ANALİZ: Mısır ordusunun ekonomideki hakimiyeti
The Economist dergisinde yer alan analizde, Mısır ordusunun ülke ekonomisindeki hakimiyetine ilişkin dikkat çeken detaylar paylaşıldı

Oluşturma Tarihi: 2023-01-28 23:42:11

Güncelleme Tarihi: 2023-01-28 23:42:11

İngiltere merkezli The Economist dergisinde yer alan "Nil'deki Borç" başlıklı analizde, giderek kötüleşen Mısır ekonomisine dair dikkat çeken tespitlere yer verildi.

Analizde, "Mısır ekonomisinden ordu el çekmeli ve dışarıya daha az el açmalı" ifadelerine yer verildi.

IMF'ye ağır taahhütlerde bulunan Sisi yönetiminin Körfez ülkelerinden destek beklentisi büyük ancak Mısır ekonomisinin içinde bulunduğu durum Batılı ülkelerde de pek ümit verici karşılanmıyor.

"MISIR ORDUSUNUN EKONOMİDEKİ BOĞUCU HAKİMİYETİ"

Mısır'ın ekonomik tablosuna ilişkin The Economist dergisinde yayınlanan analizde, Mısır ordusunun ekonomide kurduğu baskı ağına dikkat çekiliyor.

Dergide, Mısır ekonomisinin içinde bulunduğu krize ilişkin şu satırlara yer verildi:

Pahalı tahıl ve Rus turistlerin eksikliği, Mısır'ın döviz rezervleri ve sterlin üzerinde baskı oluşturdu. Yabancı yatırımcılar Mısır tahvillerini sattı. Mısırlılar artık sağlam para birimini yakalamak için mücadele ediyor.

Ancak ülkenin temel sorunu, devletin ve özellikle de ordunun ekonomi üzerinde uyguladığı boğucu hakimiyettir. Resmi istatistikçiler bunun bir ölçüsünü vermek konusunda garip bir şekilde isteksizler. Hükümet, ordunun üretimin sadece %1,5-2'sini kontrol ettiğini söyledi. Ordunun etkisinin doğrudan ve dolaylı gerçek boyutu ise çok daha fazladır. Cumhurbaşkanı Sisi'nin yönetimi altında bu etki daha da genişledi.

"BENZİNDEN ZEYTİNE KADAR HER ŞEY ORDU KONTROLÜNDE"

Ordunun saltanatı artık benzin istasyonlarından maden suyuna ve zeytine kadar her şeyi içeriyor. Balık yetiştiriciliği pazarı ve araba yapımı üzerinde kontrol kurdu. Güvenlik servisleri Mısır medyasının büyük bir kısmını satın aldı. Ordu, devasa yeni bir çimento fabrikası inşa etti ve özel firmaları ezen bir arz bolluğuna neden oldu. Ordu, her sektörde özel yatırımları caydırarak rakipleri sıkıştırıyor veya korkutuyor. Sıradan Mısırlılar için ordunun rekabeti ezmesi, daha yavaş büyüme, daha yüksek fiyatlar ve daha az fırsat anlamına geliyor.

IMF'NİN İKİNCİ EN BÜYÜK ALACAKLI OLDUĞU ÜLKE

Mısır altı yıl içinde dördüncü kez kurtarma paketi için yalvardığı IMF'nin kapısını çalarken, IMF bunu akılda tutmalı. Şu anda Arjantin'den sonra IMF'nin en büyük borçlu ülkesi Mısır... Geçmişte Sisi rejimi, IMF parası karşılığında reformlar yapmayı kabul etti. 2016'da imzalanan 12 milyar dolarlık bir anlaşmanın şartları uyarınca, para birimini devalüe etti ve sübvansiyonları azalttı. Ancak Sisi, bariz bir şekilde ekonomik vaatlerini yerine getirmedi.

"ORDU EKONOMİDEN UZAKLAŞTIRILMALI"

Finansal destekçiler Mısır'ı kurtarmaya devam ediyorlar çünkü yapmazlarsa ülkenin çökebileceğinden korkuyorlar. Çünkü Orta Doğu'nun en kalabalık ülkesi ve önemli bir Batı müttefiki. Bir sosyal patlama, mülteci yığınlarını Akdeniz'e gönderebilir. Bu korkular yersiz değildir. Yine de, reform yapmayı reddeden Mısır'ı sürekli olarak daha fakir ve halkını sürekli olarak daha öfkeli yapan bir rejimi desteklemek, uzun vadeli istikrar için çare değildir. Mısır'ın hayal kırıklığına uğramış Körfez'deki müttefikleri daha az cömert hale geliyor. IMF şimdi hükümeti taahhütlerine bağlı tutmalıdır. Mısır ekonomiyi silahsızlandırmaya başlamalı veya daha az el açmalı.