TİMETURK I HABER MERKEZİ
Melahat KEMAL
2013 yılı 21 Ağustos sabaha karşı Esed, Suriye'nin Şam kentinin Doğu Guta bölgesine kimyasal silahların kullanıldığı bir saldırı gerçekleştirdi. Çoğu çocuk 1500 kişi hayatını kaybetti.
UYKUDAYKEN SALDIRDI
21 Ağustos günü sabahın erken saatlerinde gerçekleştirilen saldırı, Doğu Gutalıları uykudayken yakaladı.
Nefes alma zorluğuna sebep olan kimyasal silahlar, 500'e yakın çocuğun çırpınarak hayata gözlerini yummasına sebep oldu.
ESED'İN KİMSAYALLARINA GÖZ MÜ YUMULDU?
Guta katliamından bir sene sonra tam da Suriye'de kimyasal silahlar tamamen imha edildi açıklaması yapıldığı gün Esed rejimi yine 19 Ağustos 2014 günü orduya bağlı savaş uçakları ile Dera'nın Atman Kasabası'nı kimyasal gazlarla saldırı düzenledi.
Bu yeni saldırıda da çok sayıda çocuk ve yetişkin hayata gözlerine yumarken aslında dünyanın Esed'in elindeki silahlara göz yumduğu görüldü.
Şöyle ki;
Esed rejimince, kimyasal silahların imhası hakkında yapılan açıklamada, Amerikalı sivil ve askeri uzmanlarca belirlenen tarihten haftalar önce Suriye'nin en tehlikeli kimyasal silahlarının imha edildiği belirtilmişti. Açıklamada ayrıca, söz konusu imha faaliyetinin, Kimyasal Silahların Yasaklanması Organizasyonu'nun (OPCW) liderliğinde Suriye rejiminin kimyasal silahlardan arındırılması faaliyetlerinde kilometre taşı olduğu kaydedilmişti.
OBAMA 'KIRMIZI ÇİZGİMİZ' DEMİŞTİ
Doğu Guta'da sivillere yönelik kimyasal silah saldırısına karşı herhangi bir yaptırım uygulanmaması, uluslarararası toplumun Suriye krizine yönelik tutumuyla ilgili eleştirilere de yol açmıştı.
ABD Başkanı Barack Obama, Ağustos 2012'de yaptığı açıklamada, Suriye yönetiminin kimyasal silah kullanmasını "aşılmaması gereken kırmızı çizgi" olarak gördüklerini söylemiş ve aksi halde askeri müdahale tehdidinde bulunmuştu. Ancak Suriye'de muhaliflerin bulunduğu bölgelerde yüzlerce kişinin ölmesine ve yaralanmasına yol açan kimyasal silah saldırıları düzenlenmesine karşın Obama, “kırmızı çizgiyi kendisinin değil uluslararası toplumun belirlediğini” söyleyerek, askeri müdahaleye yanaşmamıştı.
O DEHŞETİ YAŞAYANLAR ANLATTI
Doğu Guta'nın Zemelka bölgesinden Muhammed eş-Şami, gece yarısı henüz uyumadıkları bir sırada füzelerin seslerini duyduklarını ifade ederek, "İlk önce seslerin havan topuna ait olduğunu zannettik. Daha sonra sokaklardan 'kimyasal silah' çığlıklarını işittik. Herkes gazdan daha az etkilenmek için evlerinin çatısına çıktı. Evimize ulaşmadığı için şanslıydık" dedi.
"O gece ölüm bizi her yerden kuşatmıştı" diyen Şami, arkadaşlarıyla bölgedeki evlerin kapılarını çalarak dışarı çıkmaları için halkı uyardıklarını anlattı. Şami, "Kapısını çaldığımız bazı evlerden cevap gelmeyince pencereleri kırarak içeri girdik. Bazı evlerde, dışarı çıkma fırsatı bulamayan ailelerin bütün fertleriyle ölmüş olduğunu gördük" diye konuştu.
Şami, gazdan etkilenen bölge sakinlerinin hastaneye nakledildiğini ancak hastanelerin, binlerce yaralıya müdahalede yetersiz kaldığını kaydetti.
"ARKADAŞLARIMIN HEPSİ ÖLMÜŞTÜ"
Kimyasal katliamın görgü tanıklarından Suriyeli çocuk Ahmed Esma ise o gece yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:
"Kenti bombaladılar, bizi hastaneye götürdüler. İyileşmeye başlayınca hastaneden çıkardılar. Kente döndüğümde arkadaşlarımın hepsinin ölmüş olduğunu öğrendim."
Doğu Guta sakinlerinden Ebu Addi ise gazın etkisini çok hızlı gösterdiğini ifade ederek, "Yüzlerce kişi ambulanslara nakiller sırasında can verdi. Bazıları ise sağlık merkezine ulaştığında yaşamını yitirdi" dedi.
Ebu Addi'nin oğlu de olay gecesini şöyle anlattı:
"Uyuyorduk, tuhaf bir koku etrafı sardı. İnsanların 'kalkın, kalkın, kimyasal silah' diye bağırışlarını duyduk. Yatağımızdan kalkıp evin çatısına çıktık. Düşüşü sırasında etrafı aydınlatan füzeler her yeri kaplamıştı. Annem bayıldı. Başımız dönmeye başladı. O sırada ambulanslar bizi sağlık merkezine götürdü." Suriyeli çocuk, hastanede kendine geldiğinde caminin hoparlörlerinden ölenlerin isimlerinin anons edildiğini işittiğini, yakınlarından üç kişinin ismini duyduğunu belirtti.