Arap dünyası Katar krizine nasıl bakıyor… İşte ‘Krizin ardındaki esas mesele
Dünyanın bir numaralı gündem maddelerinden birisi ‘Katar krizi’… Peki, Katar krizinin ardında ne yatıyor? Gerçek aslında ne? Arap basını konuyu nasıl ele alıyor. Timeturk çeviri ekibi Arap camiasının en önde gelen gazetecilerinden Faysal El-Kasım’ın dikkat çekici yazısını Türkçeye çevirdi. Faysal El-Kasım’a göre ‘Katar krizi’nde bakın esas mesele neymiş!

Oluşturma Tarihi: 2017-07-01 15:20:32

Güncelleme Tarihi: 2017-07-01 15:20:32

Son günlerin en çok tartışılan konusu ‘Katar krizi…' timeturk çeviri ekibi Arap camiasının önde gelen yazarlarından Faysal El-Kasım'ın kaleme aldığı analiz yazısını Türkçeye çevirdi.

Faysal'a göre krizin ardında yatan gerçek ‘para kazanma kaygısı'…

İşte Arap camiasının önde gelen yazarlarından Faysal El-Kasım'ın çok dikkat çeken o makelesinin tamamı:

Körfez krizini anlayabilmemiz için öncelikle Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimleri sürecinde yaptığı açıklamalara ve attığı twittlere tekrar göz atmamız gerekiyor. O dönemde başkan adayı olan Trump'ın yaptığı açıklamalardan belli oluyordu ki artık Arap ülkeleri Amerika'nın gözünde sembolik bir ortak bile değildi. Trump'ın seçilmesi halinde Arap ülkelerine, “Amerika'nın yıllardır sağladığı korumanın karşılığını son kuruşuna kadar ödemesi gereken bir taraf” gözüyle bakılacağı açık bir şekilde anlaşılıyordu. Trump, Suudi Arabistan'a tarihi ziyareti gerçekleştirmeden önce paylaştığı bazı twittlere ve yaptığı açıklamalara bir göz atalım. Trump bir paylaşımında “Arap yöneticileri, bizim sağladığımız korumanın karşılığında milyarlarca dolarlar ödemeleri gerekiyor. Biz olmadan ülkelerinin başında bir saniye bile duramazlar.” Trump ikinci bir paylaşımında ise, “Bunlar boş boğazdan başka bir şey değiller ve korkaktırlar. Paraları var ama cesaretleri yok.” diyor.

Trump'ın yaptığı paylaşımların bir diğeri ise şöyle: “Araplara haber verin önümüzdeki 10 yıl boyunca petrolü bedava istiyoruz. Aksi takdirde özel uçaklarını korumayız. Para ödeyin.” Ardından Trump, ondan önce gelen ABD başkanlarıyla şu sözlerle alay ediyor: “Bazı Arap ülkeleri IŞİD'den korunmak için para ödemeden eski siyasetçilerimiz ile nasıl alay ettiklerini görüyor musunuz? Neden para ödemiyorlar?” Trump Arap ülkelerinden daha çok para koparmak için baş düşmanları olan İran üzerinden oyun oynayarak şu paylaşımı yapıyor: “Biz bazı Arap ülkelerini İran'dan ve diğer tehlikelerden korumak için savaş gemileri göndermeye hazırız. Bu koruma karşılığında ne kadar ödeyecekler?” Bu paylaşımların ardından Trump, yeni Amerika'nın siyasetini şu sözlerle özetliyor: “Siz her gün 1 milyar dolar kazanıyorsunuz ve korunmak için bizden yardım istiyorsunuz. İşte bu yüzden ardınıza bakmadan bize para ödemek zorundasınız.” Bu işi tamamen sokak diliyle rahat bir şekilde dile getiren Trump bir diğer paylaşımında ise alaycı bir şekilde “Şunu bilmek istiyorum; Trilyonlarca servete sahip kişilerin soyu kuruyup yok olmamaları için para ödemeye hazırlar mı? Şimdi ödeyin.” diyor.

Trump'ın yeni başkan seçilmesiyle birlikte siyaset dilinden tamamen uzaklaşan Amerika “Tüm paralarınız servetleriniz bizim kontrolümüz altında olacak yoksa yeryüzünden yok olursunuz” siyasetiyle tam bir kovboy gibi davranmaya başladı. Amerika'nın bu yeni siyaseti, Amerika'nın kurnaz siyasetçisi olarak bilinen Henry Kissinger'in yarım asır önce 1970'li yıllarda Amerika'ya giden petrolü kesen Araplara yönelttiği, “Petrolden kazandığınız her kuruşu gün gelecek tek tek ödeyeceksiniz” tehdidini hatırlatıyor. Görünen o ki Kissinger'in bahsettiği o gün bu gündür. Trump, sadece Arabistan'a gerçekleştirdiği son ziyaretinde bile yarım trilyona yakın bir parayla ayrılmıştı. Arabistan'dan istediği parayı alan Trump, bu ziyaretinden sonra Arabistan'ı hedef alan paylaşımlarını ve açıklamalarını tamamen bir kenara koyarak can ciğer oldular. İşte Katar konusu da Amerika'nın bu yeni siyasetiyle birebir bağlantılı. Katar'ı terörü desteklemekle suçluyorlar ancak tüm bu baskıların ve yaptırımların altında aslında Amerika'nın yeni siyaseti olan “PARA” yatıyor. Katar emiri, Trump'ın ziyareti sırasında Arabistan'da olmadığı ve Amerika'ya Trump'ın istediği parayı ödemediği için diğer Arap ülkeleri aracılığıyla sıkıştırılmaya ve yaptırımlar uygulanmaya çalışılıyor.

Sürekli silah anlaşmaları yaparak ekonomisini kalkındıran Amerika, artık Trump döneminde bu anlaşmaları sıradanlaştırarak koruma karşılığı yüklü miktarda para alma siyasetine girmiş durumda. Arap ülkeleri Trump'ın gözünde petrol istasyonları ve para basan bankalardan başka bir şey değil. Her ülkeye tek tek uğrayıp petrolünü ve diğer gelir kaynaklarını sömürmedikçe o ülkeye rahat vermeyecek. Para ödeyen ülkeyle de can ciğer olacak. Tıpkı ziyaret öncesi terörü desteklemekle suçladığı Arabistan ile şuan olduğu gibi.

 

Kaynak: timeturk çeviri