“Bu anlaşma çatışmayı derinleştirir”
National İnterest analistlerinden Paul Pillar, “Donald Trump ve Benjamin Netanyahu İttifakı: Çok Kötü Haber” başlıklı makalesinde ABD himayesinde geçtiğimiz hafta İsrail-Bahreyn-BAE arasında imzalanan “normalleşme anlaşması”nın temelsiz bir anlaşma olduğunu ileri sürüyor.

Oluşturma Tarihi: 2020-09-20 21:09:38

Güncelleme Tarihi: 2020-09-20 21:09:38

“Çatışmayı derinleştiren anlaşma”

National İnterest analistlerinden Paul Pillar, “Donald Trump ve Benjamin Netanyahu İttifakı: Çok Kötü Haber” başlıklı makalesinde ABD himayesinde geçtiğimiz hafta İsrail-Bahreyn-BAE arasında imzalanan “normalleşme anlaşması”nın temelsiz bir anlaşma olduğunu ileri sürüyor.

Sitenin editörü Pillar, eski bir Yakın Doğu ve Güney Asya Ulusal İstihbarat görevlisi olarak yazdığı makalede şu görüşü ileri sürüyor:

“İsrail'in Bahreyn ve Abu Dabi ile mevcut ilişkilerinin iyileştirilmesi bir barış anlaşması değil -ne Bahreyn ne de BAE İsrail ile savaş halindeydi– aksine Basra Körfezi'ndeki çatışmayı yoğunlaştıran ve silahlanma yarışını teşvik edici riskler taşıyan İran karşıtı askeri ittifakın derinleşmesidir.”

İsrail daha fazla şımartılıyor

Son gelişmenin İsrail'in sorunu çözmek için her türlü teşviki nasıl daha da azalttığı düşünüldüğünde, “daha önce olduğundan daha az çözüm ihtimali” taşıdığını ifade eden yazar, Fas başbakanının İsrail'in şımartıldığına vurgu yapan şu tespitini paylaşıyor: "Filistin halkının haklarını ihlal etmede daha da ileri gitmesi için cesaretlendiriyor."

Anlaşmanın, “Donald Trump'ın siyasi çıkarlarından farklı olarak ABD çıkarları için herhangi bir faydasını görmek zor” diyen Pillar, sözkonusu anlaşmayı Netenyahu ve İsrailliler açısından şöyle değerlendiriyor:

“Anlaşmayı Netanyahu'nun taban desteğinden çok daha geniş İsrailliler memnuniyetle karşılayacak. Ancak düşünceli İsrailliler, bu gelişmenin İsrail'in savaşla yaşamını sürdürdüğünü ve onu gerçek barıştan olabildiğince uzak tuttuğunu anlayacaklar.”

“İsrail'in ABD içişlerine müdahalesi”

“Amerikalılar, müdahale ister Rusya'dan, ister uzun yıllardır ve daha bariz bir şekilde İsrail'den gelsin, böyle bir müdahalenin demokrasilerini nasıl aşındırdığı konusunda endişelenmelidir” diyen Pillar, “İsraillilere de şöyle sesleniyor: Likud müttefiki parti Washington'da iktidarda olmadığında ABD-İsrail ilişkilerine ne olacağı konusunda değil, aynı zamanda kendi ülkelerinin siyasetinin ABD'nin iç siyasetinden ne kadar etkilendiğinden de endişe edilmelidir.”

Evanjelik ABD-Yahudi İsrail

ABD-İsrail ortak değerleri geleneksel kavramındaki bir diğer büyük kusuru din ile ilgilidir. İsrail'in teokratik kanunlarla yaşayan ve yalnız Yahudiler için geçerli dini evlilik, askerlik yükümlülükler gibi farklı konularda resmiyet kazandığını hatırlatan Pillar, buna karşılık ABD'nin ise kilise ile devletin ayrılması ve yerleşik dinin açık bir şekilde reddedilmesi üzerine kurulduğunu belirtiyor. Trump yönetiminin ise bu açığı kapatırken, Netanyahu hükümeti için ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasındaki amacın "Evanjelikler"e yaradığını ifade ediyor. Pillar son olarak, “Trump ve Netanyahu bir araya geldikçe, ülkelerini dünyanın geri kalanının çoğunun fikirlerinden ve saygılarından daha da uzaklaştırıyorlar” tespitinde bulunuyor.

Kaynak: The National İnterest