Antik dönem çobanları Kuzey Avrupa'nın tarihini yeniden yazdı
DNA analizleri, Yamnaya'nın insanları 5000 yıl öncesinden başlayarak MS gibi hastalıklara daha yatkın hale getirdiğini gösteriyor.

Oluşturma Tarihi: 2024-01-12 17:38:24

Güncelleme Tarihi: 2024-01-12 18:18:21

Burnuna atılmış bir okla Danimarka'da bataklıkta bulunan "Porsmose Adamı"nın kafatasının tarihi yaklaşık 4.600 yıl öncesine dayanıyor. Antik DNA analizleri artık, gelen çoban gruplarının o dönemde Kuzey Avrupa'daki Danimarkalılar da dahil olmak üzere insanların genetik profillerini değiştirdiğini gösteriyor.

Atlara binen ve öküzlerin çektiği arabaları güneybatı Asya'daki çimenlik yurtlarından batıya süren eski çobanlar, yaklaşık 5000 yıl önce çok uzaktaki çiftçiler ile avcılar arasındaki DNA ayrımını sildiler.

Yamnaya halkı olarak bilinen bu eski çobanların moleküler mirası, Avrasyalıların genetik profilini yeniden şekillendirdi. Torunlarının boyundan bazı hastalıklara karşı duyarlılıklarına kadar her şeyi etkiledi.

Örneğin, bugün ağırlıklı olarak Kuzey Avrupa ​​kökenli insanları multipl skleroz geliştirmeye yatkın hale getirdi.

Uluslararası bir araştırma ekibi, 1.600'den fazla antik kalıntının DNA analizlerine dayanan sonuçlarının yanı sıra Yamnaya'nın kökenlerine ilişkin yeni ipuçları Nature dergisinde yayınlanan dört makalede açıklandı.

Yeni DNA kanıtı, Yamnaya halkının genetik erişiminin kapsamı hakkında bulgular ortaya koyuyor.

Avustralya'nın Perth kentindeki Curtin Üniversitesi'nden evrim biyoloğu Morten Allentoft, Yamnaya'nın Kuzey Avrupa'ya yayılmadan önce, büyük, küre şeklindeki kapları nedeniyle Küresel Amfora Kültürü olarak adlandırılan kendine özgü bir Doğu Avrupa kültürünün üyeleriyle çiftleştiğini ortaya koyuyor.

Allentoft'un grubunun hipotezine göre, bu melez popülasyon yeni çevresine hızla uyum sağladı ve arkeologların İpli Eşya Kültürü adını verdiği baskın bir kültür oluşturdu.

Helsinki Üniversitesi'nden arkeolog Volker Heyd, bu genetik keşiflerin daha önceki arkeolojik kanıtlarla uyumlu olduğunu söylüyor.

Heyd, İpli Eşya Kültürü eserlerinin aynı zamanda Batı Asya'nın kuzeyindeki ormanlık kısımlarından gelen Yamnaya olmayan insanların üslup katkılarını da gösterdiğini belirtiyor.

Allentoft ve meslektaşları, 317 Avrupalı ​​ve Batı Asyalı'nın kemiklerinden ve dişlerinden yeni çıkarılan DNA'yı 1.300'den fazla eski Avrupalıya ait önceki genetik verilerle birleştirdi. Örneklenen bireylerin çoğunun 11.000 ila 3.000 yıl önce yaşadığı tahmin edildi.

Yamnaya'nın ataları hakkında pek çok şey bilinmese de yeni DNA kanıtları, bu çobanların genetik kökenlerinin büyük bir kısmının, şu anda Rusya'nın batısındaki Don Nehri yakınında yaşayan avcı-toplayıcılara dayandığını gösteriyor.

Araştırmacılar, Rusya'da Golubaya Krinitsa adı verilen eski bir mezarlıkta bulunan avcı-toplayıcıların kalıntılarının yaklaşık 7.300 yıl öncesine ait olduğunu söylüyor.

Arkeolojik buluntular, Yamnaya kültürünün kökeninin yaklaşık 5.400 ila 5.300 yıl öncesine dayandığını ortaya koyuyor. Heyd, genetik atalarının iki bin yıl önce ortaya çıktığına dair kanıtların "oldukça sürpriz" olduğunu söylüyor.

Sadece Rus mezarlığında değil, güneybatı Asya'nın büyük bir bölümünde 7.000 yıldan fazla kalıntı ve eserler bulunan avcı-toplayıcıların Yamnaya'nın genetik kökenlerine katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Çobanların Avrupa'ya doğru ilerleyişi ciddi bir genetik olumsuzluğa yıl açtı.

Cambridge Üniversitesi'nden hesaplamalı biyolog William Barrie ve meslektaşları, Yamnaya halkının bugün kuzey Avrupalıları, vücudun bağışıklık hücrelerinin beyne ve omuriliğe saldırdığı bir hastalık olan multipl skleroz veya MS için yüksek bir genetik riskle donattığını söylüyor.

MS hastalığı, dünya çapında 2,5 milyondan fazla insanı etkiliyor. Genlerin, çevresel faktörlerin ve virüslerin MS'i nasıl ürettiği tam olarak bilinmiyor.

MS oranları, İskandinavlar da dahil olmak üzere kuzeybatı Avrupalılar arasında 100.000 kişide 303 kişiye kadar ulaşıyor; bu oran, çoğu güney Avrupalı ​​için belgelenen oranların yaklaşık iki katı.

Barrie'nin grubu, antik Avrasyalıların DNA'sını, halihazırda yaklaşık 410.000 beyaz İngiliz bireyden toplanmış modern DNA ile karşılaştırdı.

Araştırmacılar, daha önce MS geliştirme riskiyle bağlantılı olan spesifik gen değişikliklerinin, Yamnaya çobanları arasında yaklaşık 5.000 yıl önce ortaya çıktığını hesapladı. Yamnaya göçleri, söz konusu gen varyantlarını yüksek oranda yerleşmeye devam ettikleri Kuzey Avrupa'ya getirdi.

Araştırmacılar tarafından 9 Ocak'ta Kopenhag'da düzenlenen çevrimiçi bir basın toplantısında Barrie, "Analizlerimiz, MS gen varyantlarının geçmişte insanların hayatta kalmasına yardımcı olduğunu gösteriyor" dedi.

MS ile bağlantılı gen değişiklikleri, Yamnaya çobanlarının atlarından bulaşan hastalıklara karşı bağışıklık savunmasını güçlendirdi. Araştırmacılar sığır, koyun ve keçilerden de şüpheleniyor.

Modern, sterilize edilmiş ortamların, bir zamanlar çobanlar için avantajlı olan bu genleri miras alan kişilerde MS riskini artıracak şekilde bağışıklık sistemlerini değiştirdiği öne sürülüyor. Barrie, "Bu, bir otoimmün bozuklukta evrimsel sürecin ilk kanıtıdır" dedi.

Antik DNA'nın yeni analizleri, diğer kalıtsal hastalık risklerini de ortaya çıkardı. Örneğin, Barrie'nin ekibinin bulgularına göre, bölgedeki eski avcı-toplayıcılardan hatırı sayılır bir ataya sahip olan günümüz Doğu Avrupalıları, Alzheimer hastalığı için yüksek düzeyde riskli bir gen olan APOE4'ü bu gruplardan miras aldılar.

Başka bir analizde, Kopenhag Üniversitesi'nden genetik uzmanı Evan Irving-Pease ve meslektaşları, güneydeki benzerlerine göre eski ve modern kuzey Avrupalılarda Yamnaya ataları ile daha uzun yetişkin boyları ve daha açık ten tonları arasında bir ilişki olduğunu ortaya çıkardı.

Allentoft ve meslektaşları ayrı bir makalede başka bir sürpriz olarak, uzun boylu, açık tenli Yamnaya halkının veya onların doğrudan soyundan gelenlerin, yaklaşık 4.850 yıl önce bugünkü Danimarka olan yere ulaştıktan sonra modern Danimarkalıların ataları olarak hizmet ettiğini bildirdiler.

Araştırmacılar, Yamnaya soyundan gelenlerin, yaklaşık 1000 yıl önce yerli avcı-toplayıcı grupları yerinden ettikten sonra bölgeye yerleşen çiftçilerin yerini aldığını söylüyor.

Allentoft'un grubu, Danimarkalı arkeologların genellikle günümüz Danimarkalılarının, son Buzul Çağı'nın sona ermesiyle birlikte 14.000 ila 15.000 yıl önce şimdiki Danimarka'yı işgal eden avcı-toplayıcıların soyundan geldiğini varsaydıklarını söylüyor.

Kaynak: ScienceNews