Balkanlar daha ne kadar parçalanabilir?
AB kendi içindeki siyasi krizlerle uğraşırken üyelik vadettiği Balkan devletlerinde yeni parçalanmalar bekleniyor.

Oluşturma Tarihi: 2017-01-16 19:30:00

Güncelleme Tarihi: 2017-01-16 19:30:00

TİMETURK I HABER MERKEZİ

Melahat KEMAL

Balkanlar Avrupa'nın en istikrarsız bölgelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu çatışmaların rafa kaldırıldığı parçalanmış ve çok ırklı devletler, tekrar bir şiddet girdabına girmemek için sahada uluslararası ara buluculara ihtiyaç duyuyor.

AB'DEKİ SİYASİ KRİZ VE YERİNE GETİRİLMEYEN VAATLER

Balkan devletlerindeki bu gizli kaynamaların iki ana sebebi var. Bunlardan ilki herhangi bir devlette azınlık halinde bulunan halklar, başka bir halkın altında yani ikinci sınıf vatandaşlar olarak, eşit olmayan güvenlik ve haklara sahip olarak yaşamak istemiyor.

İkinci sebep de çoğunlukta bulunan halklar, azınlıkların ülkelerini terk etmelerini istemiyor. Zira onların varlıkları ile ellerinde bulunan topraklarda hak iddia edebiliyorlar.

Azınlık ve çoğunlukların yaşadıkları bu amaç çatışması siyasi anlamda tansiyonun sürekli yüksek olmasına ve kurumların işlevsiz hale gelmesine sebep oluyor.

Balkanların azınlıklarının son 20 yıldır, hegemonik Batı'nın ısrarı ile çoğunluğun yönetimindeki devletlerde kendilerine biçilen yeri kabul etmekten başka şansı olmadı. Batı, Yugoslavya'nın çöküşünden sonra uygulamaya konulan siyasi düzenlemeleri değiştirmeyi reddetti.

Azınlıkların verdikleri bu taviz karşılığında NATO güvenliklerini sağlamayı AB de insan hakları ve refah seviyesini korumaya garanti verdi.

BALKANLAR'DA YENİ BAĞIMSIZ DEVLETLERE DOĞRU MU?

Balkanlar'daki bu süreç herhangi bir nihai çözüme ulaşmadan sonlanacak gibi görünüyor. AB'deki siyasi krizler büyürken Avrupalılar, Balkanlar'a ve ülkelerin Birliğe alınmasına dair ilgilerini kaybetti. Amerika'nın ise kendi adına  yoğunlaştığı Balkanlardan daha önemli meseleleri var.

İşte böyle bir ortamda hoşnutsuz azınlıkların, jeopolitik değişimi bağımsızlıklarını elde etmek kullanmaları şaşırtıcı olmasa gerek.

Bosna Hersek'teki Sırplar geçtiğimiz Eylül ayında Dayton düzenlemelerine tamamen aykırı olarak bir referandum gerçekleştirdi ve bu hareket Batı'dan etkili bir direnişle karşılaşmadı. Bundan cesaret alan Bosna'nın Sırp lideri Milorad Dodik 2017 yılında bir referandum daha gerçekleştireceklerini açıkladı. Süreç bu şekilde işlerse Sırp Cumhuriyeti Bosna'nın geri kalan kısmı ile tüm bağlarını kesmiş olacak.

Kosova'daki Sırplar ise, gelecek aylarda Kosova parlamentosunun izni ve onayını almaksızın Sırp Yerel Yönetimler Birliği'ni kuracaklarını açıkladı.

Bosna'daki Hırvatlar, üçüncü büyük azınlık olarak taleplerini yoğunlaştırdı.

Makedonya'daki Arnavutlar, Makedonyalı yetkililerin yeni siyasi düzenlemeyi kabul etmemeleri halinde hükümette yer almayacaklarını söylüyor.

Balkanların memnuniyetsiz azınlıklarının taleplerinin ne kadar yerine getirilebileceği tartışmalı. Ancak Batılı siyasetçiler ya bu talepleri meşru olarak kabul edip radikal adımlar atacak ya da statükonun devamını savunup yeni bir çatışmanın çıkmasını göze alacaklar.