İran'da artan cinsel tacize karşı hareket başlatıldı
Son haftalarda sayısız İranlı, ülkelerinde birebir yaşadıkları cinsel istismar olaylarını anlatmak için sosyal medyada açılan #MeToo etiketini kullanarak paylaşımlarda bulundu.
El Cezire'nin İngilizce yayın yapan sitesinde yer alan haber dosyasında, bazı İranlıların on yıllar önce yaşadıkları cinsel travmaları anlatırken, şimdiye kadar işlenen cinsel taciz ve istismar suçlarında en az tutuklamaya rastlandığı ifade edildi.
Öte yandan Tahran Emniyet Müdürü Hossein Rahimi, Ağustos ayı sonlarında bir gencin tutuklandığını duyurdu. Tahran Üniversitesi'nde eski bir öğrenci olan şüpheli, çoğu üniversite öğrencisi olan çok sayıda genç kadının evinde onlara nasıl ilaç verdiğini ve tecavüz ettiğini itiraf ettikten sonra tutuklandı. Öte yandan iki sanık suçlamaları reddederken, davacılara karşı yasal işlem yapılma talebini tehditli ifadeler kullanarak duyurdu.
İş yerinde cinsel taciz
Cinsel istismarın açığa çıkması, genellikle işyerinde işlenen suçlarla ilgili. Bu tür suçlarla ilgili olarak en az bir büyük şirketin adının verildiği kaydediliyor.
Şirketin eski bir kadın çalışanı, evli ve çocuklu bir erkeğin tacizini durdurmanın hiçbir yolu olmadığını kastederek, "Ne de olsa patrona 'seninle yatmak istemiyorum' diyemezsin çünkü acı bir kader seni beklerdi," şeklinde twitter hesabında yazdı.
Bu kadın, birkaç eski ve mevcut çalışan arkadaşıyla birlikte, başlarından geçen olayları insan kaynakları departmanında ele aldıklarını, ancak işten kovulduklarını açıkladı. Daha sonra olayın gün ışığına çıkmasının ardından kendisini suç ortağı olarak kınayan sosyal medya yorumcuları tarafından takip edildiği görüldü.
Şirketin CEO'su, Twitter'daki viral olan bu olaya hızla tepki vererek sorumluluğu kabul etti ve özür diledi. Ayrıca firmanın hesap verebilirliğini artırmak için anonim bir ihbar platformu başlattığını da duyurdu.
İran yasaları, işyerinde cinsel istismarı özellikle tanımıyor ve suç ispatlanmış olsa bile işyerinde istismar mağdurları lehinde hiçbir destek sağlamıyor.
Geçen yıl, İran BİT Bakanlığı'nın bir yan kuruluş, cinsel tacizle mücadeleye yönelik kurum içi talimatlar yayınlayan ilk İran hükümet kuruluşu oldu. Talimatlar, bir dizi teknoloji şirketi tarafından da benimsendi. Cinsel istismar iddialarıyla bağlantılı şirketin bunlardan biri olup olmadığı ise belirsiz.
Hükümetin tepkisi
İran'ın Kadın ve Aileden Sorumlu Başkan Yardımcısı Masume Ebtekar sosyal medyada başlatılan harekete yanıt veren ilk üst düzey yetkili oldu ve kurbanları konuştukları için övdü.
Hükümetteki en kıdemli kadın bakan bir röportajda "Doğru bilgiye ve doğru eğitime erişim eksikliği var, bu da cinsel şiddet ve istismara zemin oluşturuyor." diyerek durumu düzeltmek için Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte çalıştığını da sözlerine ekledi.
Ebtekar, hükümetin kadına yönelik şiddetle mücadele amaçlı bir yasa tasarısı için iki düzineden fazla gözden geçirme oturumu düzenlediğine dikkat çekti, yasanın yakında parlamentoya ulaşacağını umduğunu söyledi.
Ancak cinsel istismar mağdurlarının ortaya çıkmasını engelleyen zorluklar, genellikle daha geniş bir destek sisteminin eksikliğiyle ilgili olduğundan İran'daki yetersiz eğitimin ötesine geçiyor.
Sosyal damgalamalara ve mağdurları utandırmaya ek olarak, cinsel suçlulardan hesap sorulmasına ilişkin yasal süreç göz korkutucu veya itici olabilir.
İran'da tecavüz de dahil olmak üzere cinsel istismar türleri, büyük ölçüde evlilik dışı ilişkileri ifade eden “yasadışı cinsel aktivite”ye atıfta bulunan İslami bir terim olarak "zina" şemsiyesi altında kabul ediliyor. Bu, bir kadının başkasını cinsel tacizle suçlaması için iddiasını mahkeme önünde kanıtlayabilmesi veya potansiyel olarak evlilik dışında cinsel faaliyette bulunmaktan suçlu görülmesi anlamına geliyor. Ancak tecavüz suçlaması kanıtlanırsa, fail için ölüm cezası da olabilir.
İran'da yetişkin bir kadın, ülkeyi terk etmek için kocasının veya evli değilse babasının yazılı onayına ihtiyaç duyuyor. Avukat Marziye Muhibbi'ye göre, İran'ın cinsel saldırıyı açıkça suç sayacak ve mağdurlara zihinsel ve fizikî sağlık desteği sağlamaya ciddi şekilde odaklanacak yeni bir yasa çıkarması gerekiyor.
Avukat Muhibbi: MeToo ciddi bir çağrı
El Cezire'ye verdiği demeç veren avukat Muhibbi, "Şiddetli baskı, tasfiye ve dışlamaya dayalı ceza politikası, suçluları mağdurlara tazminat ödemeye mecbur bırakmadan ve mağdurlara sosyal destek sağlamadan ne etkili olabilir ne de tam adalet iddiasında bulunabilir" diyor.
Muhibbi, viral hale gelen bir tweet'inde, cinsel şiddet mağdurlarını ücretsiz olarak temsil edeceğini, "kadınların cinsel istismarıyla mücadelede pay sahibi" olacağını duyurdu.
Farklı istismar türlerine maruz kalan ve uzun süre sessiz kalan birçok kadının kendisiyle temasa geçtiğini söyleyen avukat Muhibbi, “bazılarının danışmaya ihtiyacı vardı, diğerleri ise yasal işlem arıyordu” diyor. Muhibbi, İran'ın #MeToo hareketini ciddi bir uyandırma çağrısı olarak görüyor.
"Kurbanları suç ortağı, suçlu ve provokatör olarak gören, zaman zaman da kurbanların cezayı hak ettiğini düşünen bir söyleme karşı uyandırma çağrısı. Ailelerin, zaman zaman çaresiz ve marjinal kalan kurbanları namusu koruma bahanesiyle ortadan kaldırdığı bir kültüre karşı…"
Mağdurlara destek
Toplumun bir parçası hala mağdurları suçlamaya eğilimli olsa da, sosyal medyada çok fazla destek var. Birçok kullanıcı, "tacizcinizi takip ediyorsam bana mesaj atın, takibi bırakırım" ve "hikayeniz önemlidir" şeklinde resimler yayınlıyor.
Fadime adlı genç bir kadın, cinsel suçların ortaya çıkmasının sebebinin kurbanların başörtülerinde veya giyim tarzlarında meydana gelen hatalar olduğu fikrine meydan okurken şöyle diyor;
"Keşke bana taciz, taciz ve tecavüzün kurbanın giyinme tarzı yüzünden gerçekleştiğinde ısrar eden birini göstersen, onlara sorabileyim, 'eğer bu senin giyinme tarzınsa o zaman ben de tacize uğrayabilir miyim? "
Kaynak: El Cezire