TİMETURK I HABER MERKEZİ
Melahat KEMAL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez ülkeleri Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar'a düzenlediği ziyaret dizisinin tam ortasındayken İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de Umman ve Kuveyt'e ziyaret gerçekleştirdi.
Her iki lider, bölge ülkelerine farklı mesajlar verdi.
RUHANİ'DEN “İRAN KARŞITLIĞI ARTAN ABD'NİN YANINDA OLMAYIN” UYARISI
Ruhani ise Körfez ülkelerini ABD ile taraf olmama noktasında uyardı. Ruhani'ye göre ABD'nin Körfez'deki politikaları hiçbir zaman tutarlı ve istikrarlı olmamıştı. Dolayısıyla İran böyle bir ortamda “bölgedeki ülkelere önem veren neredeyse tek ülke” olarak kalmaya devam edecekti. İran ile karşılaştırıldığında ABD en güvenilmez ülkeydi. Sonuç olarak Ruhani'nin mesajı netti: İran karşıtlığı iyice arttıran ABD ile ittifak yolunda uyanık olun!
Ruhani'nin ziyareti öncesi Umman'dan yapılan resmi açıklamada ziyaretin normal protokol gerekleri çerçevesinde gerçekleşeceği ancak liderlerin “bölgede ve dünyada gerçekleşen çok önemli gelişmeleri” ele alacağı belirtildi.
ERDOĞAN'DAN BİRLİKTELİK MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise neredeyse eş zamanlı olarak mesajlarınad bölgenin, İslam dünyasının ve dahi tüm insanlığın faydasına olacak biçimde birliktelik vurgusu yapıyordu.
Suudi Arabistan Kralı Selman ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından “Bölgemiz için, İslam dini için ve en önemlisi de insanlık için el ele vermeliyiz” diyor ve bölge güçlerini PKK, FETÖ de dahil olmak üzere terörle mücadeleye çağırıyordu.
İRAN'A KARŞI “GERÇEK” BİR KOALİSYON
İki liderin gerçekleştirdiği ziyaretler Ortadoğu'nun genel gidişatında görülen genel değişim döneminin ortasında gerçekleşti.
Önümüzdeki aylarda Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin bir yanda İran'ın diğer yanda olduğu köprüler yeniden inşa edilmiş olacak. İran karşısındaki kanat bölgesel krizleri dindirmek ve İran'in müdahaleceğini önlemek üzere gerçek bir koalisyon kurulacak gibi görünüyor.
GİDİŞATI ABD'NİN TUTUMU BELİRLEYECEK
Trump'un ABD başkanı olması Körfez ülkelerinin bu yöndeki niyetlerini kuvvetlendirmiş oldu. Bu noktada asıl mesele Washington'un İran'a karşı yürütülen bu politikaya ne kapsamda dahil olacağı.
ABD nihaî amacını belli etmeksizin İran üzerindeki baskısını arttırabileceği gibi belirlediği nihaî hedefe varmak üzere günden güne geliştireceği hamleler ile bu süreci hızlandırabilir.
Başka bir deyişle ABD, Körfez ülkeleri ve İran arasındaki ilişki üçgeni, her üç taraf için de ani ve köklü değişime doğru yol alıyor. Değişimin son kertede nereye ulaşacağını ise henüz kimse kestiremiyor.