Konuyla ilgili çalışma gün Current Biology bülteninde yayımlandı.
Graz Üniversitesi'nde çalışan eş yazar Boris Changnaud şöyle diyor:
“Verilerimiz, yılanın mevcudiyeti konusunda onlarca yıldır basit akustik bir uyarı sinyali şeklinde yorumlanan çıngıraklı yılanların akustik davranışının, aslında çok daha karmaşık bir türlerarası iletişim sinyali olduğunu gösteriyor. Yüksek frekanslı moda yapılan bu ani geçiş, aslında dinleyiciyi ses kaynağına olan gerçek uzaklığı konusunda yanıltan akıllı bir sinyal biçiminde davranıyor. Dinleyicinin mesafeyi yanlış yorumlaması, bu sebeple bir emniyet mesafesi aralığı meydana getiriyor.”
Çıngıraklı yılanlar, diğer hayvanları kendi mevcudiyetlerine karşı uyarmak için kuyruklarını güçlü şekilde sallıyorlar. Yapılan önceki çalışmalarda, bu çıngırak sesinin frekansının değiştiği gösterilmiş ancak söz konusu olgunun davranış yönünden ne anlama geldiği veya dinleyicilere hangi mesajı gönderdiği pek bilinmiyormuş.
Bu gizeme yönelik bir ipucu da, Changnaud'un bir hayvan tesisini ziyareti sırasında ortaya çıkmış. Changnaud, çıngıraklı yılanlara yaklaştığında çıngırak frekansının arttığını fakat uzaklaştığında azaldığını fark etmiş.
Changnaud ve takımı, bu basit gözleme dayalı olarak cisimlerin çıngıraklıyılanlara doğru hareket ediyor gibi göründüğü çeşitli deneyler yürütmüş.
Kullandıkları cisimlerden biri insan benzeri bir gövdeyken, diğeri ise boyutunun artmasıyla yaklaşıyor gibi görünen siyah bir diskmiş. Olası tehditler yaklaştıkça, çıngırak hızı yaklaşık 40 Hz'e kadar yükselmiş ve sonrasında aniden, çok daha yüksek olan 60 ile 100 Hz arasındaki frekans aralığına geçmiş.
Kaynak: Cell Basın. Çeviren: Ozan Zaloğlu