Çoğunluğu Hindu olan yeni tapınağın inşa edildiği Ayodya kasabasında Hindistan bayrakları dalgalanıyor.
Ancak kasabadaki 500.000 Müslümanın çoğu gibi 65 yaşındaki Müslüman Mevlana Badşah Han da evinden çıkmayacağını söylüyor.
Kendisi, 30 yıldan fazla bir süre önce Hindu ırkçılarının 16. yüzyıldan kalma bir cami olan Babri Mescidi'ni yıkmasıyla ortaya çıkan ve ülke çapında isyanlara yol açan dini şiddetin tekrarlanmasından korkuyor.
Pazartesi günü Modi, analistlerin Hindu ırkçı hırsının bir anıtı olduğunu söylediği aynı alanda inşa edilen gösterişli tapınak Ram Janmabhoomi Mandir'in resmi açılışını yaptı.
Han, kutlamanın Müslümanların Modi'nin Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) liderliği altında nasıl dışladığının açık bir işareti olduğuna inandığını belirterek, “Babri Camisi'nin yıkılmasının yaraları kapanmayacak. Bunları dile getirmekten umutsuz olsak bile. Tapınak, Müslümanlara Yeni Hindistan'daki yerlerini gösterme açısından sembolik bir değer taşıyor." dedi.
KORKU VE KAYGI
Törene katılmak için ülkenin dört bir yanından gelen üst düzey politikacılar da dahil olmak üzere 7.000'den fazla kişi Ayodya'ya şahsen davet edildi. On binlerce ırkçı Hindu, tapınağa çiçekler ve hediyeler koymak için küçük kasabaya akın ediyor.
Artan bu kalabalığın ortasında, Ayodhya Müslümanları arasında endişeler var.
Yerel bir dini kuruluşun 39 yaşındaki başkanı olan Azam Kadri, 1992'deki saldırı olaylarını yaşayanların yabancıların yeniden gelmesinden korktuğunu söyledi.
Kadri, “Dışarıdan her insan geldiğinde sıkıntı oluyor. Artık değerli eşyalarını, birikimlerini veya kimlik belgelerini kaybetmeyi göze alamayız. Hayata yeniden başlamak kolay değil” dedi.
1992'deki şiddet olaylarında iki akrabasını kaybeden Hacı Mahbub, yerel Müslümanların cesaretlenen kalabalığın kendilerine karşı provokatif sloganlar atmasından endişe duyduğunu söyledi.
Mahbub, "Müslümanların Ayodya'dan kovulmasını isteyecekler veya bir Hindu Raştra (ulusu) talep edecekler" dedi. Mahbub, artık Müslüman toplumunda bir umutsuzluk hissi oluştuğunu ekledi.
Birçok Müslüman, Yüksek Mahkeme'nin Hindular için 2019 yılında tartışmalı alanda tapınak inşa etme izni vermesinin çatışmaları sona erebileceğinden umutluydu.
Ancak bunun aksine daha da cesaretlenen Hindular ülke çapında daha fazla camiyi hedef almaya ve onları da yıkmak için kampanya yürütmeye başladı.
Bölge Müslümanları, “Hindular bizim varlığımızı istemiyor, bizi görmüyorlar, ne yapabiliriz?” diyor.
HİNDU IRKÇILIĞININ YÜKSELİŞİ
Modi, ülke ekonomisinde reform yapma ve yeni bir kalkınma çağı başlatma vaadiyle 2014 yılında iktidara geldi; ancak aynı zamanda Hindistan'ın Hindular için bir toprak olması gerektiğine inanan bir ideoloji olan Hindutva gündemini de yoğun bir şekilde yaydı.
Pek çok eyalet, kökeni Hindutva'ya dayanan ve Müslümanlara karşı ayrımcılığı derinleştiren yasalar çıkardı. Bunlar arasında dinler arası çiftlerin evlenmesini giderek zorlaştıran ve Hindular için kutsal sayılan bir hayvan olan ineklerin kesilmesini ve nakledilmesini yasaklayan yasalar da var.
Modi'nin seçmenlerine verdiği en önemli vaatlerden biri de kutsallığı hiçe sayılan caminin bulunduğu yere Ram Tapınağı inşa etmekti. Modi, yeni tapınağın bu yıl daha önce ülkede görülmemiş üçüncü seçim zaferi için şansını artıracağını umuyor.
1992'deki cami yıkımıyla ilgili "Yıkım ve Karar" kitabını kaleme alan yazar Nilanjan Mukopadyay, Modi'nin Pazartesi günkü şenliklere başkanlık etme kararının Hindistan'daki Hindu hegemonyasının bir işareti olduğunu söyledi.
Mukopadyay ayrıca, Modi'nin törene katılımının, devlet ile din arasındaki çizginin giderek bulanıklaştığının göstergesi olduğunu söyledi.
Müslümanlar arasındaki duygunun kutlama duygusu olmadığını da sözlerine ekleyen Mukopadyay, Müslümanların birbirlerine trenle seyahat etmemelerini, arabalarını tek başına kullanmamalarını ve kendilerini Müslüman olarak tanımlayan kıyafetler giymemelerini tavsiye ettiğini duymuş.
Yazar, "Çok büyük bir hüzün yaşanacak ve aynı zamanda (Hindistan'daki Müslümanlar arasında) muazzam bir korku olacak" dedi.
CNN'e konuşan Modi liderliğindeki iktidar partisi BJP'nin sözcüsü Nalin Kohli, Hindistan'da Müslümanların ötekileştirilmediğini ve Ram Mandir'in açılışının bir "sadece kutlama" olduğunu savundu.
Kohli, "Başbakan Modi hükümetinin çalışmaları, girişimleri ve kalkınma gündemi açısından hiçbir plan, program veya herhangi bir şey Hint vatandaşları arasında din, kast veya bölge temelinde ayrım yapmıyor" dedi.
YENİ CAMİ
Babri Mescidi'nin yıkılmasını takip eden yıllarda Hindu ırkçıları, yıkılan caminin yerine Ram Mandir'i inşa etmek için bir araya gelerek, dini çatışmanın büyümesinden korkan Hintli liberalleri endişelendirme pahasına duygusal ve siyasi açıdan yüklü bir gerilime zemin hazırladı.
Hindu ırkçılar, 1992 yılında Ayodya kentinde bulunan 16. yüzyıldan kalma Babri Mescidi camisinin duvarına demir çubuklarla saldırırken...
Ram Mandir'in inşasının önünü açan 2019 kararı, aynı zamanda kasabadaki Müslümanlara, yıkılan camilerinden yaklaşık 25 kilometre uzakta, Dannipur adlı bir köyde başka bir cami inşa etmeleri için arazi tahsis etti.
Yüksek Mahkeme'ye Babri camisi için mücadele eden dilekçe verenlerden biri olan Mahbub, Ayodya'daki çoğu Müslüman için inşaatın memnuniyet uyandırmadığını söyledi.
Mahbub, “Camiyi Babri'nin bulunduğu yere yakın bir yere yapsalardı, haksızlığın başımıza gelmediğine kendimizi inandırmaya çalışabilirdik. Ancak bu arazi o kadar uzakta ki, inşaat bile başlamadı. Şimdi ne olacak?”
Geçen yılın sonlarında BJP üyesi Arafat Şeyh caminin inşaatına liderlik etmek üzere atandı. CNN'e, rolü üstlenmeden önce Ayodhya'ya hiç adım atmadığını söyleyen Şeyh, gecikmelerin binanın tasarımıyla ilgili anlaşmazlıklardan kaynaklandığını ancak yeni caminin Hindistan'da beş minareli ilk cami olacağı için benzersiz olacağına inandığını söyledi.
Diğer iddialı planların yanı sıra Şeyh, eğitim kurumları için ek arazi, Hindular için vejetaryen bir mutfak ve safranla boyanacak 21 metrelik bir Kur'an istediğini söyledi.
Şeyh, rengin seçildiğini çünkü ünlü Sufi azizi Garib Nawaz'ın da safrana saygı duyduğunu belirterek, "Bu iki toplumu birbirine yaklaştıracak" dedi.
KALICI BÖLÜNMELER
Ikçı Hindu örgütleri tapınağın açılışının yeni bir Hindu ulusunun sembolü olduğunu söylüyor.
Irkçı Vishwa Hindu Parishad grubunun sözcüsü Vinod Bansal, “Babürlüler bizi değiştirmeye çalıştı, sonra İngilizler bizi değiştirmeye çalıştı ama Ram Tapınağının açılışı dünyaya Hindu geleneklerimizin, uygulamalarımızın ve inançlarımızın hâlâ sağlam olduğunu gösteriyor. Yeni Hindistan, Hindu medeniyetinin yeniden dirilişine tanık olacak" dedi.
BJP'nin ana kuruluşu olan Rashtriya Swayamsevak Sangh'ın yerel başkanı Mahant Jairam Das, caminin Ayodya'da inşa edilmemesi gerektiğine inanmadığını, bunun yerine yapının inşa edilmesi yönündeki çağrıların bir "savaş çağrısı" olduğunu iddia etti.
Das şöyle devam etti:
“Suudi Arabistan'a, Pakistan'a ya da Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkeye gidin. Bu kadar büyük bir cami Hindistan'da neden böyle bir cami inşa ediliyor?"
1992'deki şiddetten kaçmaya çalışırken yerel bir polis karakolunda iki gece geçirdiğinde henüz dokuz yaşında olan Hasan Ali için bölgedeki gerilime dair şunları söylüyor:
“1992'de yerel Hinduların ve Müslümanların birbirlerine yardım ettiğine dair birçok hikaye vardı. Ancak artık insanlara yedirilmiş çok daha fazla zehir var. Yani artık kimse konuşamaz. İnsanların kalplerinde ne olduğunu kimse söyleyemez."
CNNİnternational
