TIMETURK | ÇEVİRİ
İstanbul, son üç yılda, iş olanaklarının çokluğu, yaşamın gerekleri ve sanayideki gelişimin yanı sıra doğası, elverişli iklimi ve ülkedeki tarihi konumu nedeniyleonlarca yıldır çok sayıda Türk ve yabancıyı çekmesinin ardından Türk iç bölgelerine tersine bir göç dalgasına tanık oldu.
21. yüzyılın ilk on yılına kadar kırsal alanlardan İstanbul'a yönelik göç akımları kentte ekonomik ve sosyal sorunlara neden oldu, ancak koronavirüs pandemisiyle birlikte şiddetlenen ekonomik sorunlar, yüksek yaşam maliyetleri ve işsizlik sonrasında kırsal alanlar cazibesiyle yeniden geri döndü.
Göçün nedenleri
Akademisyenler ve uzmanlar, İstanbul'dan iç bölgelere doğru tersine göçün hızını artıran nedenler arasında Türkiye hükümetinin kırsal kesimde yaşam koşullarını iyileştirmesi, kırsalda iş olanakları sağlamak için izlediği politikalar ile elektronik, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin olduğuna inanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yayınladığı son verilere göre, son üç yılda 10 binden fazla aile, gittikleri yerlerde yeni gelir kaynakları aramak amacıyla İstanbul'dan Türkiye'nin iç bölgelerine taşınmak için belediye hazinesinden nakit yardım aldı.
Veriler, İstanbul'dan iç bölgelere göç etmek için benzer yardımlar için belediyeye başvuran 800 yeni aile olduğunu ve bu ailelerin taleplerinin şu anda incelendiğini gösteriyor.
Sakarya Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesi Profesör Emel İslamoğlu, El-Cezire'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin iç göçle 1950'de tanıştığını, göçün geçen yüzyılda seksenli yıllarda başlayan endüstriyel kalkınma ile arttığını söyledi.
İslamoğlu, bu yüzyılın ilk on yılına kadar kırsal kesimden İstanbul'a göç akınının ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığını sözlerine ekledi; Kentte yoğun nüfus baskısı, gecekonduların oluşması ve işsizliğin şiddetlenmesi ve bu sorunların zamanla birikerek kentin çekici özelliklerini olumsuz etkilemeye başlaması gibi…
Prof. İslamoğlu, teknolojik gelişmelerin -özellikle detaşra kentlerinin gelişmesi ve buralarda yeni iş olanaklarının ortaya çıkması ve tarımda sürdürülebilir büyümenin- İstanbul'dan kırsal alanlara ters göçü teşvik eden en önemli faktörler arasında olduğuna dikkat çekti.
İslamoğlu, Türk hükümetinin ve yerel yetkililerin, son yıllarda şehrin yükünü hafifletmek ve gerekli işgücünü sağlayarak bu bölgelerde yeni iş fırsatlarıyla iç bölgeleri canlandırmak amacıyla İstanbul'dan Türkiye'nin iç bölgelerine ters göçü teşvik etmeye başladıklarına dikkat çekti.
İslamoğlu, “Türkiye'nin tersine göçü teşvik etmek için attığı adımların en önemli örneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hayata geçirdiği ve belediyenin köylerinden çeşitli nedenlerle İstanbul'a geldikten sonra ekonomik koşullar nedeniyle maddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmaları sonucu geri dönmek isteyenlere yardım ettiği 'İstanbul'dan Tersine Göç' projesidir” dedi. İslamoğlu, “Bu kapsamda belediye, köyüne dönmek isteyenlere maddi yardımda bulunuyor, onlar için otobüs bileti alıyor, göç etmek isteyenler için ev eşyası ile ulaşım araçları tahsis ediyor” ifadelerini kullandı.
Ekonomik faydalar
Göç ve ekonomik etkileri konusunda araştırmalara yapan Abdurrahman Benli, İstanbul'dan tersine göçün büyük ekonomik faydaları olduğunu söyledi. Benli'ye göre; İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlere yönelik yoğun göç dalgaları sonucu uzun yıllar işgücü eksikliği çeken tarım sektörü ve inşaat sanayii gibi çeşitli alanlarda çalışacak insan gücünün sağlanması bunlardan en önemlisidir.
Benli, el-Ceire'ye yaptığı açıklamada son 18 yılda tarım sektörüne verilen devlet desteğin %12 oranında arttığına işaret ederek, hükümetin tarımda çalışanlara hibe sağlayarak kırsala dönüşü ve tarımda çalışmayı teşvik ettiğini ve hayvancılıkta çalışanlara 311 milyar Türk lirası (yaklaşık 17,2 milyar dolar) verdiğini kaydetti.
İstanbul'dan Türkiye'nin iç bölgelerine olan ters göçün en önemli nedenlerinden birinin, kırsala dönenlerin artık ulaşımda ve ürünlerini pazarlara ulaştırmada geçmişte olduğu gibi sıkıntı çekmemesi olduğuna dikkati çeken Benli, bunun sanayinin yanı sıra Türk ekonomisinin en önemli yapı taşlarından biri olan tarım sektörünün de canlanmasına katkı sağladığını söyledi. Benli şunları kaydetti:
“Tersine göçün insanlar ve genel olarak ülke için büyük ekonomik faydaları var. Büyük şehirlerde -özellikle İstanbul'da- özellikle Corona salgınının yayılmasından sonra işsizlik oranı büyük ölçüde arttı ve Türk hükümeti üstlendiği taahhütleri yerine getirdi. Önceki yıllarda Türkiye'de baraj inşaatı, devasa sulama projeleri, ulaşım ağının genişletilmesi, kırsala teknolojik hizmetlerin ulaştırılması, uzak şehirlerde büyük sanayi şehirleri kurulması gibi büyük projeler, tüm bu faktörler geri dönüşü hızlandırdı. Büyük şehirlerden kırsala olan ters göçü büyük faydaları nedeniyle teşvik ediyorum.Önümüzdeki dönemde dünyayı bir gıda krizi bekliyor. Temel gıda maddelerinde artık kendimize yeter noktaya geldiğimiz tarım sektörüne daha fazla önem vermeliyiz. Temel gıda maddelerinde önümüzdeki yıllarda yaşamın en önemli ve ulaşılması zor bileşenleri olacak.”
İstanbul'dan Türkiye içlerine göç edenlerin yaklaşık yüzde 85'inin tarım sektöründe çalışmayı tercih ettiğini ve sağlanan devlet teşviklerinden yararlandığını resmi rakamların gösterdiğini belirten Benli, bunun son iki yılda ihracatı yaklaşık 50 milyar doları bulan tarım sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin kalkınmasına katkı sağladığını ifade etti.
Benli, İstanbul'dan ve diğer büyük şehirlerden içeriye doğru ters göç dalgalarının devam etmesinin, orta vadede bu şehirlerdeki işsizlik oranlarının ve yüksek nüfus yoğunluğunun azaltılması ile ve tarım sektörünün yükselişiyle yakından bağlantılı olarak hayvancılık sektörünün geliştirilmesi ve daha fazla tarım arazisi yatırımına katkı sağlayacağına vurgu yaptı.
Benli, şunları söyledi:
“Tersine göç sadece tarım sektörüne olumlu yansımakla kalmıyor, bu olgu göçmenlerle gelen deneyimlerle köylerin ve uzak bölgelerin gelişmesine de katkı sağlıyor. Sanayi ve tekstil sektöründe çalışıp bölgelerinde küçük ve orta ölçekli işletmeler açan çok kişi var.”
*Katar merkezli medya kuruluşu aljazeera.net'te 28/08/2022 tarihinde Zahid Sufi imzasıyla yayımlanan bu haber metni TIMETURK tarafından tercüme edilmiştir. Metnin genelinde aslına sadık kalınmıştır.