TUFAN AKTAŞ - ÖMER ERDEM
Etiyopya'nın Nil Nehri'ni besleyen Mavi Nil'in yatağını değiştirerek inşa ettiği Hedasi Barajı'nın (Büyük Rönesans Barajı) nehir havzasındaki Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında başlattığı diplomatik kriz tüm girişimlere rağmen çözülemedi.
Mısır'ın itiraz ve tehditlerine rağmen 2011'de barajın inşasına başlayan ve halihazırda yüzde 73'ünü tamamlayan Etiyopya, ortak anlaşma olmasa da temmuz ayında barajda su tutmaya başlayacağını açıkladı.
Etiyopya'nın, kendi haklarını garanti etmeden hidroelektrik santralini aktif hale getirmesini istemeyen Mısır, ABD ve Dünya Bankası öncülüğünde başlatılan ara buluculuk çabalarından sonuç alamayınca çareyi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) mektup yazmakta buldu.
Mısır, mektupta Etiyopya'ya tek taraflı hareket etmemesi için baskı yapılmasını isterken, Etiyopya komşusu Sudan'a Mısır'ı dışarıda bırakarak ikili bir anlaşma yapmayı teklif etti.
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, "kapsamlı bir anlaşmaya varmanın yolunun müzakerelere bir an önce yeniden başlamak" olduğunu söyleyerek teklifi reddettiğini duyurdu.
Sudan İçişleri Bakanı Et-Turayfi İdris de Başbakan Hamduk'un ardından Savunma ve Güvenlik Konseyi toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, konseyin, Başbakan Abdullah Hamduk'un Mısır ve Etiyopya'nın görüşlerinin yakınlaştırılmasına yönelik çaba ve girişimlerini desteklediğini, Hedasi Barajı konusunda tüm tarafların çıkarlarını ve bölgesel güvenliği koruyacak bir anlaşmadan yana olduklarını ifade etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de Etiyopya ve Mısır arasında krize yol açan Hedasi Barajı konusunda anlaşmaya varılması için barışçıl çabanın sürdürülmesi çağrısı yaptı.
Hartum hükümeti, Etiyopya'dan yana olduğu iddialarını yalanladı
Sudan Devlet Bakanı Ömer Kameruddin, geçen ay yaptığı açıklamada, Mısır yönetiminin, baraj konusunda Etiyopya'ya destek verdiği iddiasıyla Sudan'a tepki gösterdiğini ancak ülkesinin kuzey komşusu Mısır'ın çıkarlarına zarar vermeden kendi hukukunu aradığını söyledi.
Uzmanların baraja ilişkin raporunda kazançlarının daha büyük olduğunun ortaya çıktığını dile getiren Kameruddin, "Krizin taraflarının kutuplaştırma çabalarını reddediyoruz. Barajın yönetiminde bile ortağız. Bu konumumuzdan dolayı Mısır'ın payını garanti etmek görevimiz." ifadelerini kullandı.
Krizin başından bu yana Etiyopya'yla uzlaşı sağlamış gibi ve görece Addis Ababa hükümetine yakın bir portre çizen Sudan'ın, son aylarda Mısır'la yoğun ikili görüşmeleri sürdürmesi bölgedeki diplomatik satrancın son hamlelerinden biri oldu.
Barajın kaç yıl içerisinde doldurulacağı ve nehre yıllık ne kadar su bırakılacağı tüm tartışmaların zeminindeki ana meseleleri oluşturuyor.
ABD'nin geçen yıl sonunda başlattığı müzakerelerde sonuca varılması beklenirken, bu yılın şubat ayında son anda masadan kalkan ve o dönem 31 milyar metreküp su salmak isteyen Etiyopya'nın, şu anda bu miktarı 35 milyar metreküpe kadar çıkarmayı kabul ettiği aktarılıyor.
Mısır ise yıllık yaklaşık 49 milyar metreküp suyun aktığı nehirden 40 milyar metreküp su salınmasında ısrar ediyor.
Yaklaşık 5 milyar dolarlık maliyetle Sudan-Etiyopya sınırına yakın bir bölgede yapılan barajın temmuz ayında 4,9 milyar metreküp su tutarak iki enerji türbininin test edilmesi planlanıyor.
Toplam su tutma kapasitesi 74 milyar metreküp olan baraja, ikinci aşamada da 13 milyar metreküplük su doldurulacak.
Etiyopya nehrin yüzde 85'inin kaynağı
Beyaz Nil ve Mavi Nil'in birleşmesinden oluşan Nil Nehri'nin su kaynağının yüzde 85'i Etiyopya'daki Mavi Nil Nehri'nden geliyor.
Halkının yüzde 60'ından fazlasının elektriğe erişiminin olmadığına vurgu yapan Etiyopya, kalkınmak isteyen ve sınırlı kaynaklarına sahip bir Afrika ülkesi için projenin hayati öneme sahip olduğunu tekrarlıyor.
İlk başta 750 megavat elektrik üretecek tesis bittiğinde 6 bin 450 megavat enerji üretecek ve Afrika'nın en büyük hidroelektrik santrali olacak.
Etiyopya, barajı 3 yıl içinde doldurmak isterken, Mısır en az 7 yılda barajın doldurulması konusunda baskı yapıyor. Addis Ababa hükümeti, Mısır'ın çıkarlarının olumsuz etkilenmeyeceğini de her fırsatta dile getiriyor.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in yaşanan anlaşmazlıkta ara bulucu olmasını istediği Afrika Birliği ise henüz adım atmış değil.
Krizin tüm muhataplarının üye olması nedeniyle Afrika Birliğinin krize müdahale etmesi beklenmesine rağmen birlik sadece sorunun çözümü için üç ülkenin ortak bir anlaşmaya varması çağrısı yaptı.
Afrika'daki siyasi ve güvenlik krizlerine "Afrika sorunlarına Afrika çözümü" sloganıyla müdahil olan Birliğin, bu krizden uzak durmaya çalışması ise cevapsız bir soru olarak bekliyor.
Sudan'ın tarafları yeniden ortak masada buluşturma çabası sonuç verecek mi?
Başbakan Hamduk ile Mısırlı mevkidaşı Mustafa Medbuli'nin yanı sıra iki ülkenin dışişleri ve su işleri bakanları ile istihbarat başkanlarının katılımıyla birkaç gün önce video konferans yöntemiyle bir toplantı gerçekleştirildi.
Sudan'ın, Mısır ve Etiyopya'nın barajın doldurulması ve işletilmesiyle ilgili meselelerin görüşülmesine devam etmeleri konusundaki girişimi kapsamında gerçekleştirilen toplantıda taraflar, ABD ara buluculuğunda anlaşılan esaslar üzerinde 3 ülkenin de çıkarlarının korunduğu üçlü bir anlaşmaya varılmasının gerekliliğini vurguladı.
Başbakan Hamduk, Mısır heyetinin ardından dün de mevkidaşı Abiy Ahmed'in başkanlığındaki Etiyopya heyeti ile toplantı yaptı.
Videokonferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda taraflar, barajın dolumu ve işletilmesiyle ilgili kalan küçük meselelerin tamamlanması için 3 ülkenin de müzakere masasına dönmesinin önemini vurguladı.
Nil Nehri'ndeki su paylaşım krizinin tarafları olan Etiyopya, Mısır ve Sudan, 3 ay önce duran Hedasi Barajı ile ilgili ortak müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlamasıyla ilgili çalışmaları yürütmeleri için su işleri bakanlarının görevlendirilmesi konusunda anlaştı.
Başbakan Hamduk, ülkesinin tüm taraflar arasında tam bir uzlaşıyı garanti eden bir anlaşmaya varılması için Mısır ve Etiyopya arasında sürekli iletişim kurmaya hazır olduğunu ifade etti.
Etiyopya Başbakanı Ahmed de ülkesinin, 3 devletin de çıkarlarını dikkate alan ve bölge halkları arasındaki iş birliğini destekleyen nihai bir anlaşmaya varmak için Mısır ve Sudan ile iş birliğine hazır olduğunu kaydetti.
Etiyopya, Mısır'da 30 yıl iktidarda kalan Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in 2011'de devrilmesinden doğan iktidar boşluğundan yararlanarak Hedasi Barajı'nın yapımına başladı.
İngiliz sömürgesi döneminde yapılmış olan uluslararası anlaşmalarda, Mısır'ın Nil Nehri'ndeki yıllık su hissesi 55 milyar metreküp, Sudan'ın ise 18,5 milyar metreküp olarak belirlenmişti.
Sudan, Mısır ve Etiyopya arasında 2015'te imzalanan "İlkeler Deklarasyonu" sonrasında defalarca bir araya gelen ülkeler, şimdiye kadar hiçbir nihai anlaşmaya varamadı.
Deklarasyonda, Mısır ve Sudan'a barajın ürettiği elektrik ihracatında öncelik verilmesi, barajın dolumu sırasında aşağı kıyı ülkelerin çıkarlarının korunması, zararların tazmini ve uzlaşmazlıkların çözümü için ortak bir yapı kurulması amaçlandığı belirtilmişti.