TİMETURK I HABER MERKEZİ

Melahat KEMAL

1994 yılı ve 1995 yılı başlarında Kürt meselesi, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerinnde önemli bir yer tutuyordu.

Türkiye, Moskova'nın Kürtlerin sorunlarını ele almak üzere uluslararası bir konferans düzenlemesini protesto etti.

Ankara ve Moskova arasındaki gerginlik 1995 yılının Ocak ayında üst seviyeye çıktı. Haklarındaki tutuklama kararı üzerine Avrupa'ya kaçmış olan eski iki Kürt milletvekili Ali Yiğit ve Necdet Buldan'ın Moskova'da Sürgündeki Kürdistan Partisi'nin bir ofisini açmak üzere Rus başkentini ziyaret etmesi, Türkiye'nin tepkisine yol açtı.

Rusya dışişleri bakanlığı Rusya'nın “PKK'ya kollarını açmayacağını” ve PKK'nın açık bir biçimde faaliyet göstereceği bir “Kürt Evi”ne izin verilmeyeceğini belirtti.

Türkiye açıklamaların yapıldığı sırada masada Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının bulunduğu böyle bir açıklamayı tatmin edici bulmadı.

Ankara,  Moskova'nın bu açıklamasından bir hafta sonra İçişleri Bakanı Nahit Menteşe öncülüğündeki güvenlik görevlileri ile Rus başkentindeydi.

İki gün süren müzakereler sonucunda iki ülke arasında istihbarat paylaşımına dayanan “Terörizmi Engelleme Protokolü” imzalandı. Rusya içişleri bakanlığı PKK'nın “Rusya'da legal bir yapılanma” olarak kabul edilmeyeceğini açıkladı.

“RUSYA'NIN TEDAVİ EDEBİLECEĞİ BİR YARA”

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler, Rus Duması'ndan Viktor Ustinov öncülüğünde Ekim-Kasım 1995'te üçüncü uluslararası Sürgündeki Kürdistan Partisi konferansı düzenlemesi üzerine yeniden gerildi.

Konferans Yeltsin hükümeti tarafından resmi olarak kabul edilmese de Türkiye Rus dışişleri bakanlığının izni olmadan bu tür bir konferansın gerçekleştirilemeyeceğini düşünüyordu. Türk dışişleri bakanlığı durumu “sadece Rusya'nın tedavi edebileceği bir yara” olarak değerlendiriyordu. Türk basını konferansı “Rus ihaneti” olarak değerlendirdi.

SKP'nin Rusya tarafından yarı resmî olarak kabul edilmesi iki ülke arasında Şubat ve Temmuz ayında imzalanan anlaşmaları bozdu.

2015 MOSKOVA'DA ULUSLARARASI KÜRT KONFERANSI

Ekim 2015'te Moskova'da düzenlenen Uluslararası Kürt Konferansı'nda KCK, Suriye'de kurulması planlanan Kürt devleti hakkında “Herhangi bir yerdeki Kürt başarısı Abdullah Öcalan ve PKK hesaba katılmadan gerçekleşemez” açıklamasında bulunurken 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin elde ettiği sonuç bunun bir göstergesidir dedi.

Konferansın düzenleyicilerinden Rusya Stratejik Araştırmalar Merkezi yönetim kurulu üyesi Anna Glazova “Abdullah Öcalan ve PKK'nın Kürt halkı üzerindeki etkisi kabul edilmeli ve onlara bu minval üzere davranılmalı” diyerek KCK'nın açıklamasını Rus tarafı açısından pekiştirdi.

SALİH MÜSLİM: MOSKOVA İLE SIK SIK GÖRÜŞÜYORUZ

PYD lideri Salih Müslim Eylül 2015 yılında Al-Monitor'e yaptığı açıklamada, son 3 yıldır Moskova ile sıkı ilişkiler içinde olduklarını ve Rus yetkililerle Moskova'da ve Suriye'de sık sık görüştüklerini açıkladı.

Müslim “Suriye'de herhangi bir çözüm planlanıyorsa, Suriye'deki Kürtlerin hakları gözardı edilemez. Kuzeydeki demokrat otonomimiz tanınmak zorunda. Eğer tanınmazsa mücadelemize devam edeceğiz” dedi ve ekledi “Eğer Kürt sorunu çözüme kavuşturulmazsa Suriye sorunu da çözülmeyecektir”.