TIMETURK|ÇEVİRİ

FETÖ'nün yayın organı Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş'in İsveç tarafından iade edilmemesi gözleri yeniden İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik sürecine çevirdi. Londra'da Arapça yayımlanan el-Kudüs el-Arabi gazetesinde “Seçimlerin yaklaşması ve arananların tesliminin reddedilmesi Erdoğan'ı İsveç ile Finlandiya'nın NATO üyeliğini engellemeye itebilir” başlığıyla yayımlanan analizde olası senaryolar üzerinde duruldu.

ERDOĞAN BU KARTTAN VAZGEÇMEYECEK

“Türkiye Parlamentosunun gelecek yıl yapılacak seçimlerden önce talep edilen kişilerin teslimi dosyasında iş birliğini reddetmesi gerekçesiyle İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine yeşil ışık yakması beklenmiyor. Bu dosyanın iki ülkenin NATO üyeliğini engellemekle övünen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanyasının dayanak noktalarından birine dönüşmesi mümkün” ifadelerine yer verilen analiz haberde “Gelecek haziran ayında yapılacak seçimlerin ‘tarihi ve hayati' olarak nitelenmesine rağmen spekülasyonlar seçimlerin bir veya iki ay önce yapılabileceğine işaret ediyor. Erdoğan'ın seçimlerden önce bu karttan vazgeçmesi kesinlikle beklenmiyor. Ankara'nın talep edilen kişilerin iki ülke tarafından tesliminin geciktirildiğini ve bu iki ülkenin imzaladıkları üçlü anlaşmaya uymadığını söylediği gerekçeyle Erdoğan bu üyelik meselesinin kesinleştirilmesini ertelemeye çalışacaktır” denildi.

Haberde özetle şu ifadelere yer verildi:

SÖYLEMDE MİLLİYETÇİ TEMAYÜLLER ARTIYOR

Türkiye'de Parlamento veya Cumhurbaşkanı seçiminin yaklaşmasıyla birlikte radikal sağcı, milliyetçi müttefiki MHP ile birlikte seçimlere giren Türkiye Cumhurbaşkanı'nın söyleminde milliyetçi temayüller artıyor. İsveç ile Finlandiya'nın NATO'ya katılma dosyasının seçim kampanyasında mevcut olması Erdoğan'ın İsveç ve Finlandiya gibi iki büyük ülkenin NATO üyeliğini engellemek suretiyle uluslararası düzeyde belirleyici bir rol oynama "kudretini" pratikte göstermesine imkân verecektir.

Bu çerçevede Türkiye Cumhurbaşkanı, iki ülkenin NATO'ya fiilen katılmasını engellemek ve bu iki ülkeye karşı terörü destekledikleri suçlamasıyla milliyetçi söylemleri tırmandırmak için yeterli nedenlere sahip. Çünkü üçlü anlaşma maddelerinin özellikle de iki ülkenin, terör suçlamasıyla talep edilen kişilerin Türkiye'ye teslimine dair iş birliğine ilişkin en önemli maddenin uygulanmasında gerçek bir ilerleme sağlanamamıştır.

ANKARA 12 KİŞİYİ İSTİYOR

Pazartesi günü resmi haber ajansı Anadolu Ajansının "terörist" olarak nitelediği Bülent Keneş'i İsveç Yüksek Mahkemesi Türkiye otoritelerine teslim etmeyi reddetti. Keneş, Türkiye'de Türk hükümetinin terörist örgüt olarak tasnif ettiği "Gülen" örgütü yanlısı "Today's Zaman" gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni iken söz konusu örgütün başarısız darbe girişiminde bulunmakla suçlanmasının ardından halen İsveç'te yaşayan bir gazetecidir.

İsveç Yüksek Mahkemesi söz konusu gazeteciyi Ankara'ya teslim etmeme kararını "siyasi kanaatleri nedeniyle baskıya maruz kalma riski bulunmasıyla" gerekçelendirdi.

Türkiye Cumhurbaşkanı, İsveç'ten, darbe girişiminde bulunmakla suçladığı 12 kişiyi Ankara'ya teslim etmesini talep ediyor. Bunlar arasında darbe girişimini yönetmekle doğrudan suçlanan Keneş debulunuyor. Erdoğan daha önce İsveç'in NATO'ya katılma talebine onay vermek için Türkiye'nin bir şartı olarak doğrudan Keneş'in ismini zikretmişti.