Okyanus kirliliği ve okyanuslardaki toksinler karaya ulaştığında, 3 milyardan fazla insanın sağlığını ve refahını riske atacacağı ileri sürüldü.
Bu sonuçlar, Boston Koleji Sağlık Üzerine Küresel Kirlilik Gözlemevi ve Monako'daki Bilim Merkezi liderliğindeki uluslararası bilim insanları koalisyonunun, Monako Vakfı Prensi II. Albert'in desteğiyle hazırladığı yeni bir raporla yayınlandı.
Okyanus kirliliğiyle mücadeleye yönelik önerilerin yanı sıra araştırmacılar, kömür yakma ve tek kullanımlık plastik üretiminin yasaklanmasını, kıyı kirliliğinin kontrol edilmesini ve deniz koruma alanlarının genişletilmesini önermekte.
Britanya Kolombiyası'ndaki Gözlemevi, Küresel Halk Sağlığı Programı ve Kamu Yararı Programı Direktörü Profesör Philip Landrigan şunları söyledi: “Basitçe söylemek gerekirse, okyanus kirliliği büyük bir küresel sorundur ve artmakta ve insan sağlığını doğrudan etkilemektedir. İnsanlar okyanuslardaki plastik kirliliğini duydu, ancak bu sadece bir kısmı. Araştırmalar okyanusların cıva, pestisitler, endüstriyel kimyasallar, petrol atıkları, tarımsal yüzey akışları ve plastiklerin içine yerleştirilmiş sentetik kimyasallar gibi karmaşık bir dizi toksinle kirlendiğini gösteriyor. Okyanustaki bu zehirli maddeler insanlara, çoğunlukla kirli deniz ürünlerini yiyerek ulaşıyor. "
Landrigan, "Hepimiz tehlikedeyiz, ancak en çok etkilenen insanlar kıyı balıkçılığı topluluklarından olanlar, küçük ada eyaletlerindeki insanlar, yerli halklar ve Kuzey Kutbu'ndaki insanlar" dedi.
Okyanuslar, Dünya yüzeyinin % 70'inden fazlasını kaplıyor. 584 bilimsel rapordan alınan sonuçlara göre, muazzam boyutuna rağmen, denizler, esas olarak insan faaliyetlerinin bir sonucu olarak tehdit altında.
Okyanusların plastik, toksik metaller, sentetik kimyasallar, böcek ilaçları, kanalizasyon ve tarımsal atıklarla kirlenmesi, 3 milyar insanı besleyen balıklarını sonunu da hazırlıyor.
Kıyı kirliliği yaşamı tehdit eden bir enfeksiyon yayıyor.
Petrol sızıntıları ve kimyasal atıklar, dünyadaki oksijen arzının çoğunu sağlayan denizlerdeki mikroorganizmaları tehdit ediyor.
Okyanus kirliliği ve insan sağlığı arasındaki bağlantı, uzun bir süredir çok az sayıda çalışmaya yol açmıştır.
Monako Prensi Prens Albert, raporun girişinde şunları söyledi: “Plastikler, su, endüstriyel atıklar, kimyasallar, hidrokarbonlar nedeniyle okyanus kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri dikkate alındığında, bu tehdit kalıcı olarak bilimsel faaliyete dahil edilmelidir.
Prens Albert, “Monaco Bilim Merkezi ve Boston Koleji'nin katkılarıyla hazırlanan insan sağlığı ile okyanus arasındaki bağlantı hakkındaki bu belge, okyanus kirliliğinin kaçınılmaz olmadığını doğruluyor”dedi.
Raporun ana bulguları arasında:
Cıva kirliliğinin okyanuslarda yayılması ve yırtıcı balıklarda ve besin zincirinde birikmesi bebekler, çocuklar ve yetişkinler için belgelenmiş riskler oluşturuyor.
Kömür, cıva kirliliğinin ana kaynağı; çünkü toksinleri yanarken havaya buharlaşıp, ardından okyanuslara karışıyor.
Kıyılarda endüstriyel atıklar, tarımsal yüzey akışları, böcek ilaçları ve insan atık sularından kaynaklanan kirlilik, bunama, hafıza kaybı, nörolojik rahatsızlıklar arttı.
Okyanus kirliliğinden en çok etkilenen sular Akdeniz, Baltık ve Asya nehirleri.
Rapor şunları önerdi:
- Fosil yakıtlardan rüzgar, güneş, gelgit ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerjiye hızlı geçiş yapın.
- Kömür yanmasını ortadan kaldırarak ve cıvanın tüm endüstriyel kullanımlarını kontrol ederek okyanuslardaki cıva kirliliğini önleyin.
- Plastik üretimini sınırlayarak ve tek kullanımlık plastik üretimine küresel bir yasak getirerek okyanuslardaki plastik kirliliğini sona erdirin.
- Etkili atık yönetimi ve geri dönüşümü teşvik edin.
- Tarımsal nitrojen, fosfor ve hayvansal atık salımlarını ve endüstriyel deşarjları azaltmak ve insan atık sularının kıyı sularına salınmasını azaltın.
- Okyanus kirliliğinin sağlam bir şekilde izlenmesini destekleyin.
- Deniz kirliliğiyle mücadele için bölgesel ve uluslararası programları tüm ülkeleri kapsayacak şekilde genişletin.
- Okyanus kirliliğinin boyutu, ciddiyeti ve insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin bilgileri artıran araştırma programlarını destekleyin.
Kaynak: medicalxpress
