüşerek yaptığı araştırmaya göre Amerikalıların yüzde 43'ü Irak işgalini doğru bir adım olarak görmeye devam ediyor. Yüzde 48'i ise "askeri güç kullanmanın yanlış karar olduğunu" söylüyor.

4 YIL ÖNCE DE YÜKSEK ORANDA KİŞİ TARAFINDAN ONAYLANIYORDU

2014'te yapılan benzeri bir araştırmada da katılımcıların yarısı "yanlış karar" derken diğer yüzde 38'lik kısım "doğru bir karar olduğuna" inanıyordu.

İŞGALİN HEMEN ARDINDAN DESTEK YÜZDE 71 ORANINDAYDI

Ancak 2003 Mart'ında, savaşı hemen takip eden günlerde yapılan araştırma askeri müdahaleye desteğin yüzde 71 oranında olduğunu gösteriyordu. Yüzde 22 ise "yanlış karar" diyordu. Savaştan bir yıl sonra "doğru karar" diyenlerin oranı yüzde 55'e düşerken, 2005 yılında oran eşitlendi ve yüzde 47 "doğru" yüzde 47 ise "yanlış bir karardı" kanaatinde bulundu. İki yıl sonra ise kamuoyu savaş hakkında kararlı bir şekilde olumsuz görüş beyan etmeye başladı.

SİYASİ EĞİLİMLER DE OLUMSUZ BAKIŞA DÖNÜŞTÜ

Bugün ise Cumhuriyetçi ve Cumhuriyetçi eğilimde olanların yüzde 61'i "askeri güç kullanmanın halen doğru olduğunu" düşünürken, Demokrat ve Demokrat eğilimlilerin sadece yüzde 27'si "bu savaş doğru bir karardı" görüşünde.

Mart 2003'te ise Cumhuriyetçi kanadın yüzde 89'u, Demokratların ise yüzde 53'ü askeri müdahale fikrini kucaklamıştı.

PEKİ AMERİKA IRAK İŞGALİ İLE HEDEFİNE ULAŞTI MI?

Amerika'nın hedefine ulaşıp ulaşmadığı konusuna gelince Amerikalıların çoğu; 2014'ten önce yüzde 53 oranla "Irak işgalinin başarısız olduğunu" düşünüyordu ancak yüzde 39'luk bir kısım "başarılı olduğunu" ifade ediyordu. 2011'de son askerlerin çekilmesi öncesinde yüzde 56 oranında katılımcı “başarılıyız” derken, 2014 itibarıyla yüzde 52 "başarısız" ve yüzde 37 "başarılı" kanaatlerine vardı.

IRAK SAVAŞI'NIN FATURASI

Irak Sağlık Bakanlığı'nın verileri üzerinde çalışma yapan bağımsız "Iraqcountybody" organizasyonuna göre;

- Irak'ta 2003-2011 yılları arasında çatışmalardan kaynaklı yaklaşık 120 bin sivil öldü ya da öldürüldü.
- 2018'e kadar hayatını kaybeden sivillerin sayısı 200 bine ulaştı.
- ABD Başkanı Barack Obama, 21 Ekim 2011'de yaptığı açıklamada yaklaşık 9 yıllık süre zarfında 1 milyona yakın ABD'linin görev yaptığı Irak'ta 4 bin 400 askerin hayatını kaybettiğini, 32 bininin yaralandığını ve 1 trilyon dolardan fazla paranın harcandığını belirtti.
- IŞİD ortaya çıktı ve operasyonlar nedeniyle 5 milyon kişi ülke içerisinde göç etti.
- Amerikalı National Priorities Project araştırma merkezinin 2017'nin Ekim ayında açıkladığı ve son 16 yılın devlet bütçesi üzerinde yaptığı araştırmaya göre Irak Savaşı ise ABD'ye 821 milyar dolara mal oldu.
- Amerikan Kongresi'nin, "11 Eylül saldırısından bu yana geçen 16 yılda gelinen noktanın öğrenilmesi" amacıyla hazırladığı ve 2017'nin Kasım ayında açıkladığı rapora göre Washington, Irak'ta 748 milyar 100 milyon dolar harcadı.

YENİ BAŞKAN TRUMP'TAN IRAK SERZENİŞİ

Şubat 2018'de ABD'nin 2019 yılı bütçesine ilişkin açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Donald Trump, "Birkaç ay öncesindeki son hesaplara göre Ortadoğu'da 7 trilyon dolar harcadık. 7 trilyon dolar. Büyük bir hata, ama durum bu. Ve bugün Ortadoğu, oraya pek de akıllıca olmayan bir şekilde 17 yıl önce girdiklerinden daha kötü durumda. Çok üzücü bir durum" ifadelerini kullandı.

Başkan olmadan önceki seçim kampanyası döneminde ABD'nin Irak'ı işgal etmesini "büyük bir hata" olarak nitelendiren Trump, ülkesinin Ortadoğu'ya askeri olarak fazla müdahil olmasından şikayet etmişti.

 

IRAK İŞGALİ ÖNCESİ ATMOSFER

Anadolu Ajansı'nın (AA) aktardığına göre:

Irak Ambargosu: Irak'ta 13 yıl boyunca uygulanan ağır ambargo nedeniyle kötüleşen ekonomik durum, halkın hayat standartlarını dramatik bir şekilde aşağıya çekti, ülke altyapısı büyük zarar gördü, vatandaşlara yönelik hizmetlerde ciddi aksamalar meydana geldi. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 1993 yılında yayımladığı raporda, ambargo sonucu ülkedeki açlık oranının çok yüksek bir seviyeye ulaştığı uyarısında bulundu. FAO, 1995'te yayımladığı raporda ise yarım milyon Iraklı çocuğun dayatılan ambargo nedeniyle açlık ve kötü yaşam koşullarından hayatını kaybettiğini duyurdu.

Saddam Hüseyin'in 'hiç bulunamayan' nükleer silahları: ABD ve İngiltere, Irak'ın işgali için diğer ülkelerin desteğini alabilmek adına dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin'in toplu ölümlere sebebiyet verebilecek nükleer silahlar geliştirdiği iddialarını ortaya attı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 2001-2003 yılları arasında bu iddialar üzerinde bir dosya hazırlatarak Irak işgalini yasal bir statüye kavuşturma mücadelesine girdi. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, 5 Şubat 2003'te BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, "Saddam Hüseyin'in biyolojik silahlara sahip olduğundan hiç şüphe yok ve daha fazlasını üretebilecek kapasiteye sahip." iddiasında bulundu. İddiaların aksine, BM Silah Denetleme Komisyonu Başkanı Hans Blix, 14 Şubat 2003'te hazırladığı raporda, Irak'ta incelemelerde bulunan ekibinin herhangi bir biyolojik silah bulamadığını açıkladı. ABD ve İngiltere, Irak'ın işgali için BMGK'ye yeterli kanıtlar sunamadı. Bunun üzerine iki ülkenin öncülüğünde kurulan koalisyon gücü BMGK'den onay çıkmadan işgal kararı aldı. Bu kararla, Irak'ın işgaline uydurma bir bahaneyle girişilmesinin yanı sıra BMGK'nin devre dışı bırakılması nedeniyle uluslararası hukuk da çiğnendi.

İŞGAL ve SADDAM HÜSEYİN'İN ÖLDÜRÜLMESİ

ABD Başkanı Bush, 17 Mart 2003'te Saddam Hüseyin ve ailesine 48 saat içinde ülkeyi terk etmeleri, aksi takdirde askeri müdahaleyle karşı karşıya kalacakları uyarısında bulundu. Bush, bu çağrıdan tam 2 gün sonra 19 Mart'ta ise ABD ve ona destek veren koalisyon güçlerinin Irak'a karşı askeri operasyon başlattığını duyurdu. Ülkenin tamamını ele geçiren koalisyon güçleri, 13 Aralık 2003'te Saddam'ı doğduğu Tikret'te yer altında gizlenirken yakaladı. Saddam'ın ailesiyle Baas rejiminden birçok üst düzey yetkili Ürdün'e kaçarak iltica etti. Hükümet ve ordunun tamamı lağvedildi. ABD'den yaklaşık iki yıl görev yapacak Paul Bremer, Geçici Koalisyon Yönetimi'nin başkanlığını yaptı. Saddam Hüseyin, çeşitli suçlardan yaklaşık 3 yıl boyunca yargılandıktan sonra 30 Aralık 2006'da idam edildi.

SAVAŞIN FATURASI SİVİLLERE KESİLDİ

Irak'ta işgalle birlikte başlayan ABD askerlerinin varlığı yaklaşık 9 yıl sonra 18 Aralık 2011'de son buldu. Ülkeyi kanlı bir kaosa sürükleyen işgal, sayıları net olarak bilinmemekle birlikte binlerce sivilin hayatını kaybetmesine, çok daha fazlasının göç etmesine yol açtı.

SADDAM'IN SÜRDÜRDÜĞÜ MEZHEPÇİ YAPI, ABD'LİLER TARAFINDAN TERSİ BİR ŞEKİLDE DEVAM ETTİRİLDİ

ABD öncülüğünde 2005 yılında yapılan siyasi anlaşmayla Başbakanlık Şiilere, Meclis Başkanlığı Sünnilere, Cumhurbaşkanlığı makamı ise Kürtlere verildi. Nuri el-Maliki, 22 Nisan 2006'da Başbakan seçildi. Sünniler başta olmak üzere Kürtlerin eleştiri oklarının hedefi haline gelen Maliki, görev süresinin dolduğu 2014'e kadar mezhepçi yaklaşımıyla ağır tepkiler aldı.

Bağdat'ta Saddam döneminde Sünniler hakimiyeti elinde tutarken, Maliki döneminde ise dengeler tam tersine döndü. Saddam'ın devrilmesiyle büyük bir yalnızlık ve sahipsizlik hisseden Sünniler belki de bu işgalin en büyük faturasını ödedi.

IKBY'NİN KURULUŞU

Irak'ta üçüncü unsur olan Kürtler ise ABD öncülüğünde 2005'te hazırlanan anayasa sayesinde Erbil, Süleymaniye ve Duhok vilayetlerinden oluşan bölgede Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni (IKBY) ilan ettiler. IKBY'deki siyasi ve güvenlik istikrarından dolayı Kürtler, uzun yıllar boyunca Irak'ın en çok gelişen ve yıldızı parlayan tarafı olarak gösterildi.

IŞİD'İN ORTAYA ÇIKMASI VE 5 MİLYON İÇ GÖÇMEN 

ABD'nin ülekden çekilmeye başlamasından 3 yıl sonra IŞİD, ülkenin üçte birine tekabül eden Musul, Enbar ve Salahaddin vilayetleriyle Diyala ve Kerkük'ün bir kısmında hakimiyet sağladı.

Irak Başbakanı Haydar İbadi, 18 Aralık 2017'de bilançosu çok ağır olan askeri operasyonlar sonucu IŞİD'in ülkedeki varlığının ortadan kaldırıldığını duyurdu. Örgütün varlığından dolayı çoğunluğu Sünnilerden oluşan 5 milyonluk bir iç göçmen dalgası yaşandı. Musul, Enbar ve Salahaddin vilayetlerinde bedeli 80 milyar doları bulan büyük yıkımlar meydana geldi. Bunun yanında on binlerce sivil hayatını kaybetti.

ABD'NİN HALİHAZIRDA 5 BİN ASKERİ IRAK'TA

ABD Savunma Bakanlığı'ndan Aralık 2017'de yapılan açıklamaya göre, ülkenin çeşitli bölgelerinde askeri üsleri yer alan ABD'nin Irak'ta yaklaşık 5 bin 200 askeri bulunuyor. ABD askerleri doğrudan çatışmalara girmek yerine daha çok askeri danışman statüsünde görev yapıyor.