TİMETÜRK|ÇEVİRİ HABER
Christchurch ve İslamafobi
Bir toplum olarak Christchurch'deki son terör saldırısı ile parçalandık.
Yılladır medyada ve politikadaki ırkçı ve ayrılıkçı dile karşı uyarılarda bulunuyorduk. Bunun bir korku ve histeri kültürü yaratarak kaçınılmaz bir şekilde böyle bir saldırıyla sonuçlanacağı konusunda uyarmıştık.
Aynı zamanda bu kıtada iki yüzyıldan fazla süredir beyaz ırkçılıkla mücadele eden yerli toplumdan kadın ve erkek kardeşlerimizi de bilgilendirmiştik.
Bunu niçin öldükleri gerçeğine şahit olmaya katlanmak zorunda olduğumuz katliam kurbanlarına borçluyuz. Onların ölümü bunun nasıl olduğunu aklamak için kullanılamaz.
Politik liderlerimiz kadın ve erkek kardeşlerimizin ölümüyle ilgili acılarını paylaştılar ancak on yıllardır Müslüman toplumunu şeytanlaştıran politik atmosferi yaratma konusunda kendi rollerinin ufak bir sorumluluğunu bile almadılar.
Üzücü bir şekilde koalisyonun göç, çok kültürlülük ve ulusal güvenlik etrafındaki kötücül tartışmalarda defalarca Müslüman toplumu bir hedef gibi kullandığını hatırlıyoruz.
İslam'a bir hastalık diyen Pauline Hanson'un parlamentoya yaptığı İslamafobik konuşmanın ardından Liberal Parti senatörlerinin onu öpmek, kucaklamak ve elini sıkmak için sıraya girdiklerini hatırlıyoruz.
Yine aynı partiden senatörlerin Fraser Anning'i Müslüman göçüyle ilgili “nihai bir çözüm” hakkında açıkça konuştuğunda nasıl tebrik ettiklerini de hatırlıyoruz.
Peter Dutton'un, toplumumuzdaki kesimlerin bu ülkeye baştan sokulmaması gerektiği yönündeki önerisini de hatırlıyoruz.
Seçilmiş Liberal Parti temsilcilerinin “özgür ifadeyi” korumak görünümü altında Irk Ayrımcılığı Yasası'nın ilgili maddesini kaldırmak için çaba sarf ettiklerini hatırlıyoruz.
Liberal Parti senatörlerinin beyaz ırkçıların “Beyaz olmak okey” sloganlarına destek çıkarak One Nation hareketine katıldıklarını hatırlıyoruz.
Bu düşmanlık atmosferi ayrımcılık, huzursuzluk ve en nihayetinde şiddet doğurur.
Tamamıyla güvenli bir toplum hiçbir grubun ucuz politik puan toplama uğruna günah keçisi yapılıp şeytanlaştırılmaktan korkmadığı bir yerdir.
Liderlerimiz toplumumuzun da güven içinde yaşayabileceği bir toplum inşasına bağlılarsa bu bölücü ve ırkçı dili kullanmayacaklarının güvencesini vermeliler.
Kaynak: communitystatement
